İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın bir televizyon programında partisinin İstanbul İl başkanı Buğra Kavuncu üzerinden başlattığı tartışma ilk anlarda İYİ Partiye zarar veriyor gibi görünse de, kabul etmek lazım ki o gün bu gündür Edirne’den, Kars’a herkes İYİ Partiyi konuşuyor/tartışıyor. 

Görüntülü, yazılı, sesli medya kuruluşlarında 7/24 İYİ Parti ile ilgili sohbetler can kulağı ile dinleniyor. Bu durum Yüksel Ercan penceresinden reklamın iyisi kötüsü olmaz formatında değerlendirildiğinde Ümit Özdağ’ın, İYİ Parti'yi bırakın kötülemek, trilyonluk bütçeler ile yapılamayacak propagandayı ateşlediği de çok net bir şekilde gözleniyor.

Hal böyle olunca toplumun her kesiminden, "İYİ Parti'ye iktidar, partinin genel başkanı Meral Akşener’e de Cumhurbaşkanlığı yolu açıldı" şeklindeki seslerin her geçen gün daha fazla yükseldiği gerçeğini 07 Ağustos 2020 tarihinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yönelik yaptığı çağrıyı değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Bahçeli'nin daveti ise benim yadırgadığım bir davet değildir. Makul çizgide bir davettir. Dağınıklıkta bir şey yok. Terör örgütleriyle el ele olmak, milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti'ye hiç uygun düşmeyebilir. Böyle bir sıkıntının olması hasebiyle böyle bir davet gerçekleşmiş diye düşünüyorum. Ülke genelinde bir bütünleşmenin gereğini düşünüyorum" şeklindeki açıklamasını  zaten aynı gün İYİ Parti'nin üzerinde dolaştırılmaya çalışılan kara bulutları da bir anda dağıtmıştı.

Geçtiğimiz Pazar günü İzmir’de 3. kuruluş yıldönümünü  gerçekleştiren İYİ Parti'nin oylarındaki artış 2023 yılında yapılacak olan Milletvekili genel seçimi öncesi gönlünden mebusluk geçen İYİ Parti'deki erkek siyasetçilerin vitrindeki lacivert elbise ve rugan ayakkabılara, bayan siyasetçilerin ise tayyör diye bildiğimiz elbiselere daha fazla bir ilgi gösterir oldular.

Böylesi bir noktada İYİ Parti'nin Kocaeli teşkilatlarında da bugünlerde gözle görülür bir hareketlilik ve o hareketlilik içerisinde olağanüstü kulis faaliyetleri görülüyor ve bu kulis faaliyetlerinin birinci sorusu "Acaba 2023 yılında yapılacak seçimde Lütfü Tükkan Kocaeli’den başka bir seçim bölgesine gidecek mi ?” şeklindedir.

İYİ Parti’nin Kocaeli teşkilatlarında görev yapan başta Pelin Dönge-Yasemin Met-Ayşegül Babacan- Seda Yalçınkaya Moderen olmak üzere gönlünden milletvekilliği geçen bayan siyasetçiler “Partimizin genel başkanı bayan. O yüzden Kocaeli’de seçilebilecek sıralarda mutlaka bayan kontenjanı konulabilir, o yüzden ben de milletvekili adayıyım” demezlerse, bayan siyasetçiler ile birlikte 12 ilçe başkanı ve il-ilçe yönetimlerinde görev alan yüzlerce yönetici “Gün bu gündür lacivert elbise ve rugan ayakkabı en çok bana yakışır” diye düşünmezlerse, iki adet İYİ Parti'linin çay içtiği bir yerde, milletvekilliği yarışında Kocaeli’de şu an mahşerin dört atlısı olarak Lütfü Türkkan-Cumali Durmuş-Şanbaz Yıldız ve Nusret Acur isimleri konuşuluyor.

Bu hesaplar yapılırken yukarıda da belirttiğimiz gibi cevabı olmayan daha doğrusu bulunamayan ilk soru “Lütfü Türkkan’ın seçimde tekrar Kocaeli’den mi yoksa başka bir seçim bölgesindenmi aday gösterileceğidir.”

Kabul etmek gerekiyor ki 2007 yılında yapılan genel seçimde MHP’den  ikinci sıra adayı olan ve bu ilk denemesinde kaybetmesine rağmen doğru hamleler yaparak şu andaki pozisyonuna gelen Lütfü Türkkan, 2023 yılındaki seçimde bir sorununun olacağını biz de düşünmüyoruz. Zira partisinin Grup Başkan Vekili olan Türkkan gibi diğer başkanlık divanı için de bir sorun çıkmayacaktır.

