Marmara Bölgesinden çıkıp Bursa Üzerinden Ege bölgesine ulaşmak isteyen vatandaşlarımız için eskiden sadece Eskihisar –Topçular Feribot seferi vardı, Geçen aya kadar 65 lira olan ulaşım ücretini verenler Eskihisar’dan Topçulara kadar olan süreyi Feribotlar vesile ile geçiyordu.
Geçtiğimiz yıl Osmangazi Köprüsünün de tamamlanması ile Feribot geçişine göre daha çabuk bir geçiş süreci başladı ancak Feribot geçişine göre epey pahalı bir ücretle hizmete açılan Osmangazi Köprüsünden geçmemekte direnen ve “ 89 lira çok pahalı” diyen sürücülerin bu inadı üzerine Osmangazi köprüsünün geçiş 65 liraya indirilince Eskihisar-Topçular arasındaki feribot ücreti de 65 liradan 45 liraya indirildi.
Okuyucularımız için hatırlatmakta fayda var: 2009'da Yap-İşlet-Devret modeliyle ihaleye çıkan Gebze- Orhangazi-İzmir Otoyolu projesini, Nurol, Özaltın, Makyol, Astaldi, Yüksel ve Göçay'dan Otoyol A.Ş. kazanmıştı. Köprü 1.1 milyar dolara mal olmuş, İDO'nun özelleştirilme ihalesini de 2011'de 861 milyon dolar ile Tepe-Akfen-Souter-Sera Ortak Girişim Grubu kazanmıştı.
Son günlerde önce Osmangazi Köprüsünün sonrada Eskihisar-Topçular Feribot geçiş ücretinin düşürülmesi ile Körfez geçişinin iki önemli oyuncusu Otoyol A.Ş. ve İDO, Washington’da mahkemelik oldu. İDO’nun İngiliz ortağı Souter Investments, köprüdeki son indirimin sözleşmelere aykırı olduğunu iddia edip tahkime gitti. Yılbaşında Osmangazi Köprüsü’nde fiyatların düşürülmesinin ardından geçişler yüzde 30 artınca İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO), fiyat indirimini ABD-Washington’da mahkemeye taşıma kararı aldı.
Yılbaşında Osmangazi Köprüsü'nde fiyatların düşürülmesinin ardından geçişler yüzde 30 artınca İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO), fiyat indirimini Washington'da mahkemeye taşıma kararı aldı. Konunun yurtdışında mahkemeye taşınma sebebi ise İDO'nun yabancı ortağı Souter Investments oldu. İDO'da bir iddiaya göre yüzde 30 bir başka iddiaya göre de yüzde 63  oranında pay sahibi olan İngiltere merkezli şirket, köprü geçişlerinde herhangi bir indirim yapılmasının imzalanan sözleşmelere aykırı olduğunu iddia ediyor. 
Otoyol A.Ş. tarafından işletilen Osmangazi Köprüsü'nün geçiş ücretinin 42 dolar (121 TL) olması gerektiğini ancak bu rakamın 18 dolara (64 lira) çekildiğini belirten Souter Investments, uluslararası tahkim mahkemelerine ön başvuruda bulundu. Dava dosyasında sadece Osmangazi Köprüsü'ndeki indirimler de yer almıyor, İngiliz şirketin, İDO'nun en kârlı rotalarında başka firmaların sefer yapmasına izin verilmesi gibi konuları da ihale şartnamesine aykırılık gerekçesiyle dava dosyasına eklediği de bu vesile ile öğrenmiş olduk.
Washington'daki davayı İDO'nun ana hissedarı olan Tepe- Akfen grubun yöneticileri de doğrulayarak, "Davayı biz değil yabancı ortağımız açıyor. 2011'de gerçekleşen İDO ihalesine girerken konsorsiyum üyelerine köprünün geçiş ücretinin 42 dolar + KDV garanti edildi. Biz de bu garantiyi alarak özelleştirmede yüksek fiyatlara çıktık." şeklinde açıklama yaptılar.
Bizimde çok hoşumuza giden “Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyları vardır” şeklinde bir deyim vardır, Eğer vatandaşımız Osmangazi köprüsünün 89 lira olan geçiş ücretin,i pahalı bulup indirmese bunun gören İDO yetkilileri de 65 lira olan geçiş ücretini 45 liraya düşürmese elin İngiliz’i bu durumu mahkemeye taşımayacak dolayısı ile bize İDO'nun özelleştirilme ihalesini 2011'de 861 milyon dolar ile Tepe-Akfen-Souter-Sera Ortak Girişim Grubu’nun kazandığını asla öğrenemeyecektik.
