Bazı günler vardır ki bir asra bedeldir. Milleti, millet kılan, özel zamanlardır.

Tarih sizi o gün ortaya koyduğunuz şanlı mücadeleyle yazar.

Dünya sizi, o gün ortaya koyduğunuz ruhu, ete kemiğe büründürüp, bir insan, bir millet portresi ile resmeder.

15 Temmuz’da milletimizin bir kez daha, unutanlara, aramıza nifak tohumu ekmek isteyenlere yeniden kendini hatırlattı.  

Bu gece milletimizin elele, gönül gönüle vatanına, milletine, bayrağına, birliğine, dirliğine sahip çıkan, destanlaşan hikâyesi yüzyıllarca hafızalarda yaşayacak, nesilden nesil’e anlatılacaktır.

15 Temmuz’un ortaya koyduğu bu milli ruhu doğru anlamak, doğru anlatmak ahlaki bir vazife olduğu gibi, şehitlerimize, gazilerimize olan vicdani borcumuzdur.

Şüphesiz bugünleri anarken, bu toprakları bize vatan kılan, şehitlerimizi, gazilerimizi, asil milletimizin soylu direniş ruhunu, vatanın her karış toprağında, her tüten ocağında yaşatmalıyız.

Aramıza nifak tohumu ekmek isteyen hainleri, şer odaklarını iyi bellemeliyiz, iyi belletmeliyiz.

Küresel şer odaklarının yerli taşeronlarının, adı ister FETÖ, ister PKK, ister DEAŞ, ister başka bir adla aramıza sızmak isteyen, birlik ve dirliğimizi bozmak isteyen terör örgütleri olsun iyi tanımalıyız.

Aklımızı ve yüreğimizi 15 Temmuz gecesi yeniden dirilen ruhla besleyerek, mazlum milletlerin umudu olmaya, bu toprakları bize vatan kılan aziz şehitlerimiz ve gazilerimizin emanetine sahip çıkmaya devam etmeliyiz.

Biz biz yapan, bizi millet yapan en önemli hasletimiz, bütün farklılıklarımıza rağmen, yeri ve zamanı geldiğinde ortak bir ülkü etrafında, aynı milli duygularla toplanabilmemizdir.

15 Temmuz gecesi kendiliğinden sokağa dökülenler, tanklara, bombalara gövdesini siper edenler ,”mesele vatansa gerisi teferruattır” diyenler aynı soylu geçmişin kahraman evlatlarıdır.

Vatan söz konusu olduğunda, sevgiyle çarpan her yüreği, kimin taşıdığı, kimliği, inancı sorulmaz.

Her kahraman evladımızın verdiği, ortaya koyduğu mücadele hiç şüphesiz aynı değerdedir. Birbirimizi sevmeden, birbirimizi dinlemeden, farklılıklarımıza saygı göstermeden, 15 Temmuz ruhunu doğru anlamış, dolayısıyla doğru anmış olmayız. Millet olma düşüncesi, farklılıkların zenginlik olarak kabul edildiği, sevgi ve hoşgörü ikliminde geniş kitlelerle kucaklaşır.

İnsanların mankurtlaştırılıp, tek tip düşünceyle yetiştirilmesinin açmış olduğu hayal kırıklığını millet olarak hepimiz yaşıyoruz.

İnsanların aklının, özgür irade ve düşüncelerinin bir kişi tarafından gasp edilmesinin acı sonuçlarını hep beraber yaşadık ve gördük.

Bugün Şanlı Türk Ordusunda general rütbesine kadar yükselmiş, devletin en yüksek kademelerinde görev almış, Türkiye’nin en saygın üniversitelerinde Profesör unvanıyla görev almış insanların, böyle hain ve alçak bir darbe teşebbüsünde bulunmalarının izahı hep bu yanlış anlayışın sonuçlarıdır.

Teşekkürler bize büyük bir millet olduğumuzu yeniden hatırlatan 15 Temmuz destanını yazan şehitlerimize, gazilerimize, sessizce vazifesini yapan aziz kahramanlarımıza.

Teşekkürler vatan sevgisinde birleşen yiğit kardeşlerimize.

Sizi, sadece bu 15 Temmuz değil, milletimizin her bir ferdi yaşadıkça şükranla ve minnetle anacaktır.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37