Saraybosna’nın tepelerinde yazın gezmeye doyum olmaz. Yemyeşil ormanlar içinde bin bir türlü kokar çiçekler.  Yaşlı kadınlar belki binyıldır bu çiçeklerin çoğunu toplar kurutur sıcak ve soğuk içecekler yaparlar.   Her gidişimde mutlaka getirebildiğim kadar şişe içinde hazır içecek getiririm. Bulabilirsem yaşlı Boşnak kadınlarından zoovanın kurutulmuşunu alırım. Boşnaklar bizim bembeyaz mürver çiçeğine zoova diyorlar. Çokta güzel bir tadı vardır. Bağırsak için bulunmaz ilaçmış.  İnsanı rahatlatan mutlu eden bir yanı var nedense.
***
Asya Afrika ve Avrupa’da yetişen bir ağaç çalı ve çiçek türüdür. Bu güzel ağacın içi boş dallarından müzik aletleri yapılırmış. Çay olarak içiyorlar.   
Uzun ömürlü bir çiçekmiş. Sonbaharda tamamen ölür bir sonraki ilkbaharda yenisi çıkarmış.
***
‘Ölümü ve sonra tekrar dirilişi en iyi anlatan çiçeklerdendir’ diyor bize eşlik eden mihmandarımız. Almanlar, ‘Baldrian’ diyor buna ve çok alıyorlar diye ekliyor.Biraz boşboğaz bir çocuk tuttuğumuz rehber. Vara yoğa boşa doluya anlatıyor durmadan. Fırsat buldu mu kılavuz yakaladığı yerden anlatıyor.   Çiçekler saplardan ayrılır. Kurutulur. Hava almayan kaplarda saklanır. Işıktan nemden saklamazsak bozulur. Kimin umurunda? Ama ‘Zehirlenen birisi yer içerse, zehirli maddeyi kusturur, dışarı atarmış’ diyor. Dedesi bir gün zehirlenmiş yediği bir şeyden. Anneannesi hemen kilerden çıkarmış zoovayı. Haşlayıp içirmiş. Yarım saate dedesi iyileşmiş.  Bunu içen grip nezle olmazmış. Balgam sökermiş.  Bıraksam kitap yazacak maazallah.Hadi Mostar’a gidelim deyip kurtardık kendimizi.  İshak bin Murad Kaleme aldığı Edviyeyi Müfrede adlı kitapta oldukça anlatır mürver ağacını ve çiçeğini. Tıpta çok kullanılırmış. Faydalarını burada anlatmayacağım kadar çok ama yanlış anlamalara yol açıyor.
Saraybosna önemli bir yer tutar coğrafyamız da. Herkesin gözünden kaçan bir özelliğe sahiptir. Tarihe ışık tutacak bir özellik barındırır. Sanki bu günlere hazırlık yapmıştır Sultan Abdülhamid hazretleri.
***
İngilizler, ‘Kıbrıs’ı işgal etmemiz lazım. Siz Bosna’dan vazgeçin bizde Kıbrıs’tan. Avusturya Macaristan yönetimi Bosna’yı idare etsin der.’ Sultan bakar oluru yok. Bir şartla der hilafetim kalsın Bosna da. Hilafeti Bosna’da kalır.  Ama İngilizler yine ne yapıp edip Kıbrıs’ı işgal ederler.  
Bosna hilafetin yaşadığı şehirdir.