Dünyaya nasıl geleceğimizin kararını biz vermiyoruz. Dilimizi, rengimizi, etnik kökenimizi de biz belirlemiyoruz.

Doğuştan insan olarak yaratılıyoruz. Babamızın, annemizin dilini, ırkını ve rengini taşıyoruz. İnsan olarak doğmak bizim elimizde değil ama insan kalabilmek bizim elimizde. İnsan kalabilmek, merhameti, sevgiyi, saygıyı içinde barındırabilmekle mümkün olur.

İnsan kalabilmek, bize benzemeyene, bizim gibi konuşmayana, bizim gibi düşünmeyene, bizim gibi inanmayana tahammül etmekle olur. Canlı ve cansız tüm varlıkların çeşitliliği nasıl bir zenginlik ise, insan olarak dünyaya gözünü açanların farklılıkları da dünyamızı aynı ölçüde güzelleştirir. Yüce Allah (C.C) Rahman sıfatı ile bütün mahlûkatı kuşatmıştır. Mümin –kâfir, iyi-kötü herkesi kapsar.

Onlara rızkını, hayatını idame ettirecek bütün donanımları verir. Allah (C.C) “ Gafur ve rahimdir. Dilediğini bağışlar, dilediğine de azap eder.” (Fetih,48/14) .O halde bize ne oluyor. Kim günahkâr, kim cennetlik biz mi karar vereceğiz.

Son zamanlarda bizim gibi düşünmeyen, bizim gibi yaşantısını devam ettirmeyen insanların ölümünün ardından öteki âlemde yer belirlemek moda oldu. Mübarek cennet ve cehennemi cebinde taşıyor sanki. Cennete kimler girer? Kim cennetliktir, kim değildir, bu durumu hangimiz bilebiliriz ki. Kuşkusuz, salih bir kulu işlediği amellerden tahmin edebiliriz. İşlediği ameli görebiliriz ama kalplerde gizli kalan niyeti hakkında fikir yürütemeyiz.

 Büyük halk ozanı Köroğlu” Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu” diyor. Aynı şekilde bende diyorum ki sosyal medya icat oldu insanlık bozuldu. Bazıları her gün birilerini cennete, birilerini cehenneme gönderiyor. Kendini neyin ve kimin yerine koyduğunun farkında bile değil. Elinde sanki cennet ve cehenneme kimlerin gideceğini ölçen bir alet var.

 Eğer salih bir kul olarak düşündüğünüz ve cennetle müjdelediğiniz kişi için ölçü kıldığı namaz ise, Allah (C.C) buyurmuyor mu : “ Yazıklar olsun o namaz kılanlara! ”. Yok, eğer cennetlik ilan ettiğiniz kişinin tuttuğu orucu ölçü olarak kabul ediyorsanız, Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurmuyor mu? “ Nice oruç tutanlar vardır ki, ona sadece açlığı kalmıştır”.

 Cebinde cennet ve cehennemi gezdirip lazım olduğunda, siyasi konjonktüre, ticari menfaatlerine ve şahsi çıkarlarına göre dağıtanlara ne demek gerekir bilmiyorum. İnsan olarak dünyaya gelip, insan kalabilmek, insan olarak ölebilmek tabi ki zor zanaat. Yaratılanı yaratandan ötürü sevebilmek için Yunus gönüllü olmak lazım. Kul olmanın idrakine varıp haddini bilmek gerek. “Ölülerinizin arkasından iyiliklerini söyleyin, kötülüklerini söylemekten uzak durun” hadisi şerifini içselleştirmek demek.

  İnsan kalabilmek ülkemizin yetiştirdiği değerlerin ahirete intikalinin ardından, onları iyilikleri ile topluma kazandırdıkları ile yâd etmektir. Rabbim bizlere insan olarak gözlerimizi açtığımız bu dünyada insan olarak kalmayı nasip etsin. Cennet ve cehennem kimsenin cebinden dağıtacağı bir şey değil. Bizleri yaratan Allah (C.C) cennet ve cehenneminde sahibidir. Kimin cennete, kimin cehenneme gideceğini ancak O bilir. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37