9. Kitap Fuarı'na konuk olan Engin Noyan, Kur'an ve Peygamber'in anlatılarak, gençlere hedef verilmesi gerektiğini söyledi.

'Müslüman Gençlik' söyleşisi ile 9. Kocaeli Kitap Fuarı'na konuk olan Münib Engin Noyan, bugünkü gençleri eleştirmek yerine, Kur’an ve Peygamberin anlatılmasıyla onlara hedef verilmesi gerektiğini söyledi. Bu hedefleri verirken gençleri bir cemaat ya da ihanet yuvalarının eline bırakmamak gerektiğini anlatan Noyan, "Gençleri ihanet yuvalarının eline bırakmayın. Kendiniz yetiştirin. Bunun örneğini yaşayarak gördük. Şimdi uyanık olma zamanı. Mübarek Kur’an-ın bak dediği yerden bakma zamanı" dedi. 

Kendine has anlatım tarzı ve farklı bakış açısıyla ilgi gören Münib Engin Noyan’ın söyleşisi Yahya Kaptan Salonu’nda gerçekleşti. Noyan sözlerine, 'Müslüman Gençlik' gibi önemli bir konuyu anlatmanın zorluğuna değinerek başladı. Gençleri eleştirmenin en kolay yol olduğunu kaydeden Noyan, "Ne olacak bu gençlerin hali sözünün bir anlamı yoktur. Gençlikten rahatsızlık duyanların gidip aynada kendilerine bakarak, ‘Biz bu gençlere ne yaptık, onlara ne hedefler verdik’ demeleri gerekiyor" şeklinde konuştu. 

Noyan, sözün bu noktasında izleyenlere, "Mesela biz gençlere, çocuklarımıza Lokman Suresi’nin anlamını öğrettik mi?”  diye sordu. Kur'an'daki Lokman Suresi’ni kendi hayatından yaşanmış bir anekdotla anlatan Noyan, şöyle devam etti; "Mübarek Kur'an'da Yüce Allah, Lokman adında bir zatın oğluna verdiği nasihatten bahsediyor ki; biz de bu nasihati kendi çocuklarımıza verelim.

Lokman suresinde; ‘Ey benim oğulcuğum, asla Allaha şirk koşma. Çünkü şirk, çok büyük bir zulümdür. Bir hardal tanesi olsa bile sert kayalar içinde gömülü olsa bile Allah onu ortaya çıkartır’ diyor. Kaç çocuğumuz hardal tanesi gördü. Ben damadımdan rica ettim. Gitti 50 gr hardal tanesi aldı. Bir kuyumcu terazisinin üzerine koyduk tane hiç oynamadı. Cismi var ağırlığı yok. Yere attık bulamadık. Bunu çocuğun gözleri önünde yapınca çocuk,  Allah’ın kudretini anlıyor. Kaçımız bunu çocuklarımıza yapıyoruz. İşte onlara kızmadan önce bunu yapmalıyız.” 

Noyan gençlerin bugün çoğunlukla AVM’lerde dolaşan, ellerindeki telefonlarla anlaşan ve sürekli tüketime yönelik bir hal içinde olduklarına dikkat çekti. Bu durumda ailelerin üzerine önemli görevler düştüğüne vurgu yapan Noyan,  “Peki ne yapacağız? Bu çocuklar böyle olmasın diye, dinlerini öğrensinler diye bir yerlere tıkıp, ne idüğü belirsiz adamların kitaplarını mı okutacağız. Nefret etti gençler bu nedenle dinlerinden. Kur’an kursuna gidenlerin hepsi yediği sopayı hatırlıyor. Böyle Kur’an kursu mu olur? Hz. Peygamber bu adamların yüzüne bakmayacak bile” şeklinde konuştu. 

Bugünkü gençleri eleştirmek yerine,  Kur’an ve Peygamberin anlatılmasıyla onlara bir hedef verilmesi gerektiğini anlatan Noyan, “Bu hedefleri verirken gençleri bir cemaat ya da ihanet yuvalarının eline bırakmayın. Kendiniz yetiştirin. Bunun örneğini yaşayarak gördük. Şimdi uyanık olma zamanı. Mübarek Kur’an-ın bak dediği yerden bakma zamanı. Cemaatsel yapılardan Kur’an nerede bahsediyor açıp bakmak lazım” dedi. 

Münib Engin Noyan gençlerin zihinsel bölünmelerine de izin verilmemesi gerektiğini kaydetti. Zihinlerin tek bir eksen etrafında kilitlenmesi gerektiğine vurgu yapan Noyan, “Hedefleri doğru koyup çocuklarımızın arkasında duralım. Kendimiz için ayırdığımız zamanı gençlerimize yönlendirelim. Evlatlarımızın yolunu ne kadar açabiliyorsak, o kadar doğru iş yapmış olacağımızı düşüyorum. Hayatlarının merkezine Kur’anı yerleştirsinler, bununla birlikte Peygamber efendimizi de iyi tanımalarını sağlayın” diye konuştu.