21 Mayıs tarihinde AK Partinin başına geçecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ertesi günden itibaren başlamak üzere hem parti içerisinde hemde devletin diğer kademelerinde yapacağı değişiklik daha şimdiden konuşulmaya başlamış durumda.siyaseten gelecek dönem için istikbal bekleyen kim varsa şimdilerde kendilerini yeni döneme atabilecek oluşumlara hazırlıyorlar.
Buraya kadar bir sıkıntı yok, Sıkıntı aşağı yukarı 20 yıldan fazla bir zamandır bir şekilde Devletin herhangi bir kurumunda yada bir yerel yönetimde görevli bulunan çok sayıda siyasetçi yada bürokratın bundan sonrası içinde görev beklemeleri ve kendilerine yer açılmasını beklemeleridir.
İ.Melih Gökçek’ten önce Ankara Büyükşehir Belediye başkanının kim olduğunu şu ara hatırlayan yok, Beyoğlu Belediye başkanlığı yaptıktan sonra uzun yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı görevinde bulunan ancak vatandaşın sadece Nikah Kıyma merasimlerinde gördüğü Kadir Topbaş’ın bundan sonra da görev beklemesi çok garip.
Mehmet Özhaseki kendi isteği ile TBMM’de olmak adına Kayseri Büyükşehir belediye başkanlığını bırakmasa halen daha Kayseri’yi yönetiyor olacaktı, Kendisinden önceki belediye başkanı vefat etmese Aziz Kocaoğlu’nun da İzmir Belediye başkanı olamayacaktı ancak duruma göre onunda sahiplendiği koltuğu bırakacağı yok.
Adana Büyükşehir Belediye başkanı Aytaç Durak’ı bilmeyen tanımayan yoktur, hangi parti gelse o partiden Belediye başkanı olmak gibi olağanüstü bir yeteneği olan Durak’ın o koltuğu hangi şartlarda terk etmek zorunda kaldığı da ayrı bir yazı konusu.
Meseleyi sadece siyasetçiler ile sınırlı tutmak onlara karşı biraz insafsızlık olur, Türk insanı tarafından çok iyi bilinen Sendikalar var,Sendikacıları, Esnaf Derneklerinin başkanlarını, Muhtarları oturdukları koltuktan indirebilmek nerede ise mucizeler gerektirmektedir ancak mucizelerin bile koltuktan indiremediği bu isimler ile ancak Azrail baş edebiliyor.
Aziz Yıldırım’ın kaç yıldır Fenerbahçe’nin başkanı olduğunu, Yıldırım Demirören’in ne kadar zamandır Türkiye Futbol Federasyonu başkanı olduğunu, Fatih Terim’den önce Türk milli futbol takımını kimin çalıştırdığını hatırlayan çıkarmı acaba.?
Bugünlerde kamuoyuna 2019 yılında yapılacak yerel seçim İstanbul Büyükşehir belediye başkan adaylığı için 21 mayıs tarihinde koltuğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bırakacak olan Binali Yıldırım’ın, Ankara içinde eski Ekonomi bakanı Ali Babacan’ın ismi pompalanıyor, Uzun süredir milletvekili ve Bakan olarak TBMM’de görev yapan ve yaşları itibarı ile artık yürümekte zorlanan çok sayıda siyasetçinin isimlerinin de hangi yerleşim merkezinin belediye başkanlığı için konuşulduğunu da Allah bilir.
Bu yazdığımız isimlere daha yüzlerce binlerce örnek verilebilir, bir taraftan milletvekili seçilme yaşını 18’e indirilmesi için verilen olağanüstü kavgaya bakıp diğer taraftan artık 70’li yaşların sonuna doğru gelen siyasetçileri torun sevmeye göndermek gibi bir güzellik varken hiçbir suçu günahı olmayan şehide yaşayan vatandaşların başına belediye başkanı olarak bela etmek nasıl bir duygudur, bizde anlamakta güçlük çekiyoruz.
Normal şartlarda Siyasette vatandaş bir ismi istiyorsa o siyasetçinin yaşı kaç olursa olsun görev almasında bir sorun olmaz ancak Türkiye gibi siyasetin son derece zor ve güç şartlarda yapıldığını çok iyi bildiğimizden vatandaş ne kadar istiyorsa istesin siyasetçinin de “benden bu kadar” demesi gerekiyor.
1995 yılında Rahmetli Erbakan’ın başbakanlığı döneminde Kültür Bakanlığı yapan İsmail Kahraman 01 Kasım tarihinde yapılan seçimde önce milletvekili sonra da TBMM başkanı seçildi, İsmail Kahraman’ın bilgisine, görgüsüne ve tecrübesine saygımız sonsuz ancak 07 aralık 1940 doğumlu olan bugün 78 yaşını deviren Kahraman’ın sağlık sebepleri dolayısı ile yürümekte bile zorlandığını,zamanının büyük bir bölümünü hastanelerde geçirdiğini ve onun görevini Ahmet Aydın’ın yerine getirdiğini göz önüne alındığında 01 Kasım öncesi kendisine teklif geldiğinde İsmail Kahraman’ın “Teşekkür ederim ben yokum ” demesi gerekiyordu.
Tekrar belirtiyoruz, bizde siyasetçi dur durak bilmiyor, Dolayısı ile istifa müessesesi de çalışmıyor, Böylesi bir noktada da siyasetçi “20 yıl belediye başkanlığı yaptım bir on yılda belediye başkanlığı yapayım” diye düşününce olan o bölgede hizmet bekleyen vatandaşa oluyor.
Dikkat edin biz siyasette “yaşlı insanlar olmasın” demiyoruz, Bizim derdimiz “Yorgun siyasetçiler” ile ilgilidir, Siyaset yapmak için yaşı geçmiş ancak ilk kez bir göreve gelen pek çok isim işinin hakkını vererek yapıyor, ancak Deniz Baykal gibi nerede ise rahmetli dedemiz ile yaşıt birisinin halen daha “şunu da isterim bunu da isterim” şekkindeki beklentisi bizi derin endişelere sevk ediyor.
Siyaset artık mental yorgunluğa uğramış siyasetçilere yer açma müessessi değildir, 15 yıl 20 yıl siyaset yapmış insanlar kadar memlekete hizmet edecek milyonlarca idealist insan beklemektedir, yeter ki yer açılsın, milletvekili seçilme yaşını 18’e indirmekteki samimiyet uygulansın.
Gölge etmeyin başka ihsan istemez. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37