Hesap

Tüm dinlerde bir hesap günü vardır. Bizim dinimiz olan İslam dininde de bir hesap günü olan kıyam et! Ayağa kalk yani öldükten sonra dirilince hesap ver tanımı vardır.
Dinlerde olduğu gibide gerçek hayatta da hesap zamanları vardır.
Bir suç işlediğimiz zaman hesap sorulur. Sokaktaysak azarlanırız, evdeysek ayıplanırız.
Kamuda yargılanırız suç tespit edilirse tutuklanırız. Tüzel kişilikli kurumlarda siyasi partilerde derneklerde vakıflarda kınanırız.
Gerçek hayatta da bazen gözden kaçan durumlar vuku bulur. Birisine haksızlık ederiz. Bu olay cezasız kalır. O bizi hep izler ta ki bir zamanını kollar açığını yakalar ya da korunması zayıf bir anda ortaya çıkar ve bize saldırır.
Belediyede, yargıda, bakanlıklarda, müdürlüklerde, kurumlarda velhasıl hayatın her döneminde isteyerek veya istemeyerek düşman kazandığımız olur.
İstemeden bir trafik kazası olur yargı karşı tarafın aklından geçen miktarda ceza vermezse burada taraflardan birisi diğerinin hayatına kastetmeye çalışabilir. Hesap sormaya çalışabilir.
Bunun için her şeyi yaparken bir gün hesap gününün olduğunu ve hesap vereceğimizi unutmadan hareket etmekte fayda var.
Yaptığımız her şeyi kararında hukuk çerçevesi içinde adil bir biçimde yapalım ki karşılığı da adil olsun
'Kendiniz için yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına da yapmayınız' sözü en önemli düsturlardan birisidir.
Unutmayınız Hz Ali yerdeki adamı kılıcıyla vuracakken yerdeki adam Hz Alinin yüzüne tükürünce adamı bırakmış ve şimdi iş değişti demiştir.
Önceki savaş başka bir şey uğrunaydı şimdi ise araya kendi nefsim girdi yapacağım iş yanlış olabilir demiştir.
Hukuk önemlidir herkese lazımdır. Adalet önemlidir herkese lazımdır.
Dinimize dahledenle suratımıza tüküreni ayırmak lazım diye düşünüyorum.
Ama hukuk ve adaletten şaşmayalım.
Bir gün hesap vermemiz gerektiğinde rahat olmak için hukuk ve adalet olsun
 
Bu yazıdaki konunun da konusu sadece hukuk ve adaletin doğru uygulanması üzerinedir başka bir şeyde değil.
Herkesin hesabını rahatça verebilmesi temennimiz.