Var olan yüzlerce spor branşından birisi olan ancak spor denildiği zaman ilk anda akıllara gelen futbolun, nasıl büyük bir endüstri olduğu milyarlarca insanı peşinden sürüklediği, 2 bin nüfuslu bir yerleşim merkezinin ismi ile anılan futbol takımları için ne büyük mücadeleler verildiğini az çok hepimiz biliriz.
Futbol takım taraftarlığı çok büyük oranda babadan gelir. Daha ilkokula bile başlamadan babasının yanında maç seyreden bir çocuk, o andan itibaren çok büyük bir değişiklik olmadığı takdirde, bir ömür boyu babasından miras kalan futbol takımın taraftarı olur ve bu durum hayat son buluncaya kadar devam eder gider.
Süreç içerisinde insan
-Parti değiştirir
-Milliyet değiştirir
-Kan değiştirir
-Cinsiyet değiştirir
-Din değiştirir.
Ancak bütün bu değişimleri gerçekleştiren insanoğlu, hiçbir koşul altında sempati duyduğu futbol kulübünü değiştirmez.
Futbol zaten hayatımızın önemli bir parçasıydı ancak geçtiğimiz hafta içerisinde önce Fenerbahçe, arkasından Beşiktaş kulüplerinin karşılaşmalarında hükümet istifa sloganları futbolu bambaşka bir noktaya getirmekle kalmadı, ülkenin birinci gündem maddesi haline getirdi.
Seyircilerin hükümet istifa şeklindeki protestoların siyaset kurumuna doğru evrilmemesi mümkün değildi. Zaten aradan saatler geçmeden bir taraftan siyaset, diğer taraftan kendisini iktidara yakın gören futbol kulüpleri itirazlarını yüksek bir ifade ile seslendirdiler.
Hafta sonu Süper Lig'de karşılaşmalar yapılacak. Kayserispor-Fenerbahçe müsabakasında sahaya Fenerbahçe seyircisinin alınmayacağını ilan etti. Bu karşılaşma nasıl bir atmosferde oynanacak, diğer karşılaşmada kim ne yapacak şu an bilemiyoruz.
Seçimin yapılacağı 14 Mayıs tarihine yaklaşık 74 gün var. Yani seçim futbol karşılaşmalarının devam ettiği ve sezonun tamamlanmadığı bir zamanda yapılacak. Bu yüzden iktidar aleyhine slogan atanların da, iktidar lehine düşünenlerin de sezon tamamlanıncaya kadar işi kavga boyutuna getirmemelerinde fayda olduğunu düşünüyoruz.
Futbolun futbol adamlarına bırakılmadığı, siyasetin sporculardan daha fazla egemen olduğu bir sektörde, aslında bu olup bitenler de normal sayılmalı. İktidarların daha ilk günden itibaren başta futbol kulüpleri olmak üzere, var olan tüm STK’ları ele geçirme taleplerinin sonucunu tam olarak yaşadığımız zamanlardayız.
Başta siyaset olmak üzere tüm sektörlerin sadece ve sadece kendi alanlarına dönmeleri ile yaşadığımız tüm olumsuzluklardan kurtulacağımızı düşünüyoruz. Aksi takdirde hepimiz biliyoruz ki hükümetler gider, iktidarlar değişir ama futbol sürekli kalır.