TBMM’de halen 600 milletvekili bulunuyor. Genel  başkanların da bu sayı üzerinden yüzde 5’lik bir kontenjanı bulunuyor. Yani seçim öncesi İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Milletvekili adayı olmak isteyenler için önseçim yapacağız, kendisine güvenen sandıktan çıksın gelsin. Genel başkanlar için ayrılan yüzde 5’lik kontenjana denk gelen isimler İYİ Parti iktidarına partiye lazım. Dolayısı ile 30 isim için illerde kontenjan göstereceğim” diyebilir. Böyle olunca da Lütfü Türkkan yine Kocaeli listesinin birinci sırasında olabilir.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener yepyeni bir yol daha deneyebilir. Akşener “Partide 50 kişilik GİK var, bunların içerisinden 15 kişilik başkanlık divanı var. Bu isimlerden bir kısmına kontenjan kullansam durduk yerde küskün yaratacağım. En iyisi milletvekili adayı olmak isteyen kim varsa herkes sandığa, önce kendi bölgenizden çıkın bakalım bölgeniz sizi ne kadar seviyor ?” dese, o an ortaya tam anlamı ile gerçek bir yarış çıkar.

Lütfü Türkkan gibi, Cumali Durmuş’ta GİK üyesi. Gönlünden milletvekilliği mutlaka geçerken yıllar yılı sahada olmasından kaynaklanan bilinirliğine güvenip Kocaeli’deki partililere düşün peşime diyebilir.

Uzun yıllardır siyasetin içerisinde bulunan Şanbaz Yıldız, bilindiği gibi 2002 yılında yapılan ön seçimde sandıktan daha üst sıralarda çıkmasına rağmen MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin düzenlemesi ile 5'inci sıradan aday yapılmıştı. Aradan geçen 18 yılda Şanbaz Yıldız kendisini milletvekilliği için ilk kez bu kadar yakın hissediyor. Bu hissiyatı da  muhtemelen başkanı olduğu Kocaeli il yönetimine ve 12 ilçe teşkilatına bağlı olarak değerlendiriyor.

İYİ Parti'nin teşkilatlardan sorumlu başkan yardımcısı Nusret Acur’u biz öğrencilik yıllarından  beri biliyoruz. Ülkü Ocakları'nda, MHP’de daha da önemlisi hep sahada görev yapan Acur, İYİ Parti'nin kuruluşundan itibaren var olan bir isim. İYİ Parti genel merkezinde başta Genel Başkan Meral Akşener olmak üzere tüm partililer tarafından bilinen, sevilen Nusret Acur’un olası bir ön seçimde alacağı mesafeyi partinin dışında olmamıza rağmen biz de az çok tahmin edebiliyoruz.

Tüm bunlara rağmen önseçim kendisine has kuralları olduğunu da asla unutmamak gerektiğine inanıyoruz, ön seçimde adaylar arasındaki ittifaklar ortaya hiç ama hiç tahmin edilemeyen sonuçlar çıkardığına yüzlerce kez şahit olmuş ve her seferinde ittifak-mittifak tanımadığımız için sandığın en altında kalan birisinin tecrübeleri ışığında “Pehivan Pehlivan alta düştüm diye üzülme-üste çıktım diye sevinme” tekerlemesinin de en fazla ortaya çıktığı alanların ön seçim sandığı olduğunu yaşayarak biliyoruz.

Neticede hareket olan yerde bereket vardır anlayışı ile devam eden bu süreçte yazımızın başında da belirtiğimiz gibi TBMM yolu Lütfü Türkkan-Cumali Durmuş- Şanbaz Yıldız ve Nusret Acur’un beraber ya da ayrı ayrı yapacakları angajmanlara bağlı olarak şekilleneceğini düşünüyoruz. Ancak rahmetli Süleyman Demirel’in de "Siyasette  24 saat çok uzun bir zaman dilimidir" ifadesini de asla düşünmüyoruz.

Biz bu yazıyı sonlandırmadan önce İYİ Parti ekseninde siyaset yapan birkaç dostumuza “Kocaeli’de liste nasıl şekillenir ?” diye sorma gafletinde bulunduk. Onlardan anında “Hele sen Lütfü Türkkan’ın Kocaeli’den gidip gitmeyeceğinin cevabını ver, biz de listeyi ona göre söyleyelim” cevabını verdiler.

Cevap basit:

A-Gider

B-Gitmez

C-Ya gider ya gitmez