banner55

Devlet içerisinde kaç tane paralel yapı var ?

Devlet içerisinde kaç tane paralel yapı var ?

Yavuz ERCAN
Yavuz ERCAN
25 Aralık 2016 Pazar 22:48
 Devlet içerisinde kaç tane paralel yapı var ?


15 Temmuz sonrası kökü kazınacak diye bakılan ancak günler geçtikçe sulandırılan FETÖ’ye yönelik operasyonları nerede ise tamamlandığı ve sanki 15 Temmuz gecesi olanlar hiç yaşanmamış gibi bir ruh haline girilmişken Rusya Federasyonun Ankara Büyükelçisinin bir Polis tarafından sırtından vurulması ile FETÖ ile mücadelenin sanki 16 Temmuz şartlarına dönülmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.

Can güvenliği görev yaptığı Ülkelerin  teminatı altında bulunan diplomatların o ülkede bulunan herhangi bir Örgüt mensubu yada mensupları tarafından hedef olarak görüldüğü yüzyıllardır var, diplomatları bu tür terör örgütlerinden korumak ve kollamakta o ülke güvenlik birimlerinin de görev alanı içerisinde var.

Şimdilerde uyulup uyulmadığını bilmiyoruz 25 Ekim 1982-8/5483 sayı ile Resmî Gazete’de  30 Kasım 1982/17884 sayılı Bakanlar Kurulu kararı yönetmeliğine göre Asli Devlet memurluğuna atananların yemin merasimi ve yönetmeliği var ve bize göre bu yemini yapmayan yapsa da ettiği yemine inanmayan devlet memuru gün geliyor korumakla görevli kişiyi sırtından vurabiliyor.

İlgili Bakanlar kurulu kararına göre Devlet Memurları Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na ve kanunlarına sadakat ile bağlı kalmak ve kanunları sadakatle uygulamak zorundadırlar. Devlet Memurları bu hususu asli Devlet Memurluğuna atandıktan sonra en geç bir ay içinde kurumlarınca düzenlenecek merasimde yapacakları yeminle belirlerler ve "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılâp ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakat ile bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını Milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin millî, ahlâkî insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan millî, demokratik, lâik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarımı bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim" diyerek görevde kaldıkları süre içerisinde temel görevlerinin Türkiye Cumhuriyetinin hak ve hukukunu korumak olduğunu asla unutmazlar.

Bundan yıllar önce bizimde bünyesinde bulunduğumuz bir şirkete inşaat malzemesi getirmek için yola çıkan firmanın kamyon sürücüsü muhtemelen dikkatsizlik sonucu  bir devlet kurumunun direğine çarpıp kırmış işin mahkemelik olacağını anlayan firma sahibi de araç sürücüsü ile birlikte bizi de şahit yazdıktan sonra “Yüksel Bey eğer mahkemede size direği kim yıktı” diye sorarlarsa mahkemenin Hakimine “-Efendim ben görmedim bilgim yok derseniz bizde kendimizi kurtarırız” diye de dakikalarca tembihledi durdu.

Gün geldi mahkeme başladı, biz kendi kendimize “nasıl olsa ben görmedim diyeceğiz ve buradan gideceğiz” diye düşünürken Mahkeme Hakimi bize “-Beyefendi dinine imanına Allah adına doğru söyleyeceğinize yemin edermisiniz.?” dediği an biz anında “direği bize malzeme getiren ve şu an salonda bulunan firmanın sürücüsü yıktı” cevabını verip dışarı çıktık, firma sahibi bizimle uzun bir süre konuşmadı ancak bir gün “-Yüksel Bey sen doğrusunu yaptın yemin çok önemli” dedikten sonra boynumuza sarıldı.

Bu işin yemin tarafı işin birde meselenin “Devlete olan sadakati” ile ilgili bölümü varki galiba canımızı en çok yakan Devleti dururken Devlet içerisindeki paralel yapılanmalara “Sadık” olan elemanların durumudur.

İşte bu noktada iş dönüp dolaşıyor Türkiye Cumhuriyeti Devletinin  eğitim çağındaki çocuklarını kendi okulları kendi yurtları yada kendi eğitim sistemi dururken ismi ister cemaat ister tarikat yada başka bir yapılanma olan grupların kucağına teslim etmesi aymazlığına dayanıyor.

Bu memlekette çok sayıda vatandaş çocuklarını “Dinini-Diyanetini öğrensin” diye Türkiye Cumhuriyetinin başına bela olan “Cemaat okullarına ve Cemaat yurtlarına” vermeyi tövbe haşa “İslamın Şartı” olarak görüyorlar, Çocuklarını bu okul ve yurtlara veren ana-babalar bütün eğitim ve öğretim boyunca ayda en fazla haftada bir gördükleri çocuklarının toplumun karşısına nasıl bir karakter ve kafa yapısı ile çıktıklarından da asla haberleri olmuyor.

