Çok partili sisteme geçtik geçeli yapılan her genel yada seçim beraberinde son derece ilginç sonuçları da getirdi, yapılan seçimde direksiyon başında olanlar “benim dönemimde yapılan seçim çok ama çok önemliydi” deseler de aslında hepimiz biliyoruz ki her seçim şartları gereği çok önemlidir sonuçları bakımdan da her seçim sonra şartlar bambaşka bir noktaya doğru gider.
Son birkaç yılda TBMM’de alınan kararlar ile Türkiye bu güne kadar var olan yönetim modelinden başka bir noktaya doğru gitmeye başladı, İşte bu yeni modelin hayata geçmesi açısından 2019 yılında yapılacak üç seçimde de başarılı olmak isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan 03 Kasım 2002 tarihinde var olan performansını kat be kat yukarılara taşıyarak netice almaya çalışıyor.
Dikkat edilirse bizim memlekette yerel siyasette başarılı olan partiler genel iktidara da gelmekte gecikmiyorlar, 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını CHP’li Nurettin Sözen’den devralan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul belediye başkanlığında gösterdiği performans kendisini ardı ardına bugün bulunduğu makamlara kadar taşıdı.
Eğer son dakikada bir değişiklik olmadığı takdirde yerel seçim 2019 yılının Mart yada Nisan ayında, Cumhurbaşkanlığı seçimi Ağustos ayında Milletvekili Genel seçimi de Kasım ayında yapılacak ve her üç seçimden çıkacak neticelere göre siyaseten Türkiye’nin bundan sonraki yol haritası da belirlenmiş olacak.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi 2019 yılında ilk seçim Belediyeler için yapılacak, siyaseti çok iyi analiz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan biliyor ki Mart yada Nisan ayında yapılacak yerel seçimde partisinin başarılı olamaması halinde hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekili Genel seçimi tehlikeye düşecektir.
Meseleye böyle bakıldığında ilk aşamada yani geçtiğimiz hafta başlayan İlçe delegesi seçimleri ile başlayan süreç tamamlandığında önce partiyi 2019 yılında yapılacak yerel seçime taşıyacak ilçe başkanları sonrada İl başkanları belli olacak.
İlçe ve İl başkanlığı seçimlerinin tamamlanması ile birlikte gözler anında 2019 yılında belediye başkanlığına, belediye meclis üyeliğine ve il genel meclis üyeliğine aday olacak isimlere çevrilecek ki işte asıl fırtınanın da o anlarda kopacağı herkes tarafından biliniyor.
Dikkat edilirse Cumhurbaşkanı Erdoğan ikinci kez AK Partinin başına geçtiği günden beri “Partide var olan teşkilatlarda ve Belediyelerde Metal yorgunluk var, bizim de bildiğimiz ve partiye ayak bağı olduğunu düşündüğümüz bu isimler ile yola devam etmemiz mümkün” değildir söylemini hiç durmadan tekrarlıyor.
2019 yılında yapılacak olan yerel seçim öncesi şu sıralar AK Partinin genel merkezinde harıl harıl mevcut belediye başkanları ile ilgili analizler yapılıyor, Performansı düşük olan, vatandaş ile ilgisini kesen, ismi bir şekilde FETÖ ile anılan belediye başkanlarının bir dönem daha aday gösterilmemesi adına bu araştırma ve analizler çok önemli.
Türkiye genelinde var olan belediyeleri kaybetmemek ve imkan olursa daha fazla belediye kazanmak adına son derece yoğun bir araştırma yapan AK Parti genel merkezi zaten hiç durmadan bizim de birkaç tanesine şahit olduğumuz Kamuoyu araştırmaları yaptırdığını ve bu anketlerden çıkan neticelere göre son şekli verilen dosyaların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne konulacağı gelen haberler arasında.
Büyükşehir Belediye başkanları ile ilgili olarak yapılan ve yapılmaya devam edilen tasnifler aşağı yukarı netleşmiş durumda, Hangi büyükşehir belediye başkanının yorulduğu hangi başkanın seçimi kıl payı kazandığı da çok net bir şekilde bilindiğinden Büyükşehirlerden daha çok ilçe belediye başkanlarının durumu büyük önem arz ediyor.
İlçe ve il kongrelerinin tamamlanması sonrasında aslında o yerleşim merkezlerinde görev yapan belediye başkanlarının durumu da aşağı yukarı netleşecek, Böylelikle bütün kamuoyu ile birlikte bizde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Partimize yük oluyorlar, ayaklarımıza dolaşıyorlar” dedikleri belediye başkanlarını da öğrenmiş olacağız.
Az daha sabır.