Geçtiğimiz Cuma gecesinden itibaren Kocaeli 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimde aday gösterilmeyen 11 belediye başkanının şaşkınlığını yaşıyor. Aslında aday gösterilmeyen belediye başkanı sayısı 12 ancak Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun durumu daha önceden belli olduğu için sayıyı 11 olarak kabul etmek durumundayız.
Aylar öncesinden AK Parti Çanakkale Milletvekili ve Gurup Başkan vekili  Bülent Turan 3 dönem kuralının işletileceği ile ilgili açıklamayı paylaştığında, İbrahim Karaosmanoğlu,  Mehmet Ellibeş, Şükrü Karabacak ve Hüseyin Ayaz’ın gelecek seçimde aday gösterilmeyeceği, İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan’ın da artık  Büyükşehir belediyesini istediği için aday olmayacağı yazılıp çizilmeye başlandı.
AK Parti Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın bu açıklaması parti tabanında, özellikle mevcut belediye başkanları arasında panik yaratınca bu kez Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki "Bölgelerinde başarılı olan belediye başkanları için 3 dönem kuralı gevşetilebilir ve mevcut belediye başkanı bir başka bölgeye kaydırılabilir" açıklamasını yaparak hatırı sayılır bir miktarda gaz almayı başardı.
Dikkat edilirse epey bir zamandır AK Parti’de görev yapan milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi ya da teşkilat yönetim katındakiler bir şekilde Sözcü Gazetesi’ne manşet olduklarında o siyasetçinin bir daha kolay kolay AK Parti’de siyaset yapma imkanı kalmıyor ki, buna en son örnek milletvekili adayı olmak için il başkanlığından istifa eden Şemsettin Ceyhan’dır.
Son zamanlarda Gebze ve Çayırova belediyelerinde meydana gelen hadiseler dolayısı ile Adnan Köşker ile yardımcısı Refik Tartar dolayısı ile Şevki Demirci’de Sözcü Gazetesi’ne manşet olunca, her iki belediye başkanı ile ilgili süreç de tamamlanmış oldu.
Bu iki isimle birlikte bizimle birlikte Kocaeli sınırlarında siyaset yapan çok sayıda AK Partili’nin de bildiği sebepler dolayısı ile biz kesinlikle Başiskele Belediye Başkanı Hüseyin Ayaz’ın da aday gösterilmeyeceğini defterimize yazıp kapağı kapattık.
Böyle bir durumda zaten şartlar 6 ya da 7 belediye başkanının bir daha aday gösterilme şanslarının olmadığı, bu yüzden de Kocaeli’deki değişimin yüzde 50 civarında olacağını düşünüyorduk.
Bütün bu olup bitenlerle birlikte işin doğrusu biz Kartepe Belediye Başkanı Hüseyin Üzülmez’in, Dilovası Belediye Başkanı Ali Toltar’ın ve Darıca belediye başkanı Şükrü Karabacak’ın gelecek dönem için yeniden aday gösterilebileceğine inanıyorduk ama olmadı.
Dikkat edilirse Darıca, Kartepe ve Dilovası belediye başkanları ile ilgili hiç kimsenin yolsuzluk ya da başka bir olumsuzlukla ilgili herhangi bir şikayeti yok. Şükrü Karabacak da, Ali Toltar da gülen yüzleri ile topluma sürekli enerji veren yapıları ile takdir gördüler. 
Bizim gördüğümüz en dürüst belediye  başkanlarından birisi olan ancak burnu yere düşse almayacak tabirinde yüzü gülmeyen Hüseyin Üzülmez kendisini ve yaptıklarını kamuoyuna anlatacak ekibi kuramadı. Türkiye’de eşi benzeri olmayan projeleri toplumla paylaşacak PİAR ekibini oluşturmayınca  en verimli olacağı ikinci dönem için aday gösterilmedi.
AK Parti düşünüldüğü gibi Kocaeli’de yine 13-0 yapabilirse elinde bulundurduğu bu siyasi güç dolayısı ile aday olamayan aday adaylarına, aday gösterilmeyen belediye başkanlarına Büyükşehir bünyesinde önemli görevler verebilir. Mesela biz Dilovası Belediye Başkanı Ali Toltar olmak üzere aday gösterilmeyen bir kaç belediye başkanına da Büyükşehir bünyesinde görev verileceğini düşünüyoruz.
Seçmen 2002 yılından beri AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a güveniyor. Her seçimde oy verip Erdoğan’ı istediği her noktaya getiriyor. Ancak aynı seçmen karşı karşıya kaldığı olumsuzlukların hesabını yerel seçimde belediye başkanlarından soruyor. Bu yüzdendir ki AK Parti genel seçimde aldığı oyu bir türlü yerel seçimde alamıyor.
31 Mart tarihinden sonra görevlerini yeni seçilecek başkanlara devredecek olan 11 belediye başkanından bir kısmını yine aramızda göreceğiz, bir kısmı buharlaşıp dünyamızdan çıkacak, bir kısmı da muhtemelen adliye binalarını komşu kapısı yapacak.
Siyasette 5 yıl, 10 yıl hatta 15 yıl uzun bir zaman dilimi olarak sayılabilir ancak bu uzun sayılacak sürelerin bile sudan hızlı yürüdüğü zamanın olağanüstü bir hızla geçip gittiği de çok net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Geçmiş dönemlerde seçimi kazanan bir belediye başkanı anlatmıştı; "Seçimi kazandık, mevcut başkandan görevi devraldık. Bizim için kesilen kurbanın kanını alnımıza sürüp bizim için ‘çok yaşa başkan, senin kazanman için çoluk çocuk, genç yaşlı bütün sülalemiz ile 7/24 saat çalıştık’ diyen binlerce vatandaşımızın arasından geçip, makam odasında da tebrikleri kabul etikten sonra, geç saatlerde koltuğa oturdum. Arkaya yaslandım ve kendi kendime 'bu 5 yıl, yüz yıl gibidir asla geçmez' diye düşünürken, bir gün baktım ki ben de görevi başka bir belediye başkanına devrediyorum."
Siyaset bir meslek değildir. Koltukta ne kadar kalırsanız kalın bir gün mutlaka o koltuğu bir başkasına devretmek zorunda kalacaksınız. Geriye bir tek iyi insan olmak, başkanlık görevi sona erdikten sonra da aynı bölgede başkanlık hiç sona ermemiş gibi saygı duyulan bir semt sakini olarak hayatına devam etmek kalıyor.
Gerisi hikaye.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37