Biz çok uzun yıllardır Türkiye’de sürekli sahaya yapay gündemler sürülüyor. Bu yapay gündemlerin hiç birimize faydası yok. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan vatandaşlarımızın tek sorunu ekonomidir, hayat pahalılığıdır.

Ülke sahte gündemlerden kurulup gerçek gündemler ile karşılaştığı an siyaset mekanizması da kendisine çeki düzen verecek, veremeyen ise iktidarı başka parti ya da partilere devredecektir diye yazar, anlatır dururuz.

14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılan genel seçimlere, 31 Mart 2024 tarihindeki yerel seçimde var olan hayat pahalılığından bunalan vatandaş iktidara, "Sen benim derdime derman olamıyorsun, sen benim daha iyi bir hayat yaşamama imkan tanımıyorsun" diyerek yerel yönetimleri iktidardan aldı CHP’li adaylara teslim etti.

Yıllar yılı söylediğimiz gibi yine belirtiyoruz. Türkiye’de sorun çok ancak en büyük. Sorun hiç değişmeyen ekonomidir ve ekonomiye bağlı olarak hayat pahalılığıdır. Söz konusu pahalılık artık dayanılmaz boyutlara ulaştığından, vatandaşın bu pahalılık ile daha sert bir şekilde mücadele etme zamanı gelmiştir.

Dikkat ederseniz son günlerde özellikle sosyal medyada vatandaşlarımızın herhangi bir esnaf lokantasında, orta büyüklükte bir restaurantta, hava alanlarında karşı karşıya kaldıkları fahiş fiyatları gösteren ödeme makbuzları paylaşılıp duruyor.

Vatandaşın karşı karşıya kaldığı bu fahiş fiyatları gösteren ödeme makbuzlarının sayısının artması ile söz konusu durumun bir noktadan sonra pahalılık ile top yekün mücadele edeceği günlerin arafesindeyiz diye düşünüyoruz.

Kenarda köşede bilemediniz yirmi metrekarelik alanda, 3-4 masanın bulunduğu bir lokantadan bile 500 liranın altında hesap ödemeden çıkmak artık mümkün değil. Bir tas çorbanın aşağı yukarı maalesef 200 liraya satıldığı bir iklimde yaşıyoruz.

Bir kez daha belirtiyoruz bu durumu sadece esnafa bağlamak çok büyük kolaycılık olacaktır. Verginin, SGK’nın bu kadar yüksek olması, elektrik-su-gaz ve personel giderlerinin en üst noktaya çıkması esnafı da zor durumda bırakıyor.

Esnaflar arasında fırsatçılar yok mudur?

Elbetteki vardır ancak yüzbinlerce esnafın bulunduğu bir yerleşim merkezinde, fırsatçı esnaf sayısının söz konusu pahalılığı olumlu ya da olumsuz bir şekilde değiştireceğine en azından biz inanmayız.

Bu konuda en önemli görev şüphesiz devlete düşüyor. Üretim yerinde ki gıda maddelerinin son tüketiciye kadar geldiğinde ortaya çıkan yüksek yakıt ve nakliye fiyatları daha işin başında söz konusu pahalılığa merdiven oluyor.

Devlet elektriği, suyu, gazı ucuzlatmadıkça, devlet artık dayanılmaz oranlara çıkan vergi ve SGK’yı esnafın lehine aşağıya çekmedikçe.

Biz söz konusu pahalılığın aşağıya çekileceğine asla inanmıyoruz.

Pahalılık ile mücadele için top yekün bir seferberlik gerekiyor.

Söz konusu seferberlik için ilk adımı devletin atması gerekiyor ki.

Peşinden vatandaş koşsun.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37