Yüzyıllar boyunca bir arada yaşamış olan Ermeniler ve Türkler...
Bu iki millet Osmanlı İmparatorluğu döneminde (tecritten önce) gayet mutlu ve huzurlu bir yaşam sürüyorlardı..
Fakat birileri çıkıp bu iki milleti bir şekilde birbirine düşürme başarısını elde etti.
Sonrasında neler oldu?
Sonrasını anmak dahi istemiyorum, lakin konuyuda yazmak istiyorum...
Konuyu neden yazmak istediğime gelince...
Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde, Ermenistan'da bir grup kendini ve de haddini bilmez, Türk ve Azeri bayraklarını yakma cürretini gösterdiler...
Bu duruma ise Ermenistan polisi sadece seyirci kaldı...
Oysa ki orada yakılan her iki bayrak, bağımsız iki ülkenin bayraklarıydı.
Böylesine bir cesareti gösteren bu arlanmazların yaptıkları ise yanlarına kar kaldı.
Bahsi geçen durum Türkiye ve Azerbaycan'da büyük bir tepkiyle karşılandı.
Her iki ülkenin halkları Ermenistan'da yaşanan bayrak yakma işine büyük tepki gösterdi.
İşte geçtiğimiz günlerde yaşananlar bunlardı.
Böylesine bir durum karşısında eli kolu bağlı olarak (mecazi anlamda eli kolu bağlı) durma hatasını gösteren Ermenistan hükümeti ve polisini esefle kınıyorum kendimce...
"Böylesi bir cüreti gösteren bu kişiler, bizi ellerine geçirseler neler yapmazlar ki" şeklinde düşünmeden edemiyor insan...
Oysa ki Türkiye'de hali hazırda yaşamakta olan Ermeni kökenli vatandaşlarımız var ve bu vatandaşlarımızın tamamı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve asla horlanmıyor, dışlanmıyor ve kendilerine karşı en ufak bir negatif ayrımcılık yapılmıyor...
"Yapılmamasıda doğru olandır zaten..." diyorum ve yukarıda ifade ettiğim konuya değinmeye devam ediyorum...
Neydi cümlem?
"Böylesi bir cüreti gösteren bu kişiler, bizi ellerine geçirseler neler yapmazlar ki" şeklinde düşünmeden edemiyor insan...
Aslında düşünmeyede fazlaca yer yok...
Zira 1992 yılında Azerbaycan'a bağlı Hocalı köyünde yaşananlar, bayraklarımızı yakma cüretini kendilerinde bulanların bizleri ellerine geçirseler neler yapabileceklerinin en büyük göstergesi...
Bakınız 1992 yılında Hocalı soykırımında neler yaşanmış, özetle aşağıda sizlere aktarayım...
Yıl 1992, Ermenistan ve Rusya bir olmuş, işi gücü bırakmışlar ve Hocalı köyünde bulunan Türklere neler yapmışlar...
***
Ermeni güçleri 1992 yılının 25 Şubat'ı 26 Şubat'ta bağlayan gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı kasabasında;
1- Azeri resmî kaynaklarına göre, 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 köy sakinini öldürdü...
2- Toplam 487 köy sakini ağır yaraladı.
3- 1275 köy sakini rehin alındı ve 150 köy sakini ise kayboldu.
4- Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği görüldü.
5- Böylesine insanlık dışı bir duruma hamile kadınların ve çocukların da maruz kaldığı tespit edildi.
2- Toplam 487 köy sakini ağır yaraladı.
3- 1275 köy sakini rehin alındı ve 150 köy sakini ise kayboldu.
4- Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği görüldü.
5- Böylesine insanlık dışı bir duruma hamile kadınların ve çocukların da maruz kaldığı tespit edildi.
İşte Ermenistan ve Rusya Hocalı'da bunları yaptılar...
Daha doğrusu bizim bildiklerimiz bunlar...
Bunu yaparkende muhtemelen vicdanlarında en ufak bir sızlama olmadı.
Zira eğer bunu yapanlarda biraz olsun vicdan olmuş olsaydı, eminim ki Hocalı'da yapılan soykırımı yapmaz ve böyle bir günahın altına girmezlerdi.
Bir canlının hayatı son derece önemlidir.
Çünkü o can Allah tarafından emanet olarak verilmiştir.
Allah tarafından emanet olarak verilen canı korumak ve kollamak her insanın ve canlının asli görevidir.
Bunu yapmamak yani Allah'ın emanetini vicdansızca almak ya da almaya kalkışmak en büyük günahlardandır ve bunun bedeli Allah tarafından Ahiret günü geldiğinde en ağır şekilde ödettirilir...
Cümlelerime son vermeden evvel;
"4:93 -Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir. Allah ona gazab ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azab hazırlamıştır.
5:32 - Bunun içindir ki, İsrâiloğulları'na: "Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir nefsin yaşamasına sebep olursa, bütün insanları yaşatmış gibi olur" hükmünü yazdık (farz kıldık). Şüphesiz ki onlara peygamberlerimiz açık delillerle geldiler. Yine de bundan sonra onların birçoğu yeryüzünde aşırı gitmektedirler."
Ayetlerini sizlerle paylaşmak isterim...
