Geçmişin sevgisizliği bugünün şiddetini doğuruyor

Birçok insan tarafından kadına yönelik şiddete tepki gösterilse de dünyada ve ülkemizde sonu gelmemektedir. Peki, insandaki bu şiddet duygusunun sebepleri neler olabilir? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji bölümünden Uzm. Kln. Psk. Tuğçe Dabağer Dilek, önemli bilgiler verdi.

Yavuz ERCAN
Yavuz ERCAN
25 Kasım 2022 Cuma 12:15
Geçmişin sevgisizliği bugünün şiddetini doğuruyor

Birçok insan tarafından kadına yönelik şiddete tepki gösterilse de dünyada ve ülkemizde sonu gelmemektedir. Peki, insandaki bu şiddet duygusunun sebepleri neler olabilir? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji bölümünden Uzm. Kln. Psk. Tuğçe Dabağer Dilek, önemli bilgiler verdi.

GÜNÜMÜZDE KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTMAYA DEVAM EDİYOR

Kadına yönelik şiddet her toplumda var olan ve şiddetini giderek arttıran bir durumdur. Yapılan çalışmalara göre, gelişmiş ülkelerde her iki kadından birisi yaşamlarının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalmaktadır. Dile getirilmeyen psikolojik şiddetin olduğunu da varsayarsak bu oran her geçen gün daha da yükselmektedir.

ŞİDDETİN ALTINDA YATAN SEBEPLER PSİKOLOJİK TRAVMALAR

Toplumda var olan sevgisizlik, güvensizlik şiddetin temellerini oluşturan ana problemlerdendir. Şiddetin ortaya çıkmasında, psikolojik faktörler ile çevre arasındaki etkileşim oldukça önemli bir etkiye sahiptir.

Sosyal iletişimin yeterli derecede sağlanmadığı, sevgisizliğin hakim olduğu, bireylerin birbirlerine güvenmediği, toplumsal eşitsizliğin olduğu ve erkeğin iktidar baskısını kadın üzerinde uygulama çalıştığı bir ortamda şiddet devreye girmektedir.

Çocukluk döneminden itibaren uzun bir süre şiddete maruz kalan bireyler yetişkinlikte bir takım ruhsal sorunları ve travmaları da beraberinde getirmektedir. Erkek bireyler çocukluk döneminde deneyimledikleri acizlik, aşağılanma ve çaresizlik duyguları ile şiddet duygusunun tohumlarını atarken, kadınlar da kendilerine uygulanan şiddete bilinçli ya da bilinçsiz olarak boyun eğerler.

ŞİDDET, ŞİDDETİ DOĞURAN KISIR BİR DÖNGÜDÜR

İnsanlarda saldırganlık ve şiddet öğrenilmiş bir davranış kalıbı olarak karşımıza çıkar. Hepimizin içinde var olan öfke duygusu toplumdan öğrenilenlere göre şekillenip dönüştürülür. Yapılan araştırmalar, çocukluğunda şiddete maruz kalan ya da ebeveynler arasında şiddet öyküsü olan bireylerin, yetişkinlik döneminde daha fazla şiddete başvurduğunu söylemektedir.

Çocuk çevresindeki bireylerin her davranışını taklit etmekte, öğrenmekte ve bunu zamanla pekiştirmektedir. Dolayısıyla, kadına şiddetin normal olarak algılandığı bir toplumsal çevreden yetişen bir bireyin şiddeti daha normalleştirdiğini söyleyebiliriz.

Coğrafi sınırları aşan, tüm toplumların ortak sorunu olan kadına yönelik şiddet adına verilen her mücadele ve iyileşme, kadınların daha güvenli ve sağlıklı bir yaşam alanı oluşturmasına yardımcı olacaktır.

Bu sebeple, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün, kadına yönelik şiddetin önlenerek kadın haklarının korunmasını, dünyada ve ülkemizde tüm kadınların, sağlıklı ve sevgi dolu, hiçbir şiddete maruz kalmadan yaşamasını temenni ediyorum.

Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37