Türkiye’nin kader seçimin yapılacağı 14 Mayıs tarihine sayılı günler kaldı. Millet İttifakı'na mensup siyasi partilerin geçtiğimiz günlerde yaptıkları ortak açıklama sonrası saflar iyiden iyiye netleşmiş oldu.

Aylardır hemen herkesin merak ettiği tek konu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına Millet İttifakı'nın aday olarak kimin çıkacağı. İlk anlarda pek çok aday ismi konuşulurken son zamanlarda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ABB Başkanı Mansur Yavaş isimleri sürekli dillendirilmeye başlandı.

Her siyasi parti normal olarak kendi genel başkanın aday olmasını ister, bunda hiçbir sorun yok. Şu an Millet İttifakı'nın en büyük partisi CHP, ülke genelinde sahip olduğu yüzde 25 civarındaki oy oranı ile ittifakta lokomotif görevi üstlenmiş durumda.

Böyle bir noktada CHP’ye gönül veren hemen herkes kendi pencerelerinden bakıp, "Cumhurbaşkanı adayımız mutlaka Kemal Kılıçdaroğlu olacak" talebinde bulunuyorlar.

Biz de sorumlu bir gazeteci olarak okuyup yazan, dolaşan, toplumdan aldıklarımızı sahibi olduğumuz medya kuruluşları vasıtası ile kamuoyu ile paylaşmaya çalışıyoruz.

Nerede ise bir yıldır köy-şehir demeden dolaşıyor, caddede, sokakta, kahvehanede, tarlada konuşabildiğimiz her vatandaşımız ile "Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?" şeklinde soru yöneltiyor, aldığımız cevapları da olduğu gibi bilgisayarımıza kaydediyoruz.

Hiçbir yorum ya da ihtimal katmadan vatandaşlardan yüzde 95 oranında aldığımız cevap "Mansur yavaş ya da Ekrem İmamoğlu’ndan birisi aday olduğu takdirde, seçim propagandası bile yapmaya gerek kalmaz, bu iki isimden birisi Millet İttifakı adına seçimi kazanır, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması mümkün değil" fikrinde buluşuyorlar.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’de herkesin kabul edeceği gibi Türkiye’yi en fazla dolaşan, vatandaş ile bire bir irtibat kuran lider. Türkiye’yi yaz kış demeden iki kez dolaşan Akşener bu ziyaretleri sırasında adaylık ile ilgili oldukça önemli verilere ulaşıyor.

Meral Akşener’in Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili bir sıkıntısının olduğuna asla inanmıyoruz. Son bir yıldır biz de Meral Akşener ile Anadolu’da dolaşmadık il, ilçe, belde bırakmadık. O bölgelerde vatandaşın Cumhurbaşkanı adayının kim olması ile ilgili söylediklerine biz de bire bir şahit olmuş durumdayız.

Türkiye’nin neresine giderseniz gidin Kemal Kılıçdaroğlu’nun şartlar ne olursa olsun, Tayyip Erdoğan karşısında seçim kazanamayacağı ile ilgili müthiş bir görüş hakim.

Şimdi bu konuyu Meral Akşener birebir gördüğü için Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’lilerin sürece biraz daha itidalli bakması noktasında görüş savunuyor ama bu hassasiyet CHP’liler tarafından pek çok platformda "Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını istemiyor" şeklinde yorumlanıyor.

14 Mayıs tarihinde yapılacak seçim adeta bir ölüm kalım mücadelesine dönmüş durumda. Bu durumu en iyi bilen Meral Akşener’e sırf doğruları söylüyor diye masayı bozmak istiyor şeklinde hücum etmek akıl dışı bir durum.

14 Mayıs tarihinin telafisi yok. Edirne’den, Ardahan’a kadar partili partisiz milyonlarca insanın "Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu kesin kazanır" söylemini hayata geçirmek isteyen Meral Akşener’e teşekkür edilmesi gerekirken, hücum edilmesi akıl tutulmasından başka hiçbir şey değildir.

Adayın açıklanmasına çok az bir süre kaldı. Akşam, sabah "Mevzu vatansa gerisi teferruattır" söylemini sürekli tekrarlayanların, Meral Akşener’in söylediklerini daha aklı selim bir şekilde takip etmeleri en büyük dileğimiz.

15 Mayıs sabahına istediğimiz bit Türkiye’de uyanmak istiyorsak, Meral Akşener’in şahsında milyonlarca vatandaşın "Seçimi kiminle kazanır?" sorusuna akılcı cevaplar vermek durumdayız.

Son pişmanlık fayda etmez.