CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, Türkiye genelindeki elektrik dağıtım şirketleri ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na yazılı soru önergesi verdi.

"Özelleştirme borçları bitti mi? Vatandaşın ödediği bedeli kim belirliyor. Temel fiyat politikası var mıdır?" diye soran Tarhan, Türkiye’nin çok büyük bir enerji potansiyeline sahip olduğunu ancak yanlış politikalar yüzünden istenilen verimin sağlanamadığını dile getirdi.

Yenilenebilir enerji malzemeleri üreten şirketlere kolaylık sağlayacak kanun teklifi verdik ancak maalesef hiç kimse oralı olmadı. Enerji üretiminde çağ dışı kalmak istemiyorsak bir an önce enerji politikalarımızı revize etmeliyiz. 

Enerji dağıtımı özelleştirildi ancak birçok şirketin borç batağında olduğu konuşuluyor. Bu şirketlerin borçlanmaları ne şekilde gerçekleşiyor, gerçekten borç batağında ve devlet desteği ile mi ayakta duruyor bunların ortaya çıkması gerekmektedir.

Muhalefetin görevi denetlemektir. Doğru olduğuna inandığı politikaları siyasal araçlar eliyle iktidara sunmaktır. 2016 yılı verilerine göre sadece Şanlıurfa’da kayıp kaçak elektrik miktarı Atatürk Barajı’nın ürettiğinden daha fazla. 

Görünen o ki 2017 verileri daha da fazla olacak. Elektrik dağıtımı özelleşince kayıp kaçak oranının azalacağını söyleyenler, bu konu ile ilgili nedense herhangi bir önlem almıyor.

 

Enerji üretiminde petrol kullanmak ticari anlamda intihar etmek demektir. Her gün daha ucuza, daha az maliyetli enerji üretimini nasıl gerçekleştirebiliriz diyen bir politikamız olmak zorundadır.

TEDAŞ tarafından 21 farklı bölgeye ayrılarak özelleştirilen Türkiye elektrik dağıtım altyapısı, günümüzde tamamen özel sektör tarafından işletilmektedir. Peki bu özel sektör dedikleri kimlerden oluşuyor? 

21 farklı bölgede elektrik dağıtımı yapan şirketlerin kaç tanesinde iktidara yakınlıkları ile bilinen holdinglerin ortaklıkları var? 

Bu gurupların denetiminde tarafsız davranılıyor mu? 

Fiyatlandırma politikalarında özgün mü davranıyorlar?