İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın Gebze'de partililere ve vatandaşlara hitap etti. Aydın konuşmasına başlamak üzereyken salona gelen EYT'liler pankart açarak destek istediler.

Ramada Encore Hotel'de konuşan Aydın, "Türkiye genelinde AK Parti'nin oy kaybedeceğini herkes görecek. Bu seçimler çok şeye gebe" dedi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, İYİ Parti Kocaeli il Başkanı Şanbaz Yıldız, Millet İttifakı Gebze Belediye Başkan Adayı Av. Recep Dursun, CHP Gebze İlçe Başkanı Musa Yılmaz, İYİ Parti Gebze İlçe Başkanı Özhan Öztürk, meclis üyesi adayları, partililer ve vatandaşların katıldığı toplantı İYİ Parti Gebze İlçe Başkanı Özhan Öztürk'ün konuşmasıyla başladı. 

Gebze'de iyi bir ekip oluşturduklarını ve seçimi alacaklarını söyleyen Öztürk'ten sonra konuşan CHP Gebze İlçe Başkanı Musa Yılmaz'da İYİ Parti ve CHP'nin tüm Türkiye'de oluşturduğu Millet İttifakı'nın en güzel şeklini Gebze'de sergilediklerini ve 31 Mart'ta sonuç alacaklarını söyledi.

Seçimlere 28 gün kaldı. Bu dönem değişimin başlangıcı olacak. Gebze o kadar talihsiz bir ilçeki 25 yıldır il olmaya çalışıyor ama İstanbul ile İzmit'in arasına sıkışmış. Türkiye'nin en büyük fabrikalarının olduğu Gebze'de maalesef o kadar kötü bir yerleşim var ki. Buna rağmen fabrika sahiplerinin 1 tanesi bile Gebze'de oturmuyor. Burası sanki bir işçi kampıymış gibi muhafaza ediliyor ve oy deposu olarak görülüyor. Bu değişimin başlangıcını yapmanız dileğiyle 31 Mart akşamı Kocaeli'nin tamamında, büyükşehir ve diğer ilçelerimizde başarılı olacağımıza inanıyorum. 

31 Mart yerel seçimleri Gebzemize ve Kocaeli'ne yeni bir yön, yeni bir ışık getireceğine inanıyoruz. 2002 yılından beri Kocaeli'ni, Gebze'yi yöneten anlayış, belediyeyi bir ticarethane, belediye başkanını bir tüccar ve bizleri de müşteri olarak görüyor. Sorunları çözmek yerine vatandaşlara hizmet etmek yerine rant elde etmekten başka bir şey yapmadılar. 2002 yılında sorunumuz neyse bugün aynı sorunlar devam ediyor. Ulaşım, otopark, trafik, sosyal hizmetler gibi ihtiyaçlar devam ediyor. 

Millet İttifakı olarak adil bir yönetim için Gebze'ye talip olduk. Artık çocuklarımızın geleceğini kazanmak, birlikte huzurlu ve mutlu olmak, barış içinde yaşamak için yola koyulduk. İnanıyorum ki Millet İttifakı olarak Gebze'de başaracağız, birlikte kazanacağız.

Bugün burada aranızda olmaktan büyük bir mutluluk, büyük bir onur duyuyorum. Öncelikle biz Meclis'de üzerimize düşeni yapıyoruz. Biliyorsunuz iki iktidar partisini tuş etmekten yorulduk. Her verdiğimiz önergeyle, onların karşı oylarıyla reddetmelerinin sandıkta ciddi bir karşılığı olacağını düşünüyorum. Bu bir kulak çekme seçimidir ve kulak uzayacak. 

28 gün kaldı bir seçimin arefesindeyiz. Herkesin yaşadığı yerin geride kalan 5 yıl içerisinde nerden başladık, nerde bitirdik, ne söylendi, ne yapıldı bunun araştırmalarını ve analizlerini yapmak mecburiyetinde olduğu bir seçim yaşayacağız. 

Türkiye nereden nereye geldi? 2000 li yıllarda o dönemin kabinesinde Bakan idim. 2000 li yıllarda Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası 270 milyar Dolar idi. Milli Gelir de kişi başına düşen gelir 4300 dolar idi. O zman Türkiye Gayri Safi Milli Hasıla'da Dünya'da 17'nci, Milli Gelir sıralamasında da 65'nci sıradaydı. Aradan 18 sene geçti 2017'nin verileriyle kişi başına düşen Milli Gelir 10.500 Dolar civarında ve Gayrı Safi Yurt İçi Hasılası da 850 milyar Dolar. Yani aradan 18 sene geçmiş aynı yerdeyiz. Türkiye bu iktidar döneminde bir arpa boyu kadar yol alamadı.

Geldiğimiz nokta Türkiye'nin kendi gerçekleriyle yüzleşmesidir. Yaşadığımız ekonomik kriz, içinde bulunduğumuz hayat pahalılığı, işsizlik, bütün temel problemler işte böyle bir durumda gerçekle yüzleşmedir. Türkiye'nin böyle bir noktaya geleceği belliydi. Türkiye tarihinin en büyük israf ekonomisini yaşıyor. Saraylarda yaşayan bir zihniyet, nerdeyse lale devrinin günlerinin anıldığı günleri görüyoruz.

Ben 5.ci dönemdir milletvekiliyim hayatımda böyle şatafat görmedim. Ejder meyveli tatlıların havada uçuştuğu, sarayın odalarında kilosu 5 bin lira olan beyaz çayın tüketildiği bir şatafat, harcama ve israf ekonomisi. Bu saltanat dönemi Türkiye'nin bugün içinden çıkılmaz hale gelmesinin en büyük sebeplerinden bir tanesidir.

 

Cumhurbaşkanımızın 13 tane uçağı var. Sanki Türk Hava Yolları. Şu anda Türkiye'de kurulu bulunan uçak şirketlerinin çoğundan fazla uçağı var Cumhurbaşkanı'nın. En son 500 milyon Dolar'a uçak aldı, suç üstü yakalanınca bu uçak bana hediye dedi. Her zaman yaptığı gibi bizi enayi yerine koydu. Satın aldığı uçağın hediye olduğunu söyleyerek, oluşacak tepkiyi ortadan kaldırmak için o debdebe ve saltanatın gözler önünden uzaklaştırılması için her türlü kılığa giriyor. Nereye kadar gidecek? Bugün 125 bin tane Türkiye'de makam aracı var. 

Ankara'da bir saray, şimdi İstanbul'da boğazın karşı tarafında bir saray daha yapılıyor. Okluk koyu'nda yapılıyor bir saray. Koyu kapattı o kadar büyük bir saray. Bunlar fakir fukaranın, ezilen garip gurebanın gözleri önünde cereyan ediyor. Onun için gündemimiz açlıktır, sefalettir. Emeklilik zammını, doğalgaz zammını, geçim sıkıntısına düşmüş milyonların feryatlarının bu seçimde meydanlarda konuşulması en temel görevimizdir.