Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) gölgesinde olan üniversiteler neden Bilim ve teknoloji üretemiyor?

Yıl 1989 veya 1990 idi ; bu yıllarda veteriner hekim ilaçları üreten büyük bir firmanın genel müdürü idim. Üniversiteden gelen bir akademisyen olduğum için üniversitelerin içinde bulunduğu durumu çok iyi biliyordum ve üniversiteler ile çalışmayı her zaman arzuluyordum.

Büyük bir firmanın genel müdürü olduğum için elimde büyük finansal imkanlar var idi. Bu imkanları, ülkemiz ve insanlık için üniversiteler ile paylaşmak istiyordum. Araştırma ve geliştirmelere bilim ve teknoloji üretmek üzere katkıda bulunmak en büyük idealimdi.

Bir gün bir üniversitemizin mikrobiyoloji bölümündeki akademisyen meslektaşlarımla bu fikrimi paylaştım, bilimsel araştırma ve geliştirmelere finansal katkıda bulunmak istediğimi söyledim. Uzun yıllar yurt dışında üniversitelerde hizmet veren bir akademisyen olarak ,özel sektör ve üniversitelerin nasıl beraber çalıştığını çok iyi biliyordum.

Benim teklifim karşısında aldığım cevap çok düşündürücü idi ‘’ sen özel sektörsün’’ senin teklifini kabul ettiğimiz zaman ‘’ YÖK ne der ‘’ idi. Tabii ki çok şaşırdım. Yani teknoloji ve bilim üretmek için özel sektörle çalışmak bir suç idi.

Şunu belirteyim ki ,akademik dünyada maalesef başta anayasal haklarımız, üniversitelerin tarihsel misyonu ve sorumluluğu konusu dahil birçok konuda yeterli değiliz ve üniversitelik bilincini tam olarak çağdaş anlamda ülkemizin bilim kurullarına oturtamadık. Bu konuda üniversitelerimize çok büyük ama çok büyük görevler düşmektedir.

Eğer bir ülkede üniversiteler bilim ve teknoloji üretmiyorlarsa o ülkenin maalesef gelişmesi mümkün olmamaktadır.

Türkiye’nin ihtiyaçlarına her üniversiteye o konu verilmeli ve bu konuda çalışmaları ön görülmelidir .Kaynakları kıt olan ülkemizin daha fazla kaynakları heder edilmemelidir.