14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihinde yapılan seçimlere iktidar hedefi ile giren ancak başarılı olamayan Millet İttifakı'na mensup partiler arasında seçimden hemen sonra başlayan sıkıntılı süreç, her geçen gün temposunu arttırarak tavan yapmaya devam ediyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in uzunca bir süre kazanacak aday feryadının Millet İttifakı'nın diğer paydaşları arasında karşılık bulmaması ile başlayan süreç, yukarıda da belirttiğimiz gibi yenilgi ile sonuçlandı.

Bundan 8 ay sonra Türkiye yerel seçime gidecek. Genel seçimde başarısız olan Millet İttifakı'na mensup partilerdeki moral bozukluğu hemen her noktada kendisini hissettiriyor.

2019 yılında yapılan yerel seçimde CHP ile İYİ Parti arasında kurulan Millet İttifakı vesilesi ile kazanılan ve küçümsenemeyecek derecede olan başarının genel seçimde tekrarlanamaması belirttiğimiz gibi sıkıntılı bir sürecinde başlangıcı olmuş durumda.

8 ay sonra yapılacak yerel seçimde var olan tüm siyasi partiler çok sayıda belediye başkanlığı kazanmak adına mücadele verecekler. AK Parti ile MHP’nin başını çektiği Cumhur İttifakı'na mensup partilerin "Biz tek başımıza girip başarısız olacağımıza, AK Parti listesine koyacağımız meclis üyeleri ile bir dönem daha mevcudiyetimizi devam ettirelim" anlayışının devam edeceği artık hiç kimse tarafından sürpriz olarak görülmüyor.

Diğer tarafta yani Millet İttifakı cenahında ise hemen seçim sonrası başlayan ve duracağa benzemeyen olumsuzluklar sonrası özellikle İYİ Parti cenahında "14 Mayıs ve 28 Mayıs tarafında CHP ile yaptığımız ittifak bize çok pahalıya maloldu. Genel başkan masadan kalktıktan sonra İYİ Parti yoluna tek başına devam etmiş olsaydı, bugünkünden çok daha iyi bir sonuç alabilirdi. Seçim kaybettikten sonra az farkla ya da çok farkla kaybetmek bir şey değiştirmiyor" anlayışı hakim durumda.

Normal şartlar altında zaten seçime girmeye hak kazanan tüm siyasi partilerin kendi durumlarını görmek adına seçime yalnız girmeleri gerekiyor. Ancak 2018 yılında hayatımıza giren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir noktada ittifakları mecbur hale getirmiş oldu.

İYİ Parti tabanı son günlerde "Biz yerel seçime ittifak yapmadan tek başımıza girip, var olan tüm seçim bölgelerinde kendi adaylarımızla katılmalıyız. Kazanırız ya da kaybederiz ancak hangi durumda olduğumuzu da ancak bu şekilde öğrenebiliriz" noktasına ağız birliği etmiş durumda.

Biz bu görüşü belirtiyoruz ancak neticede asıl olan her iki siyasi parti genel merkezlerinin ne diyeceğidir. Seçim takviminin Aralık-Ocak ayında başlayacağı bilindiğinden, o zamana kadar partilerin hangi yolu deneyecekleri de ortaya çıkacaktır.

CHP içerisinde seçimden hemen sonra başlayan liderlik mücadelesi partiyi bir miktar dışarıya kapatmış oldu. Bu süreçte İYİ Parti'nin geçmiş günlerde olduğu gibi yine yollara düşüp vatandaşı düşünmesi ve vatandaşın kendisinden beklentilerini tekrar not alması gerekmektedir.

Şu sıra hemen herkes tatilde dolayısı ile Eylül ayı gelmeden siyasette öyle aman aman bir hareketlenme beklemek hayal olur. Eylül ayının gelmesi ile partilerin atacağı adımlar Türkiye’deki siyasetin yol haritasının da nereye doğru gideceğini belirleyecektir.

Eylül ayını beklemek lazım.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37