VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Fatih Altıntoprak belki de hep duyduğunuz laparoskopik cerrahinin tanımı yapıyor ve avantajlarını sıralıyor.

Laparoskopik cerrahi, daha genel olarak bilinen adıyla kapalı ameliyat yöntemi günümüzde artan sıklıkla uygulanmaya başlamış olan bir cerrahi tekniktir. Bilindiği üzere tüm cerrahi girişimler uzun yıllar açık olarak uygulandı. Açık cerrahide uygulanacak ameliyat için hastanın karnı açılmakta, ameliyatı gerçekleştirecek cerrahlar kendi ellerini ve gözlerini kullanarak ameliyatı gerçekleştirmektedirler. Ameliyat tamamlanınca hastanın karnı tekrar kapatılmaktadır. 

Laparoskopik cerrahi de ise ameliyat için hastanın karnını açmaya gerek kalmamakta ve karın duvarında yapılan 1-2 cm’lik kesiler ile aynı ameliyat gerçekleştirilmektedir. Bu kesilerden bir tanesinden hastanın karnının içerisine bir kamera yerleştirilmekte ve bu kamera vasıtasıyla karın içerisinin görüntüsü cerrahın karşısındaki ekrana yansıtılmaktadır. Başka bir deyişle hastanın karnına yerleştirilen kamera cerrahın gözü olmaktadır. Cerrah daha sonra gerçekleştirilmesi planlanan ameliyat uygun olacak şekilde karnın içerisine 5 veya 10 mm’lik diğer yardımcı aletleri yerleştirmekte ve bu aletleri kendisi kullanarak ameliyatı gerçekleştirmektedir. Yani bu aletler de cerrahın elleri olmaktadır. 

•Ameliyatta kullanılan kameralar karın içerisindeki görüntüyü 16 kata kadar büyüterek ekrana yansıtabilmekte ve böylece cerraha daha net ve ayrıntılı görme imkanı sağlayabilmektedirler.  

•Bu kameraların belli açıları ve karın içerisinde belli bir uzunlukları olduğu için, açık cerrahide yapılamayan bir özellik olarak, ameliyat edilecek alana istenilen kadar yaklaşılabilmesini, yakından görebilme ve etrafında dönülebilme imkanı da sunmaktadır. 

•Karın duvarının tamamen açılmasına gerek kalınmadığı için ameliyat sonrası dönemde hastaların daha az ağrıları olmaktadır. 

•Daha erken ayağa kalkabilmekte ve gündelik işlerine daha çabuk dönebilmektedirler. 

•Karın duvarındaki kesiler çok daha küçük olduğu için ameliyat sonrası gelişebilecek yara enfeksiyon riski düşüktür. Ameliyat kesilerinden fıtık gelişme riskleri de çok daha düşüktür. 

•Laparoskopik ameliyatlar açık ameliyatlara göre daha az kanama ile tamamlanabilmektedir. 

•Karın içerisine el girmediği için ameliyat sonrası yapışıklıklara bağlı olarak gelişebilecek barsak tıkanıklığı riskleri daha düşüktür.

•Kozmetik olarak hastaların karnında ameliyata ait izler çok daha az olmakta ve daha az iz kalmaktadır.

•Kullanılan alet sayısına bağlı olarak sadece 1-2 cm’lik alanlar dışında görülebilen iz olmamaktadır. Ayrıca uygun durumlarda tüm bu işlemler sadece göbek çukurunun içerisinden yapılan tek bir kesi ile de tamamlanabilmekte ve neredeyse hiç iz kalmadan da ameliyat tamamlanabilmektedir. 

Laparoskopik yöntem yeni bir ameliyat yöntemi değildir. Sadece bir uygulama tekniğidir. Yani yapılan ameliyat değişmemektedir. Hastalık ne olursa olsun laparoskopik yöntemle yapılan ameliyat açık yöntemle yapılan ameliyatın aynısıdır. Fakat laparoskopik yöntem aynı ameliyatın açık yöntemden farklı olarak biraz önce saydığımız birçok avantajı da hastaya vererek gerçekleştirilmesini sağlamaktadır.

Günümüzdeki teknik gelişmeler ve ameliyatta işimizi kolaylaştıran yeni cihazların geliştirilmesi sayesinde açık olarak yapılabilen tüm ameliyatlar laparoskopik olarak da yapılabilir hale gelmiştir. Fakat her hastada  bu yöntem uygulanamayabilir. Hastanın veya hastalığının bazı özellikleri bu tekniğin uygulanması için uygun olmayabilir. Bu nedenle her hasta için ayrı ayrı değerlendirmek gereklidir.