İYİ PARTİ Gurup Başkan Vekili Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan bugün Gebze İlçe Teşkilatı'nı ziyaret etti. İYİ Parti'nin kuruluşunun 1. yılına güne denk gelmesi dolayısıyla yaş pasta kesildi. Türkkan ve İl Başkanı Şanbaz Yıldız gündemi ve 2019 Mart ayında yapılacak olan yerel seçimleri değerlendirdiler.

Türkiye'de İYİ Parti'nin yola çıkış serüveni ileri ki tarihte ciddi anlamda Türk siyasi hayatının önemli bir kısmını işgal edecek diye düşünüyorum. Zira insanların Twitter'da bir mesaj yazmaktan dahi itina ettiği korktuğu bir dönem. 

Cezaevlerine giren insanların %13'ü tweet mesajı yüzünden girmiş, ilginç bir ülke. Cezaevinde bulunan 243 bin kişinin %13'ü yazdığı tweet mesajı yüzünden cezaevinde. Bu da yaklaşık 31 bin kişi yapar. Yani bir tweet mesajından dahi insanların cezaevine gittiği dönemde sizler gibi cesur insanlar bırakın tweet mesajı yazmaya, biz memleketin bu kötü gidişine dur demek için yeni bir siyasi oluşum kuruyoruz ve yola çıkıyoruz diyorlar. 

Ben çok önemsiyorum, gerçekten çok önemsiyorum. Sizler her biriniz yaptığınız bu işin ne kadar büyük ve önemli bir iş olduğunu emin olun henüz farkında değilsiniz. Yarın, öbür gün Türk siyasi hayatı yeni baştan yazılmaya başlandığında bu konuda kendinizin ne kadar önemli bir iş yaptığınızı daha iyi anlayacaksınız. Ne kadar cesur olduğunuzun daha çok farkına varacaksınız.

Biraz evvel ifade ettim 31 bin kişinin sadece yazdığı tweetler yüzünden cezaevinde olduğu bir ülkede siz bu ülkeye alternatif bir siyası parti kurmak üzere yola çıkmış arkadaşlarsınız. Dolayısıyla tekrar tekrar hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum ama burada bir hakkı da teslim etmek lazım. 

Her birinizin çok cesur ve yiğit olduğunuzu ben biliyorum ama bizlerin hepimize bu cesareti veren de sayın genel başkanımız Meral Akşener'dir. Bizlerin her birine yöneltilen tehditlerin, bir takım korkutan ifadelerin elli, yüz mislinin ona gitmesine rağmen hiç yolundan dönmedi. 

İnsanlar en ufak bir telefonla u dönüşü yaptığı bir dönemde o bırakın telefonu, kendisinin canına kast eden tehditlere rağmen bile hiç eğilmedi, bükülmedi aslan gibi devam ediyor. İşte o çıkılan yolda bugün birinci yıl. İYİ Parti'nin birinci kuruluş yılı. Bugün burada ki buluşmamız da güzel bir tevafuk aynı güne rastgeldi. 

Ben hepinizle yol arkadaşı olmaktan çok mutluyum, çok gururluyum, iyi ki varsınız, iyi ki beraber yürüyoruz. Bundan sonra çoğalarak yürüyeceğiz. Zaman zaman bizim partimizle alakalı birtakım medyada ki eleştirilerden, toplumda ki eleştirilerden bahsedeceğim. 

Siyasi partiler kurulduğunda memleketi hizmet amacıyla kurulur. Bunlara üye olan insanlar da bu amaca katkı vermek için üye olurlar, bu sürece katılırlar. Bu süreç bazen oy vermekle başlar, üye olmayla devam eder, yetkili kurullarda görev almaya devam eder. Seçim, seçilecek bir makama gelme noktasına kadar da gider. Burada kurucular kurulu başta olmak üzere birçok arkadaşımızın samimiyetle bu sürece katkı vermek için bu hareketin bu davanın içinde olduğunu biliyorum. 

Bazen de yeni bir parti kuruluyor bunların da şansı var, ben de gideyim bir yere aday olayım, seçilirim. Böyle niyeti olan arkadaşlarımız da var, olduğunu da biliyoruz. Bunlar gelirken de biliyorduk. Onların bir kısmı mevcut kazanımlarını yerine getiremeyince de yollarını ayırmak zorunda kaldılar, bu saygı duyulucak bir hadise. 

Yani netice itibariyle yola çıkarsınız. Ben şunu olmak istedim olmayınca da burada durmanın bir gereği yok Allaha ısmarladık. Onları önemli bir şeymiş gibi topluma yansıtmanın çok doğru olmadığını düşünüyorum. 

Biz burada İYİ Parti'yi kurarken hiç kimsenin geçmişiyle alakalı bu İYİ Partili, bu sosyal demokrat, bu eski Doğruyol Partili, bu ülkücü gibi emin olun hiç bir kriterimiz olmadı. Sadece şu oldu, bu partiye ne kadar katkı verebilir? Bunların arasında katkı verilebileceğini düşündüğümüz arkadaşlar arasında geçmişte DSP'de görev yapan oldu, CHP'de görev yapan oldu, Doğruyol Partisi'nde görev yapan oldu. Oralarda olduğu gibi MHP'de de görev yapanlar oldu. 

Bizim, hiçbirimiz kendimizin geçmişiyle alakalı bir hesaplaşmamız olmadı. Yani ben kendimden bahsedeceğim. Ben ülkücü gelenekten gelen bir adamım, MHP'de siyaset yaptım. Geçmişimle ilgili bir hesaplaşma gereği de duymuyorum. Orada hizmet ettim, üzerime düşeni yaptım, yollarımız ayrıldı. 

En büyük sebep kongre isteme talebimizdi. Bunun en canlı şahidi Erkan Haberal şu an da idari amiri. Bana "Abi sen niye ayrılıyorsun?" dediğinde, 'Bunlar Adalet ve Kalkınma Partisi'nin stepnesi olacaklar' dedim. 'İlk önce ben ayrılırım abi babama zulüm etti Adalet ve Kalkınma Partisi' dedi. 

Ama maalesef geldiğimiz nokta da bu görünen tablo ortada. Bizim ayrılma sebebimiz mevcut kötü gidişe ortak olmamaktı. Ortak olmayı tercih eden arkadaşlar orada kaldılar. Buraya gelen, geçmişte sosyal demokrat bir partide görev yapan arkadaşımız CHP'li değildir. Şu an İYİ Partilidir ama sosyal demokrat olmaktan vazgeçmeye de ihtiyacı yok. Bizim de öyle bir talebimiz yok. Bizim hedefimiz belli, kırmızı çizgimiz de belli. Üniter devlet yapısı bizim vazgeçilmezimiz. 

Türkiye'yi bölmek isteyen her türlü uygulamanın karşısında yer almış insanların kurduğu bir parti İYİ Parti. Burada yönetimlerde artık bu yönetime giren arkadaşların tamamının bir tek özelliği var hepsi de İYİ Partili. 

Yerel seçimler yaklaşıyor, yerel seçimde ki tercihlerimiz de böyle olacak, bundan emin olun. Burada dar kadroculuk yapan hiç bir arkadaşımıza müsade etmeyiz. Ben mesela Özhan beyi burada tanıdım, bütün mukaddes bildiğim değerler üzerine yemin ediyorum, ben Özhan beyin İYİ Parti'den önce siyasi görüşünün ne olduğunu hala bilmiyorum. Yani hiç bir arkadaşımıza da sormadım. Ben bu ilin milletvekiliyim, şunu ilçe başkanı yapacağım iyi de bu geçmişte nedir diye vallahi aklıma bile gelmedi. 

İYİ insan mı, ahlaklı bir adam mı, liyakatlı mı, organizasyon kabiliyeti var mı? Burada önemli şeylerden bir tanesi organizasyon kabiliyeti. 

Gebze 2007'de bıraktığım Gebze'nin aynısı, en ufak bir değişiklik yok. Gebze'yi hala bir ilçe yapacak vizyonu ortaya koyamadılar. Çok kısa hesaplarla yandaşlara para aktarmak için, siyasetin finansmanına kaynak yaratmak için Gebze'yi il olmaya taşıyacak şu ana kadar yapılan hiç bir şey olmadı. 

Ben Adnan Köşker'i sanayici olması hasabiyle tanıdım, insan olarak da severim ama bir şeyi de söylemekten imtina etmem. Adnan Köşker'in vizyonu Gebze'yi ilçe yapmaya yetmedi. Adna köşker'in yetmedi de bir başka Ak Partilinin yeter mi? diğer ilçelere baktım da hiçbiri yetmez. 

Bunlar yerel yöneticiliği siyasetin finansmanına kaynak ayırmaktan başka hiçbir şekilde düşünmüyorum. 10 km sonra dünyanın metropolü diye kabul edilen bir kente geçiyorsunuz ama burası hala Amasya'nın Suluovası'yla, Mardin'in Derik'iyle yarışacak bir ilçe halinde devam ediyor. 

Ben Gebze'nin bu makus talihini siyasi taassuptan kurtularak değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. İktidar partisini illa iktidar partisinden olan bir belediye başkanı yönetirse hizmet alırız düşüncesi Gebze'de iflas etti. 

İktidar partisinden olmak Gebze'ye hiçbir şey kazandırmadı, aksine iktidar partisinde olanları zengin etti ama Gebzeliye hiçbir şey kazandırmadı. Yerel seçimler öncesinde bunu Gebzelilere anlatmak üzere yola çıkacağız. Bize bir tane ilçenin nasıl yönetileceğini gösterme fırsatı versin Gebzeliler, size iddia ediyorum nesiller boyu dua edecekler.

Gebzeliler bize bu fırsatı versinler. Biz hiçbir zaman siyasi bir mülakat yapmayacağız, yapacağımız mülakatlar Gebze'de ne yapmayı düşünüyoruz, kaynak olarak neleri düşünüyoruz? onları soracağız. Gebze'yi ilk bir senede nasıl bir kent haline getireceksin? bunları soracağız.
 
NUSRET ACUR'A PLAKET

Konuşmaların sonunda İYİ Parti Gebze İlçe Başkanı Özhan Öztürk, kendisinden önce ilçe başkanlığı yapan Nusret Acur'a teşekkür plaketi verdi.