Haçlıların (Hıristiyanların) başkanı Suudi Arabistan'a ziyaret yaptı. Miktarı dudak uçuklatacak sayıda ağır silahların antlaşmasını yaptı. Amerika'ya para akacak, Suudi Arabistan'a silahlar gelecek.Suudiler bu silahları kime karşı kullanacaklar? 

Herhalde Amerika'ya, Avrupa'ya veya İsrail'e karşı kullanmıyacaklar. Bu silahlar müslümanlara karşı kullanılacak. Müslümanları öldürecekler ve müslümanları birbirine kırdıracaklar ve batı dünyası bunu seyredecek. 

Haçlı silahları Irak- İran savaşında; Amerika'nın, Irak ve Suriye işgalinde milyonlarca müslümanın ölmesine ve o insanların vatanlarını terk etmesine ve büyük denizlerde vahşice boğularak ölmesine sebep oldu. Binlerce müslüman kadının ırzına geçerek, işkence yaparak, insanlık dışı facialara sebep oldular.

Türk milletinin dünya döndükçe unutamıyacağı, Türk askerinin başına çuval geçirdiler.Bunu tarih affetmiyecektir.Türk milleti de affetmiyecektir. Makam, koltuk uğruna ve para uğruna haçlılarla işbirliği yapan yerli işbirlikçilerinin payıda çok büyüktür. 

Hiç temenni etmem ama; bu silahlar zamanı gelince müslümam Türk toplumuna ve müslüman İran halkına dönecektir. Aziz Türk milletine ve Türk gençliğine Batılıların şu düşüncelerini hatırlatmak isterim. Türkler'in nasıl olup da hala Anadolu'da siyasi bir birlik ve ulusal devlet olarak var olmaları, onların (batılıların) kurtulamadıkları bir illettir.

Martin Luther 1518'lerde kitaplar yayımladı. Kitapların adları da şöyle:'Türkler Tanrı'nın Kırbacıdır' ve 'Türkler Şeytanın Ordusudur.' 

Bunun özeti;'Salgın hastalıklar neyse,Türkler odur.' Bu kitapları Avrupalı bütün çocuklar ve gençler okur ve silahlar daima müslümanları ve Türkler'i öldürmek için üretilir.

Burada en son olarak Ömer Seyfettin'nin sözlerini hatırlatmak istiyorum. "Kafaları henüz olmamış birer karpuz.İçindeki çekirdekler teşekkül etmemiş; ham bir kelek.Bu kelek ne zaman kemale erecek?"