Türk milleti oldum olası Öğretmenleri-İmamları ve Polisleri çok sever, bu üç gruptan kendisini sakınmaz onlardan kendilerine herhangi bir kötülük geleceğine asla inanmaz, Bu yüzdendir ki eğitim hayatını tamamlayamamış siyasetçilerin “Fahri Doktora” özlemi, her Türk gencinin Polis Üniforması ile bir gün olsun dolaşma isteği, yine ekonomik durumu ne olursa olsun her Türk vatandaşının bir günlüğüne öğretmen olmak istemesi gibi dileği bulunmaktadır.

Üzerinde Polis elbisesi  olan birisine hiç kimse zorluk göstermez, Polislere kolay kolay kimse kimlik sormaz, normal vatandaşlar için alınan güvenlik önlemleri polislere uygulanmaz, geçişlerde, yada herhangi bir etkinlikte sorgusuz sualsiz ilgili alana girebilmeleri adına polislere gereken bütün kolaylıklar gösterilir.

Rus Diplomatı sırtından vuran Polis bizim bu yazdıklarımızın tamamını zaten biliyor, bu nu bildiği içinde elini kolunu sallaya sallaya resim sergisinin yapıldığı yere giriyor, diplomatın arkasında koruma görevlisi gibi duruyor sonrada hiçbir Türk insanına yakışmayan eylemi gerçekleştirerek Diplomata arkadan 11 el ateş ediyor.

Türk milleti Rus Diplomatı arkadan kurşunlayan zihniyetin neler yapabileceğini 15 Temmuz gecesi çok net bir şekilde gördü, 15 Temmuz gecesi de Türkiye Cumhuriyeti Devletine Sadık kalmak adına yemin eden bir sürü kanı bozuk maalesef Devletinde ihmalkarlığı yüzünden Devlet içerisinde yuvalanan bir paralel Devlet yapılanması adına vatandaşları tankların altında ezmekten çekinmediler.

Yüreğimiz İstanbul’da Kayseri’de hayatını kaybeden evlatlarımız için yanarken önceki akşam meydana gelen vahim olay bizi çok üzmüştür. Üzüntümüzün sebebi, Türkiye'nin uluslararası camiada yabancı ülke diplomatlarını dahi koruyamaz bir ülke haline getirilmesidir.

Türkiye bir yandan istikamet sorunu yaşarken diğer taraftan milli hedefler için gerekli tedbirler alınamamakta, Devletin içerisine sızmış hainler terörizme ve bu büyük komplonun yöneticisi uluslararası Emperyalizme hizmet etmektedir.
Gözlerimizin önünde Dış güçler ve onların ülkemiz içerisindeki işbirlikçileri tarafından Türkiye bir uçuruma doğru götürülmeye çalışılmaktadır, Türkiye'nin en kısa sürede Cumhuriyetin kuruluş ayarlarına dönmesi, Devletin Ulusal birlik ve bütünlüğümüzün tesisi yönünde tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Çare Türk gençliğinin etnik ve dini taassup yerine yüksek Türklük şuuruna sahip, Cumhuriyetçi, Atatürkçü, vatanseverler olarak yetiştirilmesi  ve yetiştirilen bu gençlerin en kısa sürede devletin tüm birimlerinde görev yapar hale getirilmesidir.

İsmi Milli olan ancak yıllar yılı başta FETÖ olmak üzere bir sürü irili ufaklı cemaate teslim edilmesinden dolayı milliliği kalmayan eğitim sistemimizin yeniden Devletin kontrolü altına alınması, bundan daha da önemlisi Din eğitiminin mutlak suretle Devlet eli ile yapılması gerekmektedir, Bu adımlar atılmadığı yada gecikildiği takdirde yaşadığımız bu günleri arayacağımızı da bilmek için müneccim olmaya gerek yoktur.

Namusumuzu canımızı, malımızı emanet ettiğimiz ve kendisini Müslüman olarak tanımlayan bir Polisten bir insanı arkasından kurşunlayacak kadar canavar yaratan bu Paralel devlet yapılanmaları bundan sonra “Türk arkadan vurmaz, düşmanlığı varsa da ne yapması gerekiyorsa yüzüne yapar” algısı da sona ermiş oldu.

Nerden bakarsanız riya nereden bakarsanız fecaat, nereden bakarsanız rezilliklerle dolu olan bu günlerden kurtulmak adına Devletin FETÖ ile ilgili mücadeleyi daha sert bir şekilde yapmaya başlaması ve işin ucunun gideceği yere kadar gitmesi noktasında her türlü adımı atması gibi bir mecburiyet hasıl olmuştur.

Bu yapılmadığı takdirde halen daha FETÖ’ye mensup “Uyuyan hücrelerin” bir anda Rus Diplomatı arkasından kurşunlayan Polis gibi ortaya çıkarak hepimizi büyük üzüntülere sevk edecek eylemleri yapmayacağının hiç bir garantisi asla yoktur. 



Son Güncelleme: 25.12.2016 23:00
Anahtar Kelimeler:
TekirdağMarmaraPoyraz
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37