Dünyada var olan ülkelerin yönetilmesinde tahmin edileceği gibi dini inanç ve geleneklerin rolü büyüktür. Hangi dine mensup olurlarsa olsunlar o ülkelerde yaşayanlar dini inançları ya da gelenekleri daha ön plana çıkartan siyasetçilere daha fazla güven duyar, o siyasetçinin başında olduğu partileri de iktidara getirmekten geri durmazlar.
Son dönemlerde Hindistan ile ilgili sinema filmleri ve Hindistan’ı anlatan belgeseller nedense ilgimizi biraz daha fazla çeker hale geldi. Her ne kadar Uzakdoğu ülkelerinde yaşayan insanların gelenek ve din anlayışlarını da merak etsek de yukarıda belirttiğimiz gibi Hindistan bir başka.
Geçtiğimiz günlerde Hindistan’da olup bitenleri biraz da mizahi bir yaklaşımla ele alan ‘Bir Baba Hindu’ isimli sinema filmini de seyredince, Hindistan ile ilgili biraz daha fazla kaynak araştırmaya ihtiyaç olduğunu anladık.
Bizim gençlik yıllarımızda Hindistan siyasetinde uzun yıllar söz sahibi olan ve bütün dünya tarafından tanınan Nehru’nun kızı İndira Gandhi takip ettiği sert siyaset ile ‘Demir Leydi’ olarak biliniyordu.
1917 yılında doğan ve 1984 yılında iki Sih koruması tarafından evinin bahçesinde vurularak öldürülen İndira Gandhi, Hindistan tarihinde ilk kadın başbakan ve en uzun görev yapan ikinci başbakan olma ünvanlarını da taşıyordu.
İndira Gandhi’nin politik yaşamı bir tarafa, Başbakanlığı döneminde Hintliler için son derece kutsal sayılan inekler ile ilgili aldığı bir karar sonrası başına gelenler ilgimizi daha çok çekmiştir.
Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’ye yurt dışından gelen misafirler, Başbakanlık konutuna ulaşmak için belirlenen güzergahı kullanmak durumunda kalıyorlardı. Ancak Hintliler için kutsal olan inekler canları istediğinde havaalanını başkanlık konutuna bağlayan yola çıkıp, bu yolda yattıklarından ortaya hiç de hoş olmayan sorunlar çıkıyordu.
Yurt dışından Yeni Delhi havaalanına inen bir ülkenin başbakanı konvoy halinde ilerliyor ancak birden yola yatan çok sayıda inek olduğu görülüyor. İnekleri rahatsız etmek yasak, korna çalmak yasak, hal böyle olunca mesela inekler o yoldan kaç saatte ya da kaç günde çekiliyorsa konvoy da o kadar süre beklemek zorunda kalıyordu.
Bu durumdan sıkıntı duyan dönemin başbakanı İndira Gandhi Hindistan meclisine "Hiç değilse havaalanından Başbakanlık konutuna olan yolun her iki tarafını kapatalım, inekler buraya giremesin, biz de dünyaya rezil olmayalım" diye bir teklif yaptığında başına nelerin geldiği Hintlilerin Gandhi’ye nasıl kin besledikleri ile ilgili binlerce eser yazılmış ve Gandhi aleyhine müthiş bir kampanya başlatılmıştır.
Bu yüzden her ülkenin gelenek görenekleri ile ilgili bilinmesi gereken pek çok gizemin olduğunu düşünüyoruz. Geçenlerde seyrettiğimiz 'Bir Baba Hindu' isimli filmi her ne kadar işi biraz eğlenceye dökmüş olsa da, yine de bir takım bilinmeyenleri göz önüne sermesi açısından güzel.
Bir kere Hintliler çok sabırlı ve saygılılar dış dünyaya karşı. Örneğin onların çok kutsal saydıkları inekleri biz kesip kavurma, şiş, ızgara, saç kavurma, biftek, bonfile yapıp afiyetle yiyoruz.
Hintliler bize kızmak şöyle dursun düşmanlık bile beslemiyorlar. Türkleri seviyorlar da. Hintliler bizi düşman bellememiş kuşkusuz. Sabırlı, saygılı, sakin adamlar. Biz olsak dünyayı dar ederiz onlara.
Gelelim Hintlilerin inek sevdasına. Krişna adını verdikleri Tanrının Avatarı (yeniden bedene gelmiş hâli) olduğu için Hindular ineği kutsal sayar. 
Sokaklarda inekler rahatça gezer. 
Etini yemezler. 
Bazıları inek idrarı ile temizlenir; dışkısını alnına sürer. 
İneği mukaddes bilirler.
Herhangi bir Hindistan vatandaşı yemin ederken bu hayvanın kuyruğunu tutar. 
Bir pazarcının sebzelerini inek yese kızmak şöyle dursun pazarcı memnun bile olur.
Bir kimse, kazara bir ineği öldürse, 6 aydan bir seneye kadar yıkanmaz.
 
Sakalını ve tırnağını kesmez, bina içinde yatamaz, işine gidemez, giyinmez. 
Ceza bitince kavak ağacına benzer mukaddes Pipal ağacı altında Brahmanlarla hısım akrabasına ziyafet verir. 
Çok miktarda tereyağını o ağacın yapraklarıyla yakarak kırklandıktan sonra temizlenip eski hâline dönmesine müsaade olunur.
Hintliler orada İngilizlerle çok savaşmışlar.
İngilizler onları köle, uşak, hizmetçi yapmış. 
Meşhur Köprü filminde de Hintlilerin dayağa direnerek köprüden düşmanı geçirmediklerini görürüz.
Hintliler çok saygılı ve sabırlı insanlar, özellikle de uygun gördükleri her yere yatan ve ne zaman isterlerse oradan kalkıp giden ineklere karşı.
Bakalım Hintliler yatan inekleri ne zaman yerinden oynatacaklar ?

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37