14 Mayıs tarihinde yapılacak olan seçime bir aydan daha az bir zaman kaldı. O tarihte yapılacak olan seçimi kazanabilmek adına muhalefet partileri seçmene, iktidara geleceklerinde yapacakları ile ilgili vaatlerini sıralarken, iktidar partisi de bu zamana kadar gerçekleştiremediklerini yeni dönemde hayata geçirebilmek adına durumlarını güncellemek zorunda kalıyorlar.

Seçim döneminde daha çok bizi bire bir ilgilendiren ekonomik sorunların öne çıkması gerekirken, iktidarda bulunanlar gündemi bu taraftan çekip, daha çok milliyetçilik ve din üzerine kurdukları politikalar ile sürdürmeye çalışıyor.

31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimi öncesini hatırlayanlar vardır. Özellikle o tarihte yapılan seçimi 13 bin küsur oy ile kazanan Millet İttifakı'nın adayı Ekrem İmamoğlu’nun elinden belediyeyi almak adına seçimin tekrarlandığı günlerden bahsediyoruz.

O günlerde siyasi partilerin yöneticileri propagandaları daha yerel noktada yapması gerekirken yol, su, elektrik ve ulaşım konularında yapılanların ya da yapılamayanların konuşulması gerekirken, bir yerel seçimin tamamen genel seçim havasına çevrildiğine şahit olmuştuk.

Cumhur İttifakı'nın yöneticileri nerede ise her Allah’ın günü "Millet İttifakı'nın adayı İmamoğluna mı oy vereceksiniz yoksa Sisi’ye mi oy vereceksiniz" noktasına kadar gelinmişti.

Bölcübaşının mektubunun meydanlarda okutturulması, yine bölücübaşının kardeşinin TRT’ye çıkartılarak oy devşirilmeye çalışılmasını ilk defa bir yerel seçimde yaşamıştık.

Ancak yerel seçim olmasına rağmen işin bir anda genel seçime dönüştürülmesinin hiçbir işe yaramadığı, en azından İstanbul seçiminde 13 bin olan oy farkının, 800 bine çıkması sonucu belli olmuştu.

14 Mayıs tarihinde yapılacak seçim öncesi görüldüğü gibi iş yine dönüp dolaşıp din ve milliyetçilik üzerinden yapılmaya başlandı. Ancak biz de aylardır sahada bulunan bir gazeteci olarak gördüğümüz milletin gerçek gündeminin bunlar değil, sadece ve sadece ekonomik sıkıntılar olduğu çok net bir şekilde orta yerde duruyor.

Elbette şartlar ne olursa olsun ideolojik noktada duran ve her şart altında partisinden vazgeçmeyen bir kitlenin olduğu biliniyor ancak o kitlenin bundan 30 yıl önce de, 20 yıl önce de, 10 yıl önce de var olduğunu zaten biliyoruz.

Türkiye’de iktidarı belirleyen bir merkez seçmen olduğu, bu merkez seçmen orta yerde görünmese bile verdiği oylar ile iktidarı muhalefet, muhalefetti de iktidar yaptığı yıllar yılı bilinen bir gerçek.

Göreceksiniz 14 Mayıs tarihinde yapılacak olan seçimin kaderini de her zaman olduğu gibi hayat pahalılığı ve ekonomik sorunlar tayin edecektir. Bunun dışında kim ne söylerse söylesin vatandaşın pek ilgilendiği yoktur.

Neticeyi hep beraber 14 mayıs akşamı sandıklar açıldığında göreceğiz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37