14 Mayıs Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimine katılan adaylar seçilmelerini sağlayacak 50+1 oyu alamayınca bir taraftan seçim 28 Mayıs tarihine kaldı, diğer taraftan da Türk seçmeni ikinci tur ile tanışmış oldu.

2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turda Tayyip Erdoğan kazanınca işin doğrusu "Gelecek seçimde bir aday ilk turda başarı sağlayamaz ve ikinci tura kalırsa biz ne yapacağız?" sorusu da akıllara gelmemişti.

Türkiye şimdi bir taraftan harıl harıl 28 Mayıs tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna hazırlanırken  bir taraftan da ilk kez karşı karşıya kaldığı bu süreci anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyor.

Dünyanın demokrasi ile yönetilen ve başkanlık sistemi, yarı başkanlık sistemi ile yöneticilerini seçen  ülkeler muhtemelen ikinci tur seçimlerine alışık ancak girdiği hemen her işi ilk aşamada bitirmek gibi bir geleneğe sahip bir ülke için karşı karşıya kaldığımız bu durum biraz garip olsa gerek.

28 Mayıs tarihinde ortaya çıkacak netice Türkiye’nin bundan sonraki siyasetini de belirleyecek, 14 mayıs tarihinin akşamı ortaya çıkan rakamlar sonrasında “Cumhur ittifakının çok az bir oya ihtiyacı var , İttifak ihtiyacı olan bu çok az miktardaki oyu da fazla uğraşmadan alacak” şeklinde görüş ağır basıyordu.

Şimdi anlaşılıyor ki ikinci turda her iki tarafında seçimi garanti değil yani ilk turda kimin ne kadar oy aldığının ilk turu hangi adayın yada ittifakın önde bitirdiğinin hiçbir anlamı yok.

Bunun farkına varan her iki ittifak da şu ara ikinci turda başarılı olmak adına var olan tüm yolları denemeye başladılar.

Sahaya çıkın bakın hiç kimsenin aklında 14 Mayıs tarihinde yapılan seçim yok. Tüm siyasi partiler 15 Mayıs tarihi sonrasında bambaşka bir siyasi iklimin geldiğini ve yeni siyaset tarzının o siyasi iklim çerçevesinde gelişeceğini de anlamış oldular.

Dolayısı ile taraflar yeni stratejiler geliştirilerek 28 mayıs tarihinde yapılacak olan seçimde kazanacak oy miktarını kendi hanelerine yazdırabilmek adına ikinci tur öncesi bu zamana kadar eşi benzeri görülmedik bir mücadele içerisine girmiş durumdalar.

28 Mayıs tarihinde Türk siyaseti yeni ve bambaşka bir tablo ile karşılaşacak. Parlamenter sisteme alışmış, Bakanlar Kurulu'nun TBMM içerisinden çıkmasına alışmış, en fazla oyu alan siyasi parti genel başkanının, başbakan olduğu bir sisteme yıllar yılı oy vermiş bir seçmen kitlesi şimdi geleceğini 28 Mayıs tarihinde yapılacak olan ikinci turda arayacak.

Seçmenin 28 mart tarihinde vereceği karar millet ittifakını iktidar yaparsa yeniden güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçileceğinden bir dahaki sefere yapılacak seçimde artık ikinci tur konuşulmayacak.

Aksi bir durumda ise bizden sonraki nesillerde her 5 yılda bir ikinci tur ile karşı karşıya kalabilecekler.

Tercihi seçmen yapacak.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37