Kalp krizi

Gençlik yıllarımızda yani bundan yaklaşık 40 yıl önce kalp krizi nedir bilmezdik.

Yavuz ERCAN
Yavuz ERCAN
15 Eylül 2022 Perşembe 21:03
Kalp krizi

Gençlik yıllarımızda yani bundan yaklaşık 40 yıl önce kalp krizi nedir bilmezdik.

Kalp krizi yerine daha çok kalp ağrısı çekerdik.

Aradan yıllar geçti.

Bizim yaş grubumuzun bir kısmının saçları döküldü.

Saçları dökülmeyenler ise kar yağmış gibi.

Akranlarımızın gözleri daha az görüyor.

Pek çoğunun kulaklarında duyma problemi var.

Yıllara sarih olarak dişleri sağlam olan da var.

Akşam uykusu geldiğinde dişlerini içerisinde su olan su bardağına koyan da.

Bunlar bizim de içerisinde bulunduğunuz yaş grubunun bilinen, hissedilen arızaları.

Var olan pek çoğumuzun bildiği diğer rahatsızlıkları da burada sıralamaya kalksak sahifelere sığmaz.

Bu saydığımız rahatsızlıklar insan hayatının devam ettiği zaman zarfındaki kurtulamayacağı ve son nefesini verinceye kadar kendisini takip eden gölgesi gibi tarif edilebilir.

Bir de bunların dışında hayatımızı zehir eden, bizim yaş grubunu ailesinden, dostlarından, arkadaşlarından ayıran, bu alemden başka bir aleme götüren ve ismine de kalp krizi dediğimiz sinsi bir düşman var.

Kalp krizinin nerede, ne zaman, hangi saatte ve hangi ortamda geleceği kesinlikle belli olmuyor.

Nefes nefese kaldığımız anlarda kalp krizi geçiriyoruz.

Mesela bir futbol karşılaşmasında taraftarı olduğumuz kulüp son dakikada gol atıp maçı kazandığımızda kalp krizi geçirebiliyoruz.

Tam tersi yani taraftarı bulunduğumuz spor kulübü karşılaşma bitmeden bir dakika önce gol yediğinde de kalp krizi geçirebiliyoruz.

Telefonla konuşurken
Uyurken
Yemek yerken
Masada sohbet ederken vs.vs.

Kalp krizi geçirebiliyoruz.

Kalp krizi geçiren bir arkadaşımıza tıbbi müdahale yapılamayıp ahirete intikal ediyorsa bildiğimiz el alem "Rahmetli sigara içmeden bir dakika bile durmazdı, sonunda olacağı buydu" yakıştırmasını yapıştırıyor.

Daha şanslı olanlar yani anında yapılan tıbbi müdahale sonucu kefeni yırtanlar için de “-Kardeşim sana yıllardır bırak şu sigara zıkkımını diyoruz, bizi dinlemiyorsun bak şimdi başına gelenlere. Bu sana ders olsun bir daha sakın sigaraya el sürme" şeklinde sıkı sıkıya tembih ediyoruz.

Son birkaç haftadır tanıdığımız, kamuoyundan ismini bildiğimiz çok sayıda arkadaşımız kalp krizi geçirdi. Çok az bir kısmı Rahmet-i Rahman'a kavuştu. Büyük bir çoğunluk ise sağlık kuruluşlarında yapılan müdahaleler sonunda sağlıklarına kavuşturulduktan sonra evlerine gönderildi.

Müdahale yapıldıktan sonra evlerine gönderilen kalp krizi mağdurlarına, hekimler tedavi süreci ile birlikte reçetelerde olmayan tavsiyelerde de bulunuyorlardır.

Bu tavsiyeler de muhtemelen;

Sigarayı kesinlikle bırak.

Alkol kullanıyorsan belli bir seviyede al (Neden tamamen bırak demezler anlamış değiliz).

Stresten olabildiğince uzak dur.

Kendini aşırı soğuktan koru.

Kendini aşırı sıcaktan da koru

ile başlayan ve çok sayıda yasak içeren talimatları kendisi ile birlikte aile fertlerine de verdikten sonra "Sayın aile bireyleri hasta size emanet. Dediklerimizi yapar, tavsiyelerimize uyarsa bundan sonra kalan hayatını daha sağlıklı bir şekilde geçirir. Aksi takdirde beklenilen son, tahmin edilenden daha önce kapınızı çalabilir" diye kapıyı gösteriyorlar.

Hayatımızın ne zaman sona ereceğini bilmemiz zor ama en azından yaşadığımız zaman zarfında daha kaliteli bir hayat sürebilmemiz daha çok bizim elimizde. 
Daha sağlıklı bir hayat sürebilmenin yollarını anlatan milyonlarca doküman var. Sadece bu dökümanların çok az bir kısmı yerine getirerek biraz daha zinde olma ihtimali söz konusu.

Onun dışında kalp krizinden kaçmak nerede ise imkansız gibi..

Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37