31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçime kısa bir zaman kaldı. Seçime katılma hakkı kazanan 13 siyasi partinin tamamı yapılacak olan yerel seçimde daha çok belediye başkanı kazanmak adına en iyi adayı bulabilmek, seçilecek olan belediye başkanına yardımcı olabilmek adına belediye meclis listesi yapmaya çalışıyorlar.
Siyasete meraklı olan vatandaşlarımızın da bildiği gibi bizde 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimde AK Parti’den Gebze belediye başkanı olabilmek adına aday adaylığı başvurusunda bulunmuş 23 kişiden birisi olduk.
Kamuoyu bizi Gebze’ye geldiğimiz 1985 yılından itibaren Ülkücü/MHP’li olarak tanıyor, o şekilde kabul ediyor. Dünya görüşümüze ve kişiliğimize saygı duyuyor zira bizde herhangi bir dünya görüşüne sahip kim varsa saygı duyuyor fikirlerine katılmasak da saygıda kusur etmiyoruz.
Bugünlerde pek çok vatandaşımız bizim AK Parti’de bulunmamızı yadırgıyor. "Ülkücülüğü ile bilinen MHP’liliği tescil edilmiş Yüksel Ercan’ın AK Parti’de ne işi var?" şeklinde biraz şikayet, biraz da sitem dolu göndermeler yapıyorlar. Ancak bu sitemde bulunan dostlarımız bizim 2012 yılı itibarı ile MHP ile ilişkileri askıya aldığımızı ve 2011 yılında yapılan genel seçim ile birlikte "AK Parti ile MHP mutlaka bir arada olmalı" fikrini o gün bu gündür dağa taşa haykırdığımızı da mutlaka bileceklerdir.
Bir kaç kez yine bu sütunlarda belirtmiştik. 2012 yılından itibaren bizim günümüzün nerede ise tamamı AK Parti’de siyaset yapan dostlarımız ile birlikte geçiyor. Bu durum MHP’li dostlarımızı ve arkadaşlarımızı ihmal ettiğimiz anlamını taşımıyor ancak telefon rehberimize baktığımızda AK Partili isimlerin yüzde seksenler civarında olduğunu da söylememiz gerekiyor.
Bugün yarın Gebze ile birlikte AK Parti’nin yurt genelindeki il, ilçe, belde belediye başkan adaylarının tamamı ilan edilecek. Biz de Gebze’deki 23 aday adayı ile birlikte önce aday adaylığından, adaylığa oradan da başkanlığa geçiş yapmak için çaba gösteriyoruz.
AK Parti üyesi olduğumuz günden itibaren pek çok MHP’li arkadaşımız “Sen gerçekten başkanlığı ciddi ciddi düşünüyor musun ? Bütün Türkiye seni MHP’li olarak biliyor keşke MHP’den aday olsaydın”  diyorlar ancak bize bu şekilde yol gösteren MHP’li arkadaşlarımızın çoğu AK Parti ile MHP arasındaki “Cumhur İttifakını” belli zamanlarda unutuyorlar.
Bizim AK Parti üyeliğimiz henüz 2-3 aylık ancak fikri manada yakın çevremizin de bildiği gibi 2012 yılının sonu, 2013 yılının başı itibarı ile fikri manada gönüllü AK Partiliyiz. Sözünü ettiğimiz tarih itibari ile daha önceki dönemlere göre Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın fikirlerini daha çok benimsiyor, onun dünya görüşünü yanımızdaki yöremizdeki herkese iletebilmek adına mücadele veriyoruz.
MHP’de siyaset yapan ancak 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Milletvekili Genel Seçimi öncesi AK Parti ile MHP arasında hayata geçirilen Cumhur İttifakı vesilesi ile AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tayyip Erdoğan’a oy veren, 31 Mart 2019 tarihindeki yerel seçimde de başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye’nin pek çok seçim bölgesinde AK Parti adaylarına oy verecek olan MHP’li arkadaşlarımızın bugünlerde gördükleri gerçekleri biz 5-6 yıl önceden görmüş ve yandan-sağdan-soldan desteklemenin anlamsızlığını  görüp direk AK Partili olma yolunu seçmekten büyük keyif alan bir partiliyiz.
Kurulduğu günden itibaren AK Parti’ye üye olmuş bir partili, partisine hangi bağlar ile bağlanmışsa biz de partinin tüzüğünü ve programını okumuş, okuduktan sonra da kabul etmiş bir partili olarak teşkilatın bize vereceği görevleri büyük-küçük ayırt etmeden yerine getirmek gibi bir sorumluluğumuzun olduğunu söylememiz gerekiyor.
Her iki partide siyaset yapan arkadaşlarımız da zaman zaman geriliyor, birbirlerini kıracak açıklamalar yapıyorlar. Uzun zamandır birbirleri ile oldukça sert sayılabilecek bir siyaset yapan AK Parti ile MHP’nin bir arada olmak adına yaptıkları çalışmaların elbette ki büyük zorlukları var. Ancak AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin Cumhur İttifakı’nın zarar görmemesi adına verdikleri olağanüstü gayrette her türlü takdirin üzerindedir.
Böyle bir noktada her iki taraftan da belli çatlak seslerin çıkmasını son derece normal kabul etmek gerekiyor. Zira hepimiz biliyoruz ki 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın mutlak galibiyeti ile sonuçlanan seçim sonrası Türkiye Cumhuriyeti siyaseten bambaşka bir yola girmiş durumda.
AK Parti ile MHP’nin 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan genel seçimden bu yana yani 6 aylık süre içerisinde aldıkları olağanüstü mesafeyi görünce iki parti arasında bundan sonraki süreci tahmin etmek hiç zor olmasa gerek. Zira süreç herkesin tahmin edemeyeceği bir sürat ile devam ediyor.
Biz AK Partiliyiz, kabul etmek gerekiyor ki bu durumdan da son derece memnunuz. Tek üzüntümüz 2012 yılının sonlarına doğru artık siyaset yapma imkanımızın kalmadığı MHP’den ayrılıp AK Parti mensubu olmak adına neden 6 yıl beklediğimizdir.
AK Parti teşkilatları bize tahmin ettiğimizden daha fazla bir şekilde sahip çıktı, bizi benimsedi. Biz de bize gösterilen bu sevgiye layık olabilmek adına il ve ilçe teşkilatlarının bize vereceği tüm görevleri eksiksiz yerine getirebilmek adına bütün enerjimizi sarf etmeye çalışıyoruz.
Tayyip Erdoğan’a inanıyoruz, AK Parti teşkilatlarına güveniyoruz. AK Partili olmakta AK Parti saflarına katılmakta her ne kadar 5-6 yıl geç kalmış olsakta kaybettiğimiz zamanı ve mesafeyi partimiz için daha fazla çalışıp aradaki mesafeyi kapatmaya çalışacağız.
Elimizden gelen budur.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37