Türkiye’de yapılan yerel ve genel seçimlerde her hangi bir partiden milletvekili ya da belediye başkan adayı olabilmek için ilkokul mezunu olduğunu gösteren bir diplomaya sahip olmak yeterlidir. 

İlkokul diploması ile seçim kazanan ve son derece başarılı olan Milletvekili, Bakan ve belediye başkanlarını biz de tanıyoruz, bütün Türk milleti de tanıyor, biliyor.

Belediye başkanları ve milletvekilleri için böyle bir keyfiyet varken sözünü ettiğimiz siyasetçilerden, milletvekillerinin danışmanları için yüksek okul mezunu olma şartı var.

Belediye başkanlarının yardımcıları ya da danışmanları için yüksek okul şartı yoksa da belediye başkanları çoğunlukla yardımcılarını birkaç üniversite bitirmiş, toplumda akademik kimliği ile tanınan kişilerden seçmeye azami önem gösterirler.

Bir dönem için seçilen belediye başkanları seçim döneminde olağanüstü bir yanlış yapmadıkları, partilerin başta genel merkez olmak üzere il,ilçe ve belde teşkilatlarının gönüllerini hoş tuttukları müddetçe ikinci, üçüncü hatta dördüncü dönem aday gösteriliyor ve seçimi de vatandaşların verdiği oylar ile kazanıyorlar.

Seçimi kazanan belediye başkanları bakanlığın verdiği kontenjan kadar kendileri ile birlikte çalışacak başkan yardımcılarını ve danışmanlarını seçerek hizmete başlıyorlar. Başkanın seçtiği başkan yardımcıları da bölgeyi zorda bırakacak olağanüstü bir hata yapmadıkları kadar belediye yönetimlerinde başkanın kaldığı zaman zarfında görev yapıyorlar.

Başkan yardımcıları ve danışmanlar için büyük felaket yıllar yılı beraber çalıştıkları başkanların bir dönem daha aday gösterilmedikleri ya da gösterildiği halde seçimi kaybettikleri an yaşanıyor. Seçimi kazanacağına inanan her aday belediyeyi kendi kadroları ile yönetmek istediğinden, yıllar yılı kent yönetiminde söz sahibi olan yardımcılar ve danışmanlar için de zor zamanlar başlamış oluyor.

Dikkat edilirse başkan yardımcılarının ve danışmanların çok büyük bir bölümü son derece iyi eğitim almış, pek çoğu iki ya da üç üniversite bitirmiş, seçtikleri alanda söz söyleme yetkisine sahip olmuş, ekonomiyi, sosyal hayatı, ticareti en iyi bilen insanlar olarak biliniyor.

İşte sözünü ettiğimiz kendisini son derece iyi yetiştiren bu yardımcı ve danışman kadrosu, seçim akşamı beraber çalıştıkları başkanın kaybettiğinin belli olduğu andan itibaren ifademiz yanlış yerlere çekilmesin ama tam bir kurbanlık koyun gibi beklemeye ve kendileri ile daha çok olumsuz yönde olacak tasarrufun kullanılmasını beklemek zorunda kalıyorlar.

Aylardır sahada çalışan bin bir zorluğu aşarak seçimi kazanan, kazandıktan sonra da mazbatamı alabilecek miyim, alamayacak mıyım diye endişelenen ve bu sıkıntılı süreci de aştıktan sonra mevcut belediye başkanından görevi alan seçilmiş başkan bir taraftan hayırlı olsun tebriklerini kabul ederken, diğer taraftan yakın çalışma arkadaşları ile birlikte yeni ekibini oluşturmaya başlar.

Belediye başkanlarına parti genel merkezinden ya da diğer teşkilatlardan “Falanca başkan yardımcısına ya da danışmana dokunma, kendisini iyi yetiştirmiştir, böylesi zor bir dönemde sana katkısı fazla olur” şeklinde bir baskı gelmediğini ve gelmeyeceğini anlayan başkan o andan itibaren aklında ne varsa tamamını hayata geçirmeye başlar.

Belediye başkanı geçmiş dönemde görev yapan başkan yardımcıları ve danışmanları tek tek ama çoğunlukla da hep beraber toplantı odasına alıp birer çay söyledikten sonra “Arkadaşlar çok uzun yıllar bizimde yaşadığımız bu bölgeye geçmiş belediye başkanımızla birlikte çok güzel hizmetler yaptınız. Hizmetleriniz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Ancak siz de taktir edersiniz ki siyaset ekip işidir, yeni dönemde sizinle çalışmak istemiyorum. Bundan sonra yola yeni arkadaşlarımız ile devam edeceğiz. Bundan sonraki hayatınızda size başarılar diliyorum” diyerek noktayı koyar.

Yukarıda anlatmaya çalıştığımız bu hadise 31 Mart tarihinde ilk kez aday olmuş ve seçimi kazanmış tüm belediyelerde yaşanıyor. Sözünü ettiğimiz sizinle çalışmak istemiyoruz ifadesi aynı partiden ya da başka bir siyasi partiden belediyeyi almış tüm başkanlar için de fark etmiyor.

Görevden alınan başkan yardımcıları ya da danışmanlar başkanın uygun görmesi halinde belediye bünyesinde başka görevler üstleniyorlar. Durumun vehametini daha önceden gören ve hazırlığını buna göre yapan yardımcıların bir kısmı da başka belediyelere yatay geçiş yapıp görevlerine orada devam ediyorlar.

Başkan yardımcılarının ve danışmanların anlatmaya çalıştığımız bu sıkıntıları geçen yıllar içerisinde asla değişmedi. Burada sıkıntı başkan yardımcısı ya da danışmanların mevcut görevlerinden alınıp başka alanlara kaydırılması ile ilgilidir. 

Böyle bir durum karşısında da akıllara hemen “Madem bu arkadaşlar başarılı neden görevden alıyorsunuz, madem başarısız neden aynı belediyenin başka bir biriminde görevlendirme yapıyorsunuz?” sorusu geliyor.

Görev süresi boyunca  sadece belediye başkanına yardımcı olmak isteyen yardımcı ve danışmanların bir anda saha dışına gönderilmeleri aslında o bölgeler için kayıp. Ancak başkan yardımcılarının ve danışmanların görevden alınan, alındıktan sonra da Merkez Valisi olarak dinlendirildiği bir alanda olmadığından, belediyelerin çoğunda kafasındaki bilgileri hayata geçiremeyen ve zamanlarının büyük bir bölümünü çay ocaklarında geçiren yüzlerce, binlerce eski başkan yardımcısı, eski danışman görüyoruz.

Nereden bakılırsa bakılsın saçmalık.