16 Nisan tarihinde yapılan ve EVET oylarının fazla çıktığı Referandumun gereği olarak hafta içerisinde yeni HSK üyelerinin belli olmasından sonra Pazar günü de referandumun diğer bir gereği olan işlem gerçekleştirildi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden AK Parti Genel başkanlığına seçildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ak Parti Genel başkanlığına tekrar seçilmesi ile birlikte Pazar günü kendisi ile birlikte çalışacak MKYK üyeleri de seçilmiş oldu, Önümüzdeki günlerde seçilen isimlerin arasından belirlenecek çekirdek kadro ile partinin başkanlık divanı da belirlenmiş olacak.
Parti yönetiminin yeniden belirlenmesinden sonra atılacak adımla Partinin yeni Bakanlar Kurulu da yeniden belirlenecek, Yeni dönemde “Parti genel başkanı belli oldu peki Başbakan kim olacak.?” sorusunun cevabı da en kısa zamanda belli olacak.
03 Kasım 2002 tarihi itibarı ile kurduğu AK Partiyi o gün bu gün iktidarda tutan bir lider olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk siyasetindeki yeri herkes için bambaşka bir anlam taşıyor, Partisini 15 yıldır iktidarda tutan Türkiye genelindeki yerel yönetimleri sadece kendi karizması ile kazanan bir siyasetçi olarak Erdoğan yıllar yılı siyaseti belirleyen kişi olarak biliniyor.
TBMM’deki diğer siyasi partilerin aksine dikkat edilirse AK Parti kendisini sürekli yenileyen başta parti yönetimi olmak üzere ana kadroyu muhafaza ettikten sonra sürekli yenileyen bir kurum olarak dikkat çekiyor, Partisinin il-ilçe ve belde teşkilatlarına çok büyük önem veren Erdoğan bu yönü ile de takdir topluyor.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi önümüzdeki günlerde Türkiye’nin yeni bakanlar kurulu belirlenecek, 2019 yılında yapılacak olan seçime hazırlık olması açısından son derece ilginç bir bakanlar kurulu ile karşılaşacağımızı hemen hepimiz biliyoruz,.
Tayyip Erdoğan’ın başında bulunduğu bir siyasi partide aslında bakanların kim olacağının da pek bir önemi yoktur zira 03 Kasım 2002 tarihi ile birlikte girdiği bütün seçimleri nerede ise tek başına kazanan Tayyip Erdoğan’ın bundan sonra da partisi ile ilgili alınacak bütün kararlarda söz sahibi olacağı biliniyor.
Tayyip Erdoğan’ın Ak Partinin başına geçmesi ile aslında Türk siyaseti Pazar gününden itibaren yepyeni bir yola girdi, 16 Nisan tarihinde yapılan Referandum ile birlikte atılan adımların Türkiye neler kazandıracağını yada kazandırmayacağını önümüzdeki günlerde çok net bir şekilde görmüş olacağız.
Türkiye’de ekonomik sorunlar iyiden iyiye birikti, bulunduğumuz coğrafyada meydana gelen olaylar vesilesi ile sınırların her gün değiştiği bir zamanda iç politika kadar dış siyasette artık çok önemli bir hale geldi.
Ancak bu problemlerin hepsinden daha önemlisi 15 Temmuz tarihinde FETÖ Örgütü tarafından başlatılan ancak başarısız olan darbe girişiminden sonra bu örgüt ile ilgili başlatılan operasyonların siyasi ayağı ile ilgili bundan sonra neler yapılacağıdır.
Ak Partili olan yada olmayan bütün vatandaş çok uzun bir süredir 21 Mayıs tarihini bekliyordu, Kamuoyuna verilen hava 21 Mayıs tarihinde Tayyip Erdoğan AK Partinin başına geçecek partinin yönetimini ve bakanlar kurulunu yeniden dizayn ettikten sonra FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili operasyonlara başlayacaktı.
Dolayısı ile şu andan itibaren hemen herkes 15 Temmuz tarihinden sonra FETÖ ile ilgili devam eden operasyonların artık siyasi ayağının da ortaya çıkarılması adına yeni bir çalışmanın başlatılmasıdır, FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkartılması adına atılacak adımlar AK Partiyi bundan sonra daha üst noktalara çıkartacağı gibi yapılamayan operasyonlarda AK Partinin bundan sonra erimesine sebep olacaktır.
AK Partinin başına geçen Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde Bakanlar kurulunda yapacağı revizyon sonrası FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili de operasyonları başlatacağını düşünüyoruz, 15 Temmuz tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesine karşı başlatılan Darbe girişiminin püskürtülmesinden sonra “Yalnız bırakıldım” şeklinde açıklama yapan Erdoğan’ın FETÖ ile olan mücadelesinde daha kararlı olacağı biliniyor.
Bir taraftan Türkiye’nin yeni yönetim modeli diğer taraftan FETÖ ile mücadele, bir taraftan içeride ve dışarıda başlayan ve her geçen gün yükselen olumsuzluklar karşısında partisinin başına geçen Tayyip Erdoğan rüzgarının bütün bu olumsuzlukların üzerinden gelmesi en büyük dileğimiz.
Artık çok iyi biliyoruz ki bundan sonra Türkiye’nin kaderi Tayyip Erdoğan’ın atacağı adımlara ve izleyeceği siyasete bağlıdır, umarız hem Türkiye’nin hem de Erdoğan’ın kaderi güzel olsun, bu güzelliklerden de faydalanan yüce Türk milleti olsun.