Hatırlatmakta fayda var 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan Milletvekili Genel Seçimi'ni 23 milletvekili fazlası ile Cumhur İttifakı'na mensup partiler kazanmış, 15 gün sonra yani 28 Mayıs Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini de Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan kazanmıştı.
O gün bu gündür seçimi kaybeden partilerin özellikle CHP ve İYİ Parti'nin gücünü azaltmak adına, siyaset mühendisleri ellerinden gelen tüm faaliyeti göstermekten bir gün bile geri durmuyorlar.
CHP içerisinde bulunduğumuz günlerde il kongrelerini tamamlayarak Kasım ayında yapılacak büyük kongresine hazırlanıyor, dolayısı ile siyaseti daha çok parti içerisinde yapmak durumunda kalıyor.
İYİ Parti'de ise durum tamamen farklı. Her iki seçimde de beklenenin çok altında bir netice alan parti 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçime tek başına katılıp seçmen karsısındaki değerini ölçmek istiyor.
Bizim ülkemizde siyaseten muhalefette kalmak zordur. Nefes almanın bile siyaseten mümkün olmadığı bir ülkede iktidar tarafında olmanın avantajları da bilindiğinden, seçim sonrası iktidar lehine saf değiştirmek adeta bir gelenek haline gelmiştir.
Bugünlerde en kolay iş siyaseten CHP ve İYİ Parti'ye muhalefet yapmaktır. 14 Mayıs tarihinde yapılan seçim öncesi Millet İttifakı'nın, Cumhur İttifakı'na üstünlük sağlayacağı noktasında pek çok anket çıkınca, özellikle kendileri adına gelecek günlerin hesabını yapan dünya kadar işadamı ya da bürokrat el altından Millet İttifakı'na biz de sizdeniz haberleri gönderiyorlardı.
Ancak netice beklenildiği gibi olmayıp Millet İttifakı partileri ve ittifakın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu kaybedince, kendisini siyasete yakın olarak kim görüyorsa başladılar Millet İttifakı'na saydırmaya.
İçerisinde bulunduğumuz günlerde CHP’den ve İYİ Parti'den istifalar oluyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi 14 Mayıs öncesi büyük beklenti içerisine girenler, CHP ve İYİ Parti'nin il ve ilçe başkanlarının etrafında pervane gibi dönenler, bugünlerde Millet İttifakı partilerini başarısızlıkla suçlayan çok sert açıklamalar yapmaktan bir an geri durmuyorlar.
Siyasette bir oy ile kazanmak netice almak için yeterlidir ancak milletvekili seçimini sadece 23 kişi ile kaybeden, yani 12 milletvekilini alsa seçim kazanacak olan Millet İittifakı'nın aslında olağanüstü bir kaybı olmadığı görülecektir.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yüzde 50.1 bir oy gereklidir. Millet İttifakı o seçimde de aslında iyi bir ivme yakalamış ve yüzde 48’lik bir oy oranına kavuşmuştu.
Ancak Türkiye’de hakkını teslim etmemiz gereken Recep Tayyip Erdoğan, kazanmak için MHP ile tam karşıtı HÜDAPAR’ı, DSP ile YRP’yi son dakikada bir araya getirerek seçimi kıl payı da olsa kazanmayı başarmıştı.
Seçimi Cