Millet olarak son dönemlerde her noktada önlenemez bir yozlaşma ve çürüme yaşıyoruz, İşini doğru düzgün yapan kişi, yada kurumlar akla hayale gelmeyen baskılara maruz kalırken her türlü dümeni çevirmeye yatkın bir anda baştacı ediliyor ancak zaman içerisinde “kıblesi belli olmayan” bu kişilerin yaptıkları artık bardağı taşıran noktalara kadar gelince “Ah-Vah” etmeye başlıyoruz.
Bizi sarıp sarmalayan siyaset makamında kendi konusunda uzmanlaşmış işini son derece iyi bilen kişilerden ziyade bir şekilde ünlü olmuş ancak dünya gerçeklerinden habersiz, kendisini bile ifade etmekten aciz insanlar partilerde kabul görüyor, bu çapsızlardan umut bekleniyor.
Bir dönem Galatasaray kulübünde ve milli takımda futbol oynadıktan sonra yukarıda saydığımız özelliklere sahip olan Hakan Şükür AK partiden gelen teklifi kabul edip milletvekili oldu, Futbol sektörü dışında hiçbir kabiliyeti olmayan Hakan Şükür milletvekili olduğu dönemde bizim vergilerimizle varlığını sürdüren TRT’te uzun yıllar son derece büyük paralar ile yorumculuk yaptı, biz dahil toplumun her kesiminden tepki alan bu durum maalesef siyasetçiler tarafından kulak arkası edildi.
15 Temmuz tarihinde FETÖ tarafından uygulamaya konulan ve şükürler olsun ki bastırılan Darbe girişimi sonrası Türkiye’den yurt dışına kaçan Hakan Şükür ile ilgili o zamanlar toplumun çekinceleri göz önüne alınsa bu futbolcu ne milletvekili olabilirdi nede televizyon yorumcusu.
Tanju Çolak ile ilgili durum ise tam bir fecaat, Para kazanmak uğruna var olan bütün değerleri yerle bir eden, Kimin kayığına binse onun küreğini çeken Tanju Çolak geçtiğimiz günlerde “Yurda kaçak sokulan araçlardan birisini almak” suçlaması ile gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemeden yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.
Sanatçı kişiliğinden çok uyuşturucu kullanma suçundan 2104 yakalanan ve ceza evine konulan Deniz Seki geçtiğimiz hafta yüzlerce medya mensubunun birbirini ezercesine çekim yaptığı bir sırada adeta “Haksız yere cezaevinde kalmış bir halk kahramanı” edası ile tahliye oldu, şimdi de çıkacağı yurt turnesinden trilyonlar kazanacak.
Hakan Şükür gibi, Tanju Çolak gibi, Deniz Seki gibi topluma iyi yönde örnek olması gerekirken toplumun bütün değerlerini yerle bir eden ve bir şekilde öne çıkmış bu “Rol Model” olarak alınacakların bu millete ettiğini en büyük düşmanımız bile yapamamıştır.
Kendilerini sağlama almak ve doymak bilmeyen ihtiraslarını daha da yukarılara taşımak adına hangi taşı kaldırsak onun altından çıkacak noktada olan böylesi fırıldaklar var olan ahlaki kurallarımızın da dejenere olmasına zemin hazırlıyorlar.
Değerlerimizin aşınması adına gece gündüz bütün kötülüğü yapmaktan çekinmeyen bu “kişiliksiz” kişileri dikkat edin hayatımızın her anında görmek mümkün, Sağımızda, solumuzda, Caddelerde, sokaklarda, işyerlerinde şahsiyetleri ahlaki aşınma ile beraber yürüyen bu isimlere her geçen güz yüzlercesi, binlercesi daha katılıyor.
Hayatımızı zindan eden ve olumsuz yönde etkileyen bu tür olumsuzlukların sebebi dönüyor dolaşıyor yine Eğitimde kilitleniyor, başladığı üniversiteyi başarı ile bitiren, yüksek lisans-Doktora dahil bütün gerekleri yerine getiren bir akademisyenin yıllar yılı iş bulamadığı bir memlekette daha doğru dürüst ismini bile yazmayan, iki kelimeyi bir araya getiremeyen popçu-topçu takımının trilyon kazandığı büyük bir zenginlik içerisinde sürdüğü hayat ister istemez arkadan gelen gençliğin de iştahını kabartıyor.
Kendi kızı yaşındaki bayanlar ile üçüncü-dördüncü evliliğini yapmaktan kaçınmayan İbrahim Tatlıses, Başında bulunduğu Federasyonun başarısızlığı sebebi ile ülke futbolunu mahveden Yıldırım Demirören, Babası yaşında gazeteciye sırf muhalif yazı yadı diye tekme tokat girişen futbolcu Arda Turan, son dönemlerdeki tüm başarısızlığına rağmen milli takımları bir türlü bırakmayan Fatih Terim, Partilerinin aldığı bir sürü seçim başarısızlığına rağmen evlerine gidip torun sevmeyen siyasi partilerin genel başkanları vs.vs.
Artık herkes tarafından bilinen ancak bir türlü durdurulamayan bu “Eyyamcılar” normal vatandaşın tüm vergisini vererek güç bela alabildikleri otomobillerin ve diğer ulaşım araçlarının çok daha pahalılarını kazandıkları trilyonlara rağmen kaçak-göçek yollardan almakta hiçbir sakınca görmüyorlar, Vergi ödememek adına yaptıkları bu sahtekarlık vesilesi ile Tanju Çolak örneğinde olduğu gibi Adalete hesap vermek zorunda kalıyorlar.
Geldiğimiz noktada Birçok aile, maalesef değerlerimizi çocuklarını aktarmada zayıflık gösteriyor. Gerek okullarımızda, gerekse ailelerimizde çocuklarımız derslerine çalışsın, yüksek puan alsın, rahat para kazansın, nerden kazanırsa kazansın, nerden gelirse gelsin, haram, helal, kul hakkı, çevre temizliği, hayvan hakkı bunlar konusunda değerlerimizi aktarmak konusunda maalesef büyük bir duyarsızlık yaşıyoruz.
Çocuklarımızın anasınıfı öncesi durumlarına bir bakın. Ne kadar masumlar, hiçbir kötülük düşünmez, hiç kimseye zarar vermezler. Allah’ın meleği kelimenin tam anlamıyla. Okula veriyoruz çocuklarımızı, öğretmeni ne diyorsa akan sular duruyor. Sadece öğretmenin söylediğini tekrar ediyor ve orada çocukların hem aile içinde, hem mahallede, hem okulda karakteri, yapısı ve dokusu şekilleniyor.
Bu çocuğa eğer okullarımızda iyi insan olma, Allah korkusu, kul hakkı, haram, çevre temizliği ve insanlara saygı öğretilebilse, Türkiye’de kurt ile kuzu yan yana gezer. Ne terör, ne anarşi, ne de güvensizlik olur.
Çocuklarınıza iyi bir meslek sahibi olmayı öğretmeden önce, iyi bir insan olmayı öğretmemiz gerekiyor, Biz derslerin yanı sıra iyi insan yetiştirmek zorundayız. Annesine, babasına büyüklerine karşı saygılı, küçüklere ve diğer insanlara sevgi dolu insanlar yetiştirmek durumundayız. Yoksa geleceğimiz ayağımızın altında halı gidiyor kayıp gidiyor.
 
 
 
 
 
 
 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37