Pazartesi akşam saatlerinde televizyonun karşısına geçmiş pür dikkat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memurlara ama ondan daha önemlisi içerisinde bizim de bulunduğumuz 14 milyon civarındaki emekliye yapılacak zam haberini bekliyorduk.
Sabah saatlerinde TUİK sepetin içerisine attığı tenis topu-avokado vs gibi ürünler dolayısı ile enflasyon yüzde 36 çıktı haberi aksine ENAK’ın, Türkiye’de enflasyon yüzde 82’dir açıklaması sonrası hayallerimiz zaten kısmen kırılmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “memur maaşlarına yüzde 30.5 zam yapıyoruz” ifadesinin sonrasında sıra emekliye geliyor muhtemelen yüzde 50 zam alacağız diye beklerken “En düşük emekli maaşı bin 700 liradan İki bin 500 liraya çıkartılmıştır, hepinize hayırlı akşamlar” dediğinde ikinci bir şok dalgası yaşamış olduk.
Yılbaşına birkaç gün kala amansız bir şekilde başlayan ve bu güne kadar yağmur gibi yağan zamlardan sonra en azından maaşlarına yüzde 50 zam bekleyen emeklilerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklaması ile bir anlamda kaderlerine terk edilmiş oldular.
Dikkat edildiyse Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan maaşlara kendilerini geçindirecek oranda zam bekleyen vatandaşlar bir anda;
-ABD batıyor
-Almanya krizde
-İngiltere kaynıyor
-Fransızlar geçinemiyor
şeklinde bizim ne işimize yaradığı belli olmayan söylemler ile karşı karşıya kaldılar.
Son birkaç günde hayatımızı olumsuz yönde etkileyecek olan zamların nerede ise tamamı Türkiye Cumhuriyetinin kurumları tarafından yapıldı. Domatese, Bibere, patatese yapılan zamlar sonrası vatandaşın önüne atılan bu sektörler de bu durumda masum kaldılar.
Türkiye’de hiç kimsenin durduk yerde maaşlarına zam istediği yok genel kanaat “Siz varlığımızı devam ettirmemiz için gerekli olan ürünlere zam yapmayın biz maaşlarımıza zam istemiyoruz” şeklindedir ve bu durum son derece saygı duyulacak bir taleptir.
-31 Aralık tarihinde Gebze’den, Bursa’ya Osmangazi köprüsü üzerinden 147 liraya geçen sürücü bir gün sonra yani 01 ocak tarihinde neden 184 lira veriyor?
-3 yıldan uzun süreli 15 sahifeli pasaport harçları 1085 liradan neden 1478 liraya çıktı?
-Ne oldu da Ehliyet harçları bir akşamda yüzde 36.2 oranında zamlandı?
Biz kendimizi bildik bileli Allah’ın emri gibi 31 aralık tarihinden 01 Ocak tarihine geçtiğimiz dakikalar içerisinde zam yapılır, işin kötüsü artık bu zamları kanıksamış olan vatandaş ta bir taraftan yılbaşında zengin olurum hevesi ile baktığı milli piyango biletini kontrol ederken diğer taraftan da iğneden ipliğe kadar gelen zamları öğrenmeye çalışır.
Gelen zamları kabullenmekten başka hiçbir şansı daha da önemlisi çaresi olmayan vatandaş için böylesi durumlarda sığınacağı tek liman bilindiği gibi seçimdir,
Hatırlayınız 1999 yılında iktidara gelen DSP-MHP-ANAP hükümeti döneminde de bu tür ekonomik kriz yaşanmış milyonlarca vatandaşı ezen ekonomik şartlar 03 kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimde AK Partiyi daha da önemlisi Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidar yapmıştı.
Tarih tekerrürden ibarettir
Türkiye aynı Türkiye
Millet aynı millet
Seçmen aynı seçmen
Şartların tamamı da 2002 yılı ile aynı.
Gerisini ben söylemeyeceğim
Sandık geldiğinde seçmen söyleyecek.
