İktidarlar ekonomik krizlerin sorumluluğunu hep üstlenirlerdi, “Enkaz devraldık” diye suçu önceki iktidara yüklemeye kalkışırlardı ama ekonomik kriz yokmuş gibi davranmazlardı. Önceki iktidarlar arasında yurt dışından ekonomi prenslerini getirenler de oldu. Hiç olmazsa çözüm aradılar. Tam 19 yıldır ülkeyi yöneten iktidar ülkede sanki bir ekonomik kriz yokmuş gibi davranıyor. Sanki Türkiye’yi yöneten onlar değil!
Dün akşam haberlerde Sayın Cumhurbaşkanı “Türkiye dünyanın en üst ligine adım atmak üzere” diyordu.
Hangi en üst lig?
AKP iktidarı ülkede ekonomik bir bunalım olduğunun farkında mı acaba?
Gençlerin büyük kısmı yurt dışına kaçtığından haberi var mı?
Yoksa AKP iktidarı insanların çok mutlu olduğunu mu sanıyor?
Ülke dünyanın sayılı ekonomileri arasında mı ya da sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi işsizlik sorunu azalıyor mu?
Ekonomiden çok anlamam sadece üniversitede birkaç ekonomi dersi aldım. Anladığım kadarıyla harcama kalemleri tıpkı Avrupa’nın en güçlü ekonomilerinde olduğu gibi. “İtibardan tasarruf olmaz” bahanesinin ardına gizlenip hazinedeki parayı kendileri için harcıyorlar.
“Bu paraları neden harcadınız” diye sorduğumuzda yandaşlarının söylediği cümleler dudak uçurtuyor: “O uçakları kendi için mi aldı, o sarayları kendi için mi yaptırdı? Hepsi devletin!” diyorlar ve ardından ekliyorlar: “Şükürler olsun bizim”
İsrafa bağlı olarak enflasyon alıp başını gidince suç dış güçlere yıkılıyor.
Türkiye neden ekonomik kriz yaşıyormuş, haberiniz var mı? 17-25 Aralık girişimi,gezi protestoları, 15 Temmuz Darbe kalkışması nedeniyle istediğini alamayan dış güçlerin Türkiye’yi dize getirme operasyonuymuş!
Türkiye’yi dize getirmeye çalışan bu dış güçler de kim?
Şimdilerde DEVA Partisi’nin genel başkanı olan ama uzun süre ekonominin başında olan Ali Babacan “2018 yılında hazinenin 980 milyar lira borcu vardı, şimdi 2 trilyona çıktı” diye açıklama yaptı.
Peki, bu paralar nerede diye sorarsanız ne diyeceklerini tahmin edebiliyorsunuz değil mi?
“Otoyolları yaptık, köprüler inşa ettik, tüneller açtık, havaalanları inşa ettik!” Haa şehir hastanelerini unutmayalım!
Külliyen yalan!
AKP iktidarı son 10 yılda ülkeye doğru dürüst çivi çakılmadı.
Hemen örnek vererek ispatlıyorum:
İstanbul Beylikdüzü’nden bayramı İzmir’deki yakınlarınızın yanında geçirmek üzere yola çıktınız.
Kuzey Marmara otoyoluna girin:Para
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçmeniz gerekiyor: Para,
Osmangazi Köprüsü’ne girin: Para,
Osmangazi Köprüsü’nden geçin: Para
Osmangazi Köprüsü’nden sonra Bursa’ya doğru devam edin: Para,
Bursa’dan sonra İzmir otoyoluna girin: Para
Hani Sayın Cumhurbaşkanı bayram süresince otoyollar bedava demişti?
Saydığım otoyollar, köprüler bizim değil ki! Devletin de değil! Otoyolların, köprülerin ve havaalanlarının üzerinde devletin sözü geçmiyor.
Osmangazi Köprüsü’nden otomobilinizle geçmek istiyorsanız 47 dolar ödeyeceksiniz.
Memura, işçiye ve emekliye birkaç kuruş zam yaptılar ardından ne yaptılar? Elektrik yüzde 15, doğalgaz yüzde 12 …. Böyle devam ediyor. İktidar halka verdiğinin fazlasını misli misli geri alıyor.
İktidar bu sorunları konuşmak yerine “Zillet ittifakı, “HDP kapatılsın”, “Millet ittifakı adayını açıklamıyor” gibi yapay gündemlerle milleti oyalıyor.
Sayın Cumhurbaşkanı “Ben ekonomistim, bu işten ben anlarım” diyor ama Devlet Bahçeli de iktisatçı. Hatta, ekonomi doktoru. En az cumhurbaşkanı kadar ekonomiden anlıyordur.
Mesela, kendi adıma Dr. Devlet Bahçeli’ye”Faizler inince enflasyon da iner mi?” diye sormak isterdim.
Sayın Dr. Devlet Bahçeli’ye ittifak ortağının ekonomi politikalarını desteliyor mu acaba?
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumu açıklayın dendiğinde her iki lider de sessiz kalıyor.
Hem Sayın Cumhurbaşkanının hem de Devlet Bahçeli’nin kendilerine has bir dünyası var,Türkiye’de olandan bitenden haberleri yok diyeceğim ama bal gibi biliyorlar.
Milleti oylamak ve meşgul etmek için tiyatro sahnesi kurmuşlar, rol yapıyor olabilirler mi?