AK Parti'nin kuruluşundan itibaren Zeki Aygün’e kadar olan tüm il başkanlarının bir şekilde milletvekili, bakan, büyükşehir belediye başkanı olduğu düşünüldüğünde, kamuoyunda Zeki Aygün sonrasındaki Mahmut Civelek ve Şemsettin Ceyhan’ında genel merkez tarafından aynı kategorilerde değerlendirileceği beklentisi hakim olmuştu.
Ancak AK Parti Genel Merkezi her nedense Mahmut Civelek ve Şemsettin Ceyhan’ın taleplerine diğer il başkanları gibi cevap vermedi. 24 Haziran tarihinde Kocaeli’den önce milletvekili adayı sonra da milletvekili olma düşüncesindeki Şemsettin Ceyhan listeye konulmadı. Bundan kısa bir süre önce de Kocaeli Büyükşehir Belediye başkan adayı olmak adına başvuru yapan Mahmut Civelek’in talebi de bir kez daha uygun görülmedi.
Bizim Mahmut Civelek ile direkt olarak bir tanışıklığımız olmadı. Bir dönem BBP’den milletvekili adayı olan, sonrasında Kullar beldesinde belediye başkanlığı yapan Mahmut Civelek ile gerçekten net bir kanaatimiz yok.
Söylediğimiz gibi o dönem ayrı partilerde siyaset yaptığımızdan olsa gerek, biraz da bize göre soğuk ve kapalı kutu olarak gördüğümüz Mahmut Civelek ile bir araya gelme talebi bizden de gelmedi. Onun da "İlla Yüksel Ercan ile muhabbetim olsun" şeklinde bir derdi olmayınca o dönem öylelikle geçti gitti.
Şemsettin Ceyhan ile de bir kez Niğde, bir kez de Diyarbakır'a beraber yolculuk yaptık. Her iki seferde de bize kendisine olduğundan fazla güvenen, İktidarda bulunan bir il başkanının verdiği güven ile aşırı güçlü bir siyasetçi figürü veren birisi olarak Kocaeli’de 24 Haziran tarihine kadar görev yaptı.
Şemsettin Ceyhan’ın milletvekili adaylığı için il başkanlığından istifa ettiği günlerde duyduk Abdullah Eryarsoy’un ismini. O sıralarda bir yemekte buluştuğumuz Kocaeli İl Kültür Müdürü Adnan Zamburkan’a sorduğumuzda bize Eryarsoy ile ilgili olarak, "Tanımamakla çok şey kaybetmişsin, kendisini avukat damadımız dolayısı ile yıllardır tanıyorum. Küçüklerini seven, büyüklerini sayan, son derece mütevazi, kibirden uzak bir kardeşimiz. İl başkanı olduğu taktirde AK Parti Kocaeli teşkilatlarına çok büyük katkıları olur" cevabını vermişti.
Birkaç gün sonra bizim de bünyesinde görev yaptığımız bir uluslararası projenin doğalgaz işlerini yapan Yunus Mete geldi. Yunus Mete’nin yanımıza gelmesinden en fazla beş dakika içerisinde sohbet anında ticaret ve inşaattan, siyasete geldiği için kendisine “Söyle bakalım AK Parti’nin Kocaeli il başkanı kim olacak ?" sorusunu yönelttiğimizde, "Abi inşallah Abdullah Eryarsoy olur. Kendisi bizim de avukatımız. Bir tanısan ne kadar iyi ve efendi birisi olduğunu hemen anlayacaksın. Dünya görüşü sana da çok yakın, tanışmanda fayda var. O zaman ne dediğimi çok daha iyi anlayacaksın" cevabını verdiğinde “Yunus Mete, senden önce Adnan Zamburkan’da aynı görüşleri paylaştı, demek ki Abdullah Eryarsoy iyi birisi" dediğimizi hatırlıyoruz.
Sonraları bir çok sevdiğimiz, bir başka avukat arkadaşımızın ismi de İl başkanlığı için konuşulduysa da genel merkez yeni il başkanının Abdullah Eryarsoy olduğunu kamuoyuna ilan etti. O günden sonra da Eryarsoy muhtemelen evi barkı unutup yollara düştü.
Biz kendisi ile ilk kez AK Parti’nin Antikkapı’da belediye başkan aday adayları için organize ettiği temayül yoklamasında karşılaştık. Son derece kısa süren ayaküstü sohbette kendisi ile ilgili son derece iyi dileklerde bulunanların tamamının sonuna kadar haklı olduklarının da farkına vardık.
Abdullah Eryarsoy’u ikinci kez Kocaeli Büyükşehir Adayı Tahir Büyükakın’ın Gebze programında gördük. Kocaeli il yönetimi ile henüz Gebze’ye gelmeden önce partililerden kime sordu isek tamamından Eryarsoy ile ilgili son derece övgü dolu görüşler aldık.
Kişiler ile ilgili kanaatler toplumda bir ya da birkaç günde oluşmuyor. Aylar hatta bazen yıllar geçtikten sonra ilgili kişi ya da kurum ile ilgili olarak kanaatler ortaya çıkıyor.
Abdullah Eryarsoy ile ilgili kendi partilileri konjöktür gereği övgü dolu ifadeler kullanabilirler ancak siyaseten dünya görüşleri aynı olmayan, hatta taban tabana zıt olan pek çok STK temsilcisi, ticaret erbabı ve sade vatandaştan da Eryarsoy ile ilgili son derece güzel kanaatler ortaya konulması, bu algının gerçek olduğunu da gözler önüne seriyor.
Abdullah Eryarsoy son derece sıkıntılı bir süreçte il başkanı oldu. Aday adaylarının belirlenmesi, Kocaeli gibi 12 İlçe merkezindeki sürecin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi, adayların belirlenmesi ve bitip tükenmeyen saha çalışmaları dolaysı ile Eryarsoy’un işinin hiçte kolay olmadığını çok net bir şekilde görüyoruz.
Abdullah Eryarsoy’un başladığı bu maraton dozunu her geçen gün biraz daha yükselterek 31 Mart akşamına kadar devam edeceği bir gerçek. O zamana kadar sahip olduğu mütevaziliği ile aşılması son derece zor görülen zorlu süreci de aşacağı muhakkak.
Siyasetçinin böylesi zor zamanlarda ortaya koyacağı performans, hem kendisi hem de görev yaptığı siyasi parti için son derece büyük kazanımları hayata geçirecektir.
Bütün partilerin Abdullah Eryarsoy ismini duyduklarında akıllarına hemen mütevazilik ve beyefendilik geliyorsa, AK Parti Genel Merkezi’nin de Kocaeli ile ilgili ne kadar doğru bir karar verdiği de zaten ortaya çıkıyor.
Allah bu zorlu süreçte yardımcısı olsun.