İDO’nun İngiliz ortağının fiyat indirimini mahkemeye taşımasının iki önemli neticesi var bunlardan birincisi mahkemenin Türkiye’de değil de ABD’nin Washington şehrinde açılmasıdır, bunun sebebi de İDO’nun İngiliz Ortağının Türkiye’den çok ABD’deki mahkemelere güveniyor olması yada Denizcilik ile ilgili mahkemelerin asıl karar verici mercilerinin AB’nin Washington şehrinde olmasından ileri gelebilir.
ABD ve AB ülkelerindeki “Rekabet Kurallarını” bu ülkelerin herhangi birisi ile iş yapan herhangi bir kişi-kurum yada kuruluşumuz çok iyi bilecektir, O ülkelerde var olan ve büyüme yolunda adımlar atmaya başlayan orta ölçekli şirketlerin var olan büyük şirketlere yem olmaması adına çıkartılan “Rekabet Kuralları” bütün şirketlerin hak ve hukuklarını sonuna kadar koruyor ve kimsenin diğerinin hakkını gasp etmesine imkan vermiyorlar.
Türkiye’de her Dini bayram öncesi Devleti yönetenler “Sayın vatandaşlarımız 9 gün sürecek Bayram haftası boyunca bütün köprü ve otoyol geçişleri ücretsizdir” açıklamasını yapıyor ama biz dahil hiçbir vatandaşımızda ortaya çıkıp “Sayın büyüğümüz madem köprü ve otoyolları ücretsiz yaptınız hiç değilse yaptığınız sevabı biraz daha genişletin de başta Eskihisar-Topçular feribot seferleri olmak üzere Türkiye’deki bütün deniz ulaşım seferlerini de ücretsiz yapın” talebinde bulunmuyor yada bulunamıyor.
Türkiye’deki bu “Eş-Dost” muhabbetini bilmeyen yabancı yatırımcılarda Devleti yönetenlerin “Bayramda buralar ücretiz, Seyranda şuralar parasız, Kar yağdı köprü bedava, Yağmur yağdı müzeler ücretsiz” şeklindeki akıla ziyan siyaseti görünce işin doğrusu şaşırıp kalıyorlar.
Biz bu sütunlardan pek çok kez yazdık derdimizi anlatamadık bir kez daha yazıyoruz, Adamın kullandığı araç 700 milyar,1 trilyon,1,5 trilyon, hadi bunları bıraktık Türkiye’de satışa sunulan ortalama bir araç 75-80 milyar, araçlara bu kadar para verip alan sürücüler için Devleti yönetenler “keyf bağışlıyor” ve “Bayram süresince geçişler ücretsizdir” talimatı veriyorlar.
Artık 8 günden 9 günden aşağı olmayan bayramlar boyunca ücretsiz olan Köprü ve otoyol geçişlerinin ekonomiye ne kadar zarar verdiğinin hesabını veren muhtemelen yok, köprü yada otoyollardan geçenlerin vereceği ücret o sürücüyü batırmaz ancak yüzbinlerce aracın geçişlerde vereceği ücret ekonomiye büyük oranda katkı yapabilir.
Tabi Elin İngiliz’i bu durumu bilmediği için 89 lira olan Osmangazi Köprü ücretinin birdenbire neden 89 liradan 65 liraya düşürüldüğünü bundan etkilenen İDO’nun da geçiş ücretini bir anda neden 65 liradan 45 liraya indirildiğine bir anlam veremiyor olacak ki soluğu mahkemede hemde ABD’nin Washington şehrindeki mahkemede alıyor.
İngiliz şirketi Souter Investments,2011 yılında İDO’ya ortak olduğunda kaç yıl bu işi yapacaksa hesabını ona göre göre yağmış yıllık artışlarında oranı aşağı yukarı kendisine taahhüt edildiği için bu işe girmiştir, ancak daha işe başlamasının üzerinden 5 yıl geçmeden fiyat artacağı yerde önemli bir miktarda aşağıya inince İngiliz anında ABD’deki mahkemenin yolunu tutmuş durumda.
Mahkemeden hangi neticenin çıkacağını bilmiyoruz ancak İngiliz şirketin mahkemeye gittiğini duyan malım kafa “Hangi cehenneme giderlerse gitsinler burası Türkiye bize ABD’nin kanunları işlemez “ şeklinde insanı ortadan ikiye ayıracak şekilde Recep İvedik yorumları yapmaya başladılar ya bizi asıl bu anlayış öldürüyor.
Her şeyin birbirine karıştığı, bildiğimiz bütün değerlerin anlamsızlaştığı bir noktada Uluslararası anlaşmalara hangi imzaların atıldığından habersiz yaşayan kitleye göre “ABD’ye, İngiliz’e, Avrupalıya attığımızı sandığımız  çalımların(!!!) “yarın karşımıza hangi bedeller ile çıkacağı endişesi bize uykusuz geceler geçirtirken her gün biraz daha sıkıştırıldığımız ” köşeden nasıl çıkacağız” sorusu da bugünlerde daha fazla sorulmaya başlandı.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37