TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, parlamenter sistemin 1960 sonrası kurulan uluslararası güçlerin Türkiye'yi kumanda ettiği bir sistem olduğunu söyleyerek, "İçinde yargıçların ve hakimlerin, 15 Temmuz'da da askerlerin bulunduğu, dış ülkelerin kumanda edeceği bu sistemi değiştirebiliriz. Bizim önerimiz böyle bir öneri. Türkiye'de 50 yıldır devam eden anayasa tartışmalarını sonlandıracak bir öneri" dedi. 

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, Ak Parti Kocaeli İl Başkanlığı'nca düzenlenen 'Yeni Türkiye Yeni Anayasasına Kavuşuyor' paneline katıldı. İzmit Leyla Atakan Kültür Merkezi'nde gerçekleşen panelde konuşan Mustafa Şentop, Kayseri'deki terör saldırısınde şehit olanların ailelerine başsağlı, yaralılara da acil şifalar dileyerek, "Bu ilk değil. Ümit ediyoruz son olur. Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafya önemli bir değişim sürecinin içerisinde. 'Böyle bir dönemde anayasa tartışmanın zamanı mı?' diyenler oluyor. 

Biz tam zamanı olduğunu düşünüyoruz. Dünyanın yeniden inşa edildiği bir dönemde, Türkiye'nin kendisini yeniden inşa etmesi gerekiyor. Bunu, Türkiye'nin kendini yeniden bir unsur olarak görüyoruz anayasayla ilgili verdiğimiz teklifleri. Bütün bu acılar yaşanacak, ancak Türkiye bunların üstünden gelecektir. Türkiye bir siyasi enstrümandır. Batılı ülkelerin Türkiye'yi stabil bir konumdan çıkarmak için önemli hedefi budur. Özellikle güvenlik güçlerine yapılan eylemler, kalabalık mekanlarda bir itimatsızlık oluşturmak ve Türkler ile Kürtler arasında bir provokasyonu hedefliyorlar. Biz dini bir kardeşlik tahakküm ederek Türkiye'yi yeniden inşa etmek mecburiyetindeyiz" dedi.

"İçinde yargıyla ilgili bazı düzenlemeler var. Önemli olan HSYK ile ilgili düzenlemeler. Ama ana omurgası hükümet sistemiyle ilgili. Kitaplara göre parlamenter sistem, yarı başkanlık sistemi var. Adı başkanlık sistemi, ama biz buna Türkiye'ye özgü bir modelle cumhurbaşkanlığı sistemi diyoruz. Bu bir cumhurbaşkanımızın şahsi meselesi midir, bundan başlamak lazım. Öncelikle bu anayasa tartışması, 50 yıldır devam eden bir tartışma. 

Cumhurbaşkanımız etkili bir konumdayken 20 Nisan 2011'de dile getiriyor. Türkiye'nin parlamenter sistemle yoluna devam edemeyeceğini ve başkanlık sistemine geçmek gerektiğini söylüyor. Bunun sebebinin de Türkiye'de vesayetçi sistemi tasfiye etmenin yegane yolu başkanlık sistemi diyor. 50 yıldır Türkiye de başkanlık sistemi tartışılıyor. Anayasada 18 değişiklik yapıldı ve 121 maddesine dokunuldu. 

Bu yüzde 60'lık bir orana tekabül ediyor. Türkiye'nin anayasa tartışması bitmedi. Niye? Anayasa'nın maddelerden daha önemli bir bölümü vardır, başlangıç kısmı. Biz anayasanın 121 maddesinde değişiklik yapmışız, neresinde sözünde. Ama anayasa tartışmaları bitememiş. Çünkü sorun anayasanın ruhunda. O halde bizim anayasayla sorunumuz ruhunda. Peki bu nedir? Biz ona paradigma diyoruz"

"2. Dünya Savaşı'ndan sonra anayasalara fonksiyonel bir anlam yükleniyor. Galip olan devletler, demokrasiyi bir moda olarak yaymak istiyorlar. Ama yeni bir dünya düzeni kurulmuş. Ülkelerin oluşturacakları yönetimlerin de bu yeni dünya düzeni dışına çıkmasını istemiyorlar. Hem seçim olsun, hem bizim istediğimiz olsun, bizim çocuklar kazansın diyorlar. 15 Temmuzdakiler de bunların çocuklarıydı. 

2. Dünya Savaşı sonrası hem seçimler olsun, hem de bizim çocuklar kazansın diyor galipler. Bunun için iki enstrüman geliştiriyorlar. Birincisi anayasalardır. Mağlup olan ülkelerde galiplerin kurduğu yeni sistemin düzeni kim başa gelirse değişmeyecek şekildedir. İtalyan ve Alman anayasasının temelini işgalci güçler hazırlamışlardır. 

Ak Parti 2002'den bu yana siyasetin alanını geliştirmiş, bu oligarşinin alanını daraltarak iktidara halkın istediği gibi yaptık. Deyim yerindeyse aracın sağ tarafında oturanı attık. Şimdi diyoruz ki aracı değiştirelim. Aracın sağındakinin kullanacağı aparatları sökelim. Bu sistem 1960 sonrası kurulan uluslararası güçlerin Türkiye'yi kumanda eden bir sistem. 

İçinde yargıçların ve hakimlerin 15 Temmuz'da da askerlerin bulunduğu, dış ülkelerin kumanda edeceği bu sistemi değiştirebiliriz. Bizim önerimiz böyle bir öneri. Türkiye'de 50 yıldır devam eden anayasa tartışmalarını sonlandıracak bir öneri."