Kocaeli ilk şoku İbrahim Karaosmanoğlu yerine Bilecik Valisi Tahir Büyükakın’ın Büyükşehir adayı gösterilmesi ile yaşadı. Böylesi bir seçenek sonrası için dikkat edin, eğer Karaosmanoğlu değişti ise Kocaeli genelindeki 12 belediye başkanı da değişir kanaati hakim olunca, her ilçede bu zamana kadar görülmeyen fazlalıkta belediye başkan aday adayı başvurusu yapıldı.
İlçe belediye başkanlığı için aday adaylığı başvuru sürecinin başlamasından sonra adaylık için dosya verenler normal kademe anlayışı ile önce ilçe başkanlarına, sonra il başkanlarına, ondan sonra da ulaşabildikleri bölge milletvekillerine aday gösterilmeleri ile ilgili dilek ve temennilerini dile getirdikten kısa bir zaman sonra, bu diplomasinin bir anlam ifade etmediğini görünce her aday adayı için önlerine konulan Reis’e ulaşmak lazım hedefinden başka hiçbir çalışmadan netice alınamayacağını görünce bir anda ne olacaksa olsun noktasında kala kaldılar.
Son on güne gelindiğinde kamuoyuna belli isimler ile ilgili belli listelerin sızdırıldığını görünce bizim en başta düşündüğümüz yüzde 40-50 civarındaki değişimin daha da yukarılara çıkarak yüzde 60-70 ler noktasına ulaşacağı kanaati herkes gibi biz de de oluşmaya başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kocaeli ilçe belediye başkan adaylarını açıklayacağı Cumartesi gününden bir gün önce, hangi ilçeye hangi ismin aday gösterildiği de parti tabanının ama daha da önemlisi aday adaylarının sürece hazırlanması adına kamuoyuna sızdırıldı.
İlçe belediye başkan adaylarının bir gün öncesinden belli olmasına rağmen koltuk aşık ile yanıp tutuşan ve her şeye rağmen bir dönem daha iş başında bulunmak isteyen belediye başkanları son dakikaya kadar "Ne olur ne olmaz, aday isimleri genel başkanımızın ağzından çıkıncaya kadar Allahtan umut kesilmez" diyerek, biraz daha diplomasi yapma yoluna gittiler ve salona çıkmayan candan umut kesilmez heyecanı ile geldiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan salonda kaldığı süre zarfında yaptığı genel ve yerel konuşmadan sonra yeni belediye başkan adaylarını açıkladığında işin doğrusu tam bir deprem havasının oluştuğunu Karamürsel belediye başkanı İsmail Yıldırım’ın dördüncü dönem aday gösterildiğini ve Yıldırım dışındaki 11 belediye başkanının yerine yola yeni isimler ile devam kararı alındığı ortaya çıktı.
Belediye başkanlığı gibi son derece önemli bir kurumun başkanı olmak, istediği halde o koltuktan gönderilenin ne kadar zor bir şey olduğunu biz o anda salonun ortasında bulunan birisi olarak acı bir şekilde fark ettik. Düne kadar kılıçlarının önü arkası kesen belediye başkanlarının Cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından 3-4 yerde ayrı ayrı arandıklarına, bu aranma sırasında uzun sayılabilecek bir süre devam eden yağmur altında bekletildiklerine şahit olduk.
Salonun içerisinde de başka türlü görüntülere şahit olduk. Bir kaç gün önce etrafında yüzlerce insanın biriktiği belediye başkanının birisi salonda uzun süre oturacak bir sandalye bulamadı. İşin daha garip tarafı da hiç kimse yer verme nezaketinde bulunmadı. Mevcut belediye başkanlarının aday tanıtım töreni boyunca nerede ise yalnız başlarına kaldıkları kimisinin renginin simsiyah, bir kısmının yüzünün kıpkırmızı olduğunu da o sıralarda gözlemledik.
AK Parti Kocaeli’de var olan 13 belediye başkanından 12 tanesini değiştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Kocaeli seçmeninden emin olsa gerek ki Türkiye’nin diğer seçim merkezlerinin pek çoğunda olduğu gibi parti dışından da aday göstermek yerine, Kocaeli adaylarının tamamını Parti teşkilatlarının içerisinde hizmet etmiş ya da daha önce AK Parti’de görev yapmış siyasetçilerden seçti.
Başta Kocaeli Büyükşehir adayı Tahir Büyükakın olmak üzere adayların büyük çoğunluğunun İmam Hatip çıkışlı olması AK Parti’nin uzun bir dönem sonrası yeniden Mili Görüş ekseninde siyaset yapma isteğini de gözler önüne sermiş oldu.
AK Parti’nin ilçe belediye başkan adayları arasında 2 eski milletvekili var, eski İlçe başkanları var. Daha önce belediye meclis üyeliği görevinde bulunan isimler var. Bu saydığımız özellikleri harman yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan "İmam Hatip çıkışlılarda hitabet sorunu olmaz" diyerek mesajı da gerekli yerlere verip gitti.
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçim AK Parti açısından son derece zor. Her ne kadar seçmen o tarihte belediye başkanı seçmek için sandık başına gidecek olsa da parti genel merkezleri bu durumu daha çok genel seçim havasına soktuklarından seçmen sandığa giderken, hayatını kolaylaştıran yada zorlaştıran argümanlara bakıp oy kullanacak.
Aday tanıtımının yapıldığı salonda konuştuğumuz çok sayıda partili, "Özellikle İzmit, Derince, Dilovası ve Körfez ilçelerinde işimiz zor. 2014 yılında bu seçim bölgelerinde korkulu anlar yaşadık. Bu seçimin şartları o zamana göre daha da zor. Aday gösterilen arkadaşlarımızın bu süreçte şahısları ile ilgili yapacakları fazla bir şey yok. Burada yine her zaman olduğu gibi en büyük güvencemiz Tayyip Erdoğan gibi bir lidere sahip olmamız" diyerek endişelerini dile getirdiler.
Adayların 31 Mart tarihine kadar nasıl bir çalışma temposu ile saha da olacaklarını şimdiden bilmek zor. Adayların belli olmasından sonra gözler ister istemez partilerin belediye başkanları ile birlikte sahaya sürecekleri meclis üyelerine geldi.
Kocaeli genelinde bulunan 12 İlçede belediye başkan aday adaylığı başvurusunda bulunan 154 isimden bir kısmının meclis üyesi yapılacağı haberleri de gelirken, 31 Mart tarihindeki seçim için meclis üyesi adaylarının en az başkan adayları kadar önemli olduğu dillendiriliyor.
Seçim takvimi uyarınca bağımsız adaylar dahil kesin aday listeleri ilçe seçim kurullarınca, büyükşehir belediye başkanlığı için de il seçim kurullarınca 3 Mart Pazar günü ilan edilecek. Yani partiler tarafından gösterilen adayların kesinleşmesi için henüz 48 gün daha var.
O zamana kadar siyasi partilerin belediye başkan adayları değişebilir, belediye meclis üyelikleri için yapılacak pazarlıklar bırakın günlük olarak, saat başı bile değişebilir. Bir gün kendisini listenin başında gören meclis üyesi adayı ertesi gün kendisini listenin dışında görebilir.
03 Mart tarihi gelmeden yani listeler partilerin yetkili kurulları tarafından YSK’ya verilmeden yukarıda da belirttiğimiz gibi çok şey değişebilir. Hele ki 03 Kasım 2002 yılından itibaren bırakın partisini, Türk siyasetin tek belirleyicisi olduğu Tayyip Erdoğan’ın genel başkan olduğu bir partide adayların ateşten gömlek giydiklerini söylemek de fazla iddialı bir ifade olmaz.
