Günlük hayatımızda oldukça sık kullandığımız iki kelimedir fedakârlık ve özveri. Çoğunlukla da aynı anlamda kullanırız; “Arkadaşım o kadar fedakâr, o kadar özverili ki; benim için, dostları için ne gerekiyorsa yapar, çok severiz onu”. Sözcük anlamları aynı gibi görünse de, birbirinden çok farklı kavramlardır bu iki kelime.

Feda/kârlık, beklenti içerir. Feda ettiğin şeyler için, kâr beklentisi vardır!
Beklentiler gerçekleşmeyince yakınmalar başlar. “Senin için saçımı süpürge ettim, yemedim, giymedim giydirdim” gibi sözler başlar. Karşı taraf da hemen cevabı yapıştırır; "Sana yap diyen oldu mu, yapmasaydın!"

Öz/veri ise; tam bir özgüven, sevgi ve bütünlük doludur. Koşulsuz, karşılıksız sevgi vermedir. Hiçbir beklentin olmadan, yani kârsız, içinden, özünden geldiği gibidir. Bir kardeşin, kardeşe verdiği, can dostun, can dostuna verdiği şeyler karşılıksızdır, geri dönüş beklentisi olmadan yapılır.

Fedakârlık, çıkar ve karşılık beklemenin, özveri ise sevginin ürünüdür! Bu nedenle; fedakârlık yaptığın kişi sana karşılığını vermezse, sonuç hüsran olur. Ama özveride bulunduğun kişiden, herhangi bir karşılık beklemediğin için, hiçbir zaman gönül kırıklığına uğramazsın.

Çok yakın bir arkadaşım vardı; hayatını ailesine ve arkadaşlarına adamıştı. Yemez yedirir, giymez giydirir, en lüks eşyayı, hediyeyi ailesi ve arkadaşları için verirdi. Etrafı da bundan beslenen insanlarla doluydu. 
İş yerinde çalışanın çocuklarını özel üniversiteye yolladı, kız arkadaşının altına son model Mercedes kiraladı, evinin kirasını ödedi, ailesi olmayan dayısının oğlunu arayıp bulup evine alıp baktı, harçlığını verdi vs vs. Yalnız kalmamak için, etrafında insanlar olsun, ne derse yapsınlar diye, paralar saçtı, kendini bitirdi. 

Gel zaman git zaman, bu arkadaşımın işleri bozuldu, maddi anlamda da yokluk çekmeye başladı ve işyeri de sonunda kapandı. Bundan sonra, o vererek mutlu olan adamın etrafında neredeyse kimse kalmadı. Etrafında el pençe duranlar, "Bana ne, yapmasaydı" diyenlere çevrildi. Şu an oldukça pişman ama ne çare! Kendinden feda ederek bu hale düştü. Sonu hüsran! İşte bu tam anlamıyla fedakârlık, hem de psikolojik rahatsızlık seviyesinde bir fedakârlık.

Bir annenin çocuklarına, bir kardeşin ailesine, bir arkadaşın dostuna karşılıksız yaptığı ise özveridir. Sevgiden doğan bir özden veriş; özveri! Karşı taraftan herhangi bir karşılık beklemeden, kendini de zora sokmadan, kendinden feda etmeden ve en önemlisi sonunda hüsrana uğramadan. Ne güzel!
Maddi ve manevi olarak yıpranmamak için; fedakârlık yerine özveride bulunmak en iyisidir! Salt sevdiğiniz için. 

Duygunuzu, zayıf yönünüzü kullanma eğiliminde olan, iyilik yönünüzü emerek beslenen “duygu vampirlerinden” uzak durmanız dileğiyle…

Sağlıcakla kalın.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37