İnsan olmak, insan kalabilmek vicdanlı olabilmekten geçer. Acı çekenlerin, mazlumların, ezilenlerin yanında olabilmek, sorgusuz ve sualsiz onların hissettiklerini yüreğinin en derinliklerinde riyasız hissedebilmektir insan olmak. 
Doğduktan sonra bize giydirilmiş benliklerden, kimliklerden arınıp 'yaratılanı yaratandan ötürü' sevebilmektir insan olmak. İnsan olmak, insan kalabilmek vicdan kapısını ölene kadar açık tutmaktan geçer. Doğrusu insandan vicdanı alırsan geriye bir şey kalır mı bilmem.
Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Tanışık Köyünde insanlıktan nasibini almamış, vicdansızlar tarafından patlayıcı yüklü kamyonun infilak ettirilmesi sonucu hayatını kaybeden insanlarımızın parçalanmış bedenlerini yakınlarının, toplu iğne arar gibi yaşlı gözlerle aramalarını gören gözlerim o günü kör olmak isterdi. 
Tıpkı her gün gelen şehitlerimizin körpe yavrularının, masum gözyaşlarını gördüğüm gibi. Yavrusunu kaybetmiş bir ananın ıstırap dolu hıçkırışlarını hissedip gözlerimi kapatıp, acısını yüreğimde yaşadığım gibi. 
SEVDİĞİNE, YARINA, YARENİNE, YARINLARINA düğününde giydiği gelinliğini giydirip, Albayrağ’a sarılı bir tabuta koyup arkasından el sallarken gören gözlerimin, işiten kulaklarımın bedenimden ayrılıp vicdanıma sığındığı gibi .
Ankara’da, İstanbul’da, yurdumun her köşesinde, Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta nerde bir mazlumun gözyaşını duysam yanar ciğerim. 
Bu acıları insan olan herkes yüreğinin taa derinliklerinde hisseder. 
Bu acılar tanıdık, acıları bu topluma, bu millete yaşatanlarda tanıdık. Tanışık köyü de tanıdık bu acıyla bir kez daha yıkıldı. 
Kökü dışarda olan bu şer çetelerinin, tanıdık ya da tanımadık kim olursa olsun seçme özgürlüğüne sahip olmadıkları gün gibi aşikâr. 
Küresel çetelerin, ülkemiz üzerinde ki kirli emellerinin taşeronları olduğunu artık tanıdık tanımadık herkes biliyor. 
Tanışık Köyünün bu uzaktan kumandalı kirli elleri tanımaları ve köylerine sokmamaları tam bir kahramanlık destanıdır. 
Devletimiz ve milletimiz bu kardeşlerimizin yanında saf tutmalıdır.
'Cehennem insan yüreğinde, sevginin bittiği yerdir' diyor Dostoyevski. 
Ne kadar doğru söylüyor. Sevgiden nasibini almamış, kendi cehennemlerinde yaşayan, kan ve gözyaşından beslenen bu canilerin, insan olması, vicdanla tanışması, sevgiye gönlünü açması için dua etmek geliyor içimden bir insan olarak ama yarın belki bir kamyonun kasasında, belki bir rozetli yakasında, belki insan kafesinde sevginin, vicdanın infilak edeceğini bilmek kahrediyor insanı.
İnsanı insan eden, insanı eşref-i mahlûkat eden vicdanıdır, gözünden merhametle, şefkatle akan gözyaşıdır, sevgisidir. Tanışık köyünün tanıdık acısı insan olan hepimizin acısıdır. Herkesi insan olmaya davet ediyorum. 


Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37