Medya sektöründe görev yapan arkadaşlarımız gibi bizim de telefonumuz gün boyu çalar durur. Telefonun diğer ucunda çoğu kez tanımadığımız bir ses “Yüksel bey yarın kuruluşumuzun yönetim kurulu başkanının da katılacağı bir basın toplantısı var.Son derece önemli konuların görüşüleceği bu toplantıya sizi de bekliyoruz” diyor ve telefonu kapatıyor.
Eskiden bu tür toplantılara katıldığımızda toplantı boyunca son derece doyurucu bilgileri alır, aldığımız bilgiler ışığında yaptığımız haberler ile son derece önemli hizmetlerin hayata geçirilmesine vesile olurduk.
AK Parti’nin tek başına iktidara geldiği 03 Kasım 2002 tarihine kadar sağdan sola kadar son derece geniş bir siyasi yelpaze ve o yelpazeleri bünyesinde bulunduran çok sayıda siyasi parti bulunduğu için çağrıldığımız basın toplantılarını düzenleyenler korkmadan-yılmadan fikirlerini söyleme imkanı buluyorlardı.
O tarihten sonra hemen her konuda olduğu gibi siyasi partilerin aza inmesi var olduğunu bildiğimiz STK’larında yok denilecek kadar azalması sonucu kimin ne dediği belli olmayan bir mecraya doğru koşmaya başlamak zorunda kaldık.
Bu tür “içi boşaltılmış” basın toplantılarına yukarıda belirttiğimiz sebepler dolayısı ile nerede ise katılmıyoruz. Hiç kimseye faydası olmayacak, hiçbir derdi çözmeyecek boş toplantılarda “havanda su dövenleri” dinlemekte zaten bizi sıkmaya başlamıştı.
İletişimde son dönemde meydana gelen gelişmeler dolayısı ile zaten Medya kuruluşları ile STK ve siyasetçiler arasındaki iletişim ya bitti yada artık hızına yetişilmez teknoloji araçları sayesinde bu iki grup birbirini hiç görmeden yaşayıp gidiyorlar.
İletişim bu kadar fazla ilerleyince sözünü ettiğimiz Basın toplantılarındaki samimiyet te ister istemez ortadan kalkmış oldu, Herhangi bir basın toplantısında toplantıyı düzenleyen kendisine göre değerlendirme yaparken karşısında bulunan Medya mensuplarının nerede ise yüzde 90’lık bölümü ellerindeki cep telefonları ile kendi dünyalarına dalmış bulunuyorlar.
İşin doğrusu böylesi toplantılarda biz kesinlikle toplantıyı düzenleyenlerin yerinde olmak istemeyiz, ellerindeki telefon vasıtası ile hemen herkesin bir dakika bile ara vermeden girdikleri Sosyal medya hesapları dolayısı ile zaten konuşmacının söyledikleri de güme gitmiş oluyor.
Bütün bunlardan daha da önemlisi yukarıda da belirttiğimiz gibi Medya kuruluşlarını toplantıya çağıranların söyleyecek hiçbir şeylerinin kalmamasıdır, Siyasetçi ve STK yöneticilerinin dışında ürettiği bir mamulü tanıtmak  isteyen yada hizmete açacağı bir iş merkezini anlatacak olan işadamı da bu işi zaten son derece tecrübeli ajanslar vasıtası ile yapıyor.
Medya Kuruluşları zaten gün içerisinde gazetelerini baskıya yetiştirmenin mücadelesini variyorlar, dolayısı ile sadece toplantıyı yapanın kendisini ve grubunu ilgilendirecek eften-püften mevzular içinde boşuna zaman kaybetmek istemiyorlar.
Herşey değişiyor, İnsanların haber alma yada haber verme anlayışı da değişen teknolojilere bağlı olarak farklılık gösteriyor, Değişimin bu kadar hızlı yaşandığı bir noktada toplantıyı yapacak olanların kamuoyuna verecekleri mesaj eğer gündemi sarsacak noktada değilse zaten medya kuruluşları tarafından da kabul görmüyor.
Dolayısı ile kurum ve kuruluşlar lütfen bizi kınamasınlar, kendilerine göre önemli olan ancak kamuoyunun ilgisini çekmeyecek noktada bulunan çalışmalar ile ilgili olarak basın toplantısı yapmaktan çok var olan teknolojik imkanları kullanmak her iki taraf içinde faydalı olacaktır.
 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37