Geçtiğimiz günlerde MHP Kocaeli İl başkanı Aydın Ünlü’nün, "Hakkımı Lütfü Türkkan’a helal etmiyorum” şeklinde yaptığı açıklama parti içerisinde geniş yankı bulurken Ünlü’nün bu açıklaması övgüden çok daha fazla eleştiri aldı diyebiliriz.
Kocaeli gibi nüfusu nerede ise 2 milyon civarına dayanmış bir yerleşim merkezinde 12 Eylül 1980 ihtilali sonrası demokrasiye geçilen 1983 yılı itibarı ile bir türlü istenilen başarıyı yakalayamaması yerini ister istemez Parti içerisinde kutuplaşmalara ve tartışmalara sebep oluyor.
Arada ismini unuttuklarımız olabilir dolayısı ile kendilerinden özür diliyoruz ama 10983 yılı itibarı ile MHP’nin Kocaeli İl Teşkilatında o günden bu zamana kadar Osman Vecdi Verit, Fikret Yavuz, Arslan Koyuncu, Kemal Köse, Nurdoğan Kaçar, Ahmet Tağ, Sedat Arı ,Celalettin Yaylak, Ruhi Çavdar, Aydın Ünlü il başkanı olarak görev yaptılar.
Hatırlayan okuyucularımız vardır 1983 yılından itibaren Türk siyasi hayatında var olan ANAP/DYP/RP/DSP/SHP/CHP olmak üzere 03 Kasım 2002 tarihi itibarı ile AK Parti var olan milletvekili sayısının ya tamamını yada büyük bir kısmını alarak siyasete devam ettiler.
Şu gerçeği belirtmekte fayda var yukarıda isimlerini belirttiğimiz İl başkanlarının pek çoğu ile görev yaptık, bir kısmı ile iyi günlerimiz oldu bir kısmı ile sürekli çatışma halinde olduk ancak şunu belirtmek lazımsa MHP’nin il başkanları 1983 yılından itibaren Kocaeli’den çok sayıda milletvekilini TBMM’ye gönderen siyasi partilerin il başkanları kadar hatta onlardan daha fazla çaba göstermelerine rağmen bu emekleri Milletvekili olarak TBMM’ye yansımadı.
Hesaplamalarda yanlışlık yapmış olabiliriz ancak 1983 ila 01 Kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçimler arasında var olan yaklaşık 9 seçimde aşağı yukarı 95 milletvekili TBMM’de temsil edilirken MHP adına sadece 4 ismin TBMM’ye gönderilmiş olması kaderin garip bir cilvesi olsa gerek.
1983 ile 01 Kasım tarihleri arasında yapılan genel seçimlerde 1999 yılında Cumali Durmuş ve Kemal Köse 2007 yılında Cumali Durmuş 2011 yılında Lütfü Türkkan 2015 yılında Saffet Sancaklı TBMM’ye gitme başarısını gösterseler de sadece Cumali Durmuş ve Kemal Köse 1999 yılından 03 Kasım 2002 tarihinde kadar geçen 42 aylık sürede MHP’nin İktidardaki milletvekilleri olarak anıldılar.
Yukarıda da belirttik 1983 yılı itibarı ile MÇP ve MHP’de il başkanı olarak görev yapan herkes diğer partilerdeki il başkanlarından daha fazla görev yaptılar ancak İl başkanları gece gündüz çalışadursun Türkiye’de seçmen tercihini Turgut Özal’dan, Süleyman Demirel’den, Necmettin Erbakan’dan, Bülent Ecevit’ten ve son olarak ta Recep Tayyip Erdoğan’dan yana kullandı.
Hatta 1999 yılında yapılan genel seçimden birinci parti olarak çıkan DSP’nin Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi Kocaeli’nin pek çok ilçe merkezinde de teşkilatları olmadan seçim kazanması o günlerde “Madem seçimi genel başkanlar kazanıyor o halde Teşkilatlara uğraşmakta niye” şeklinde görüşlerin ortaya çıkmasına vesile olmuştu.
Bu kadar girizgahtan sonra konuyu nereye getireceğimiz aşağı yukarı anlaşılmıştır, Türkiye’de 1983 yılından itibaren seçmen sadece ve sadece Partilerin liderine bakıp oy veriyor, milletvekili adayları kimlerdir, hangi isim hangi sıradan adaydır gibi teferruatlara asla ve asla katılmıyormuş.
MHP gibi son derece dinamik bir siyasi partinin Kocaeli İl başkanları her seçim öncesi gece gündüz demeden koşturup her seçim akşamı “Bu senede olmadı seçmen yine bizi anlamadı” şeklinde hayıflanırken seçmenin peşinden koştuğu liderler her seçimde 7-8 milletvekilini TBMM’ye taşımayı başardılar.
Meseleye bu açıdan bakınca biz 1983 yılından itibaren MHP’de görev yapan il başkanlarına ve bu il başkanlarının başında bulundukları teşkilatlarda hata aramamayı 03 Kasım 2002 tarihinden itibaren çok net bir şekilde anlamış olduk ancak MHP’de lider değişimi olmayınca iş bu noktalara kadar geldi.
AK Partinin 01 Kasım tarihinde TBMM’ye gönderdiği 7 milletvekilini MHP’nin listesine yazsanız bu listeden en fazla bilemediniz 1 milletvekili TBMM’ye gidebilirdi, yada 01 Kasımda MHP’nin milletvekili listesini AK Partiye yazsaydınız o seçimde MHP’nin 7 ismi TBMM’de olacaktı.
Hal böyle olunca yani MHP her genel seçimde var olan 11 milletvekili adayından en fazla 1 ismi TBMM’ye taşıyabilince iş dönüp dolaşıyor “Parti içi mücadeleye” dayanıyor.
MHP Genel merkezi 03 Kasım 2002 tarihinden itibaren “Türkiye içerisinde iktidar olma” ülküsünden vazgeçip “Parti içerisinde iktidar olma” yolunu seçti, MHP’nin il başkanları da Genel merkezin bu çalışmasını görünce “Durumdan vazife çıkartıp” aynı mücadeleyi il merkezlerinde yapmaya başladılar.
Dolayısı ile MHP Kocaeli İl başkanı Aydın Ünlü’nün “Hakkımı Lütfü Türkkan’a helal etmiyorum” şeklindeki açıklaması da bu parti içi iktidar çalışmasına binaen “Kral öldü yaşasın yeni Kral” manifestosu gereğidir.
MHP bütün Türkiye’de iktidar adayı olsa her seçimde Kocaeli’de var olan 11 milletvekilinden en azından 6 tanesini kazanabilse o zaman Helal-Haram kavramına daha değişik mecralarda bakacaktır diye düşünüyoruz.
Rahmetli Osman Vecdi Verit’ten, Aydın Ünlü’ye kadar görev yapan bütün İl başkanları kendilerini asla başarısız görmesinler. Görev yapan il başkanlarının tamamı her seçim öncesi gecesini gündüzüne katıp çocuklarının rızkını parti çalışmalarına harcamışlardır. Bu yüzden ekonomik olarak çok büyük sıkıntılar ile karşı karşıya kalmışlardır.
MHP’nin bütün il başkanları gibi Kocaeli İl başkanlarının çalışmaları da maalesef “Lidere olan güvensizlik” dolayısı ile seçmen tarafından yerle-yeksan edilmiştir. Seçmen her seçim öncesi “MHP iyi parti ama Devlet Bahçeli’nin iktidara gelmek gibi bir derdi yok” diyerek başka partilere yönelmiştir.
Kocaeli’de MHP’nin il başkanları ile ilgili durum aşağı yukarı bu şekildedir. Bu yüzden de İl başkanı Aydın Ünlü’nün hakkını güç bela bir defa TBMM’ye gitmeyi başarmış Cumali Durmuş’a, Kemal Köse’ye, Lütfü Türkkan’a ve Saffet Sancaklı’ya haram etmektense, bu helalleşmeyi MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli ile yapması daha dürüst bir davranış olacaktır. 
