Uzun zamandır ülkemizde küresel sermayenin temsilcileri tarafından yazılan senaryo adım adım uygulanmaya çalışılıyor. Ama her seferinde bu ülkenin gerçek sahipleri millet tarafından bu senaryoda kurgulanan oyun bozuluyor. Bu oyun bozuldukça onlar yeni senaryolarla, yeni planlarla milletin karşısına çıkıyorlar.
Bunlardan en sonuncusu ve en önemlisi 15 Temmuz gecesi yapılmak istenen darbe planıdır. FETÖ/ PDY hainleri tarafından gerçekleştirilmek istenen hain darbe planının alt yapısı, bir yandan güneydoğuda hendek siyaseti ile bir yandan Suriyeli mültecilere verilmek istenen vatandaşlık hakkı üzerinden, bir yandan da demokrasi elden gidiyor çığırtkanlıkları ile ülke içinde toplumu ve ülke dışında batı kamuoyunu hazırlanmaya çalışılıyordu. 
İşte milletimizin bu kadarını hiç beklemiyorduk dediği cemaat görünümlü, CIA bağlantılı gayri milli FETÖ/PDY taşeron bir örgüt tarafından gerçekleştirilmek istenen kanlı darbe teşebbüsü bu hazırlık sonucunda sinsice yapılmaya çalışılmıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın, üç yıldır bütün konuşmalarında, bütün gezilerinde, bütün toplantılarda FETÖ /PDY gerçek yüzünü yüzlerce kez bütün açıklığıyla anlatmasına rağmen, ne yazık ki kendi çalışma arkadaşları, kendi belediye başkanları dahi anlamak istememiş, ülkemiz, milletimiz bu hain darbe teşebbüsü ile karşı karşıya kalmıştır. Ne yazık ki hala bütün bu olanlara rağmen bu hain örgüt mensuplarına koruma kalkanı oluşturan belediyeler var.
Bu kanlı darbe teşebbüsü, milletimizin sarsılmaz inancı, milli devletimizin refleksi, milli hükümetimizin dik duruşu ve en önemlisi Başkomutanımızın liderliği ile bertaraf edilmiştir. Milletimizin büyük bir ekseriyeti, cemaat maskeli, CIA maşası kanlı ve hain örgütü ve arkasındaki ÜST AKLI öğrenmiş oldu.
Şimdi yapılması gereken en önemli şey, 15 Temmuzda Türkiyede,2004 yılında Ukrayna’da Turuncu devrim adı altında, 2003 yılında Gürcistan’da Gül Devrimi adı altında yapılmak istedikleri darbe teşebbüslerinin ardındaki askeri, siyasi ve ekonomik güçleri ortaya çıkarmak ve milli güvenliğimizi tehdit eden unsurları kontrol altına almak olmalıdır. 
Bu anlamda yapılacak olan, küresel sermayenin ılımlı İslam olarak adlandırdıkları ve tamda bugünler için destekleyip büyüttükleri gayri milli yapılanmaları kontrol altına almanın yanı sıra Küresel sermayenin para musluğu G.Soros tarafından Türkiye’de kurulan vakıflar ve dernekler mercek altına alınmak olmalıdır.
Milletimiz aynı Kurtuluş savaşında olduğu gibi Başkomutanımızın çağrısı ile kendiliğinden 81 ve 957 ilçemizde milli mücadele ruhu ile sokaklara ve meydanlara koşmuş Milli Devletine, Milli Hükümetine sahip çıkmıştır. Şimdi sıra, devletimizin milli devlet olma vasfının gereği olarak gayri milli yapılanmaları, küresel şer çetelerinin yerli görünümlü hain uzantılarını ortadan kaldırma zamanıdır. Gün şehitlerimizin aziz emanetine sahip çıkma zamanıdır. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37