2016-08-03 20:31:44

Kuleli'nin kaderi

03 Ağustos 2016, 20:31

Osmanlı izleri taşıyan bina Kuleli Askeri Lisesi
Geçmişi çok daha eskilere dayanan bu eski binayı gelin önce kısaca tanıyalım. Kuleli Askeri Kışlası, Sultan Abdülaziz tarafından 1862-1863 yılında yeniden yaptırılır. Kışla  Garebet Amira Balyan tarafından rokoko tarzında yeniden inşa edilir.
İlk kurulduğu andan itibaren askeri hizmet amaçlı kullanılmıştır.1872 yılında ise Maçka Kışlası'nda bulunan  Harbiye idadisi Kuleli kışlasına taşınır ve bu tarih kuleli kışlası için bir dönüm noktası olur.
Bu tarihten sonra bina kışla olmaktan ayrılıp okul haline gelir.1877-1878 yıllarındaki Osmanlı Rus Savaşı'nda kışla hastaneye dönüştürülmüştür.Savaş sonrasında tekrar okul olmuştur. Kuleli, Balkan savaşının patlak vermesiyle 1912 de tekrar hastane olmuş ve savaş sonrası 1913'de tekrar eğitime hizmet vermeye başlamıştır.
Kuleli Askeri  kışlası 1.Dünya Savaşı sonunda 30 Ekim 1918 yılında imzalanan Mondros ateşkes antlaşması geregi ile 16 Mart 1920 de İstanbul'u işgal eden itilaf devletleri adına  İngilizlere depo olarak kullanımına verilir. Daha sonra İngilizlerin emriyle Ermeni eytam(yetim) okulu olarak kullanılıyor.
Burada okuyan öğrencilerin birkısmı farklı bölgelerde askeri birliklere geçerek eğitimine devam etmiş  bazıları ise istanbul dışına evlerine dönmüşlerdir.Eğitime devam eden öğrenciler İstanbul'un işgalinde görev almışlardır.
2.Dünya savaşına kadar tekrar  eğitim amaçlı kullanılıyor.Savaş ile birlikte tekrar  hastane oluyor uzun bir süre ve sonrasında güzel bir tadilatla bugünkü şeklini alıyor ve yine eğitime açılıyor.
Aslında Kulelinin tarihi çok uzun ben size özetleyerek anlatmak istedim.Varoluşundan itibaren genellikle eğitim amaçlı kullanılmış.Karşılaştığı durumlara rağmen yeniden eğitime açılmıştır.Şimdilerde kapatılması konuşuluyor yaşadığımız olaylardan ötürü.Evet  ülkece zor bir süreçten geçiyoruz  yaşanılanlardan ötürü tedbirler ve kararlar alınıyor.
Buralar ordunun insan kaynaklarının sağlandığı yerler.Bu kararlar kapsamında kulelinin tarihide  değişiyor.Yıllardan beri ilk kuruluş aşamasından itibaren çoğunlukta eğitim amaçlı kullanılan Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti'ni simgeleyen  ve  askeriyemiz ile bütünleşen bu duygusal yapı inşallah kurulacak olan Milli Savunma Üniversitesi'ne hizmet eder.
Temennimiz bu yönde aksi taktirde benim için büyük bir hayal kırıklığı olacaktır.Tabi herseferinde  yeniliyorum siyasetten anlamam sadece Türkiye Cumhuriyetinin bir ferdi olarak bizde tarihi ve önemi olan bu ve bunun gibi yapıların yine aynı yada benzer hizmetlerde kullanılmasınıdır gönlümüzden geçen...
AKERİMİZE GÜVEN
Bizim askerimiz önemlidir, Peygamber ocağıdır. Biz bunu böyle bildik, bu hissiyat içerisinde olan hiçbir askerimiz ve vatandaşımız vatanına ihanet etmedi.
Amaçları korktukları Türkiye Cumhuriyeti devletini ve askeri gücünü zayıflatmak ve itibarsızlaştırmak için yıllarını heba ederek ordunun içine girmiş bu vatan haini insanları orduyla bağdaştırmayalım.
Bana göre bunların amacı bizdeki asker ordu sevgisini yok etmek için yetiştirilmiş vatan haini insanlardır. Halkın devletine askerine güvenini zedelemektir benim anladığım siyaset de bu kadardır.
Ben sınırları güçsüz ülke istemiyorum, belki de hep diyoruz ya ülkeyi karıştıracaklar, birbirimize düşürecekler. Mezhep çatışmaları ya da siyasi çatışmalar çıkarmak isteyebilirler. Dikkatli olalım diye uyarıyoruz birbirimizi. Lakin farklı strateji kullanarak ordu, devlet ve millet arasında mı oynanıyor acaba bu oyun diye kaygılanıyoruz.
Tabi ki benim bu düşündüğümü devlet büyüklerim de düşünmüştür ve buna göre önlemleri muhakkak vardır hiç şüpesiz. Ben sadece nacizane ben ve benim gibilerin düşüncelerini kaygılarını aktarmak istedim anlamadığım siyasetimle. 


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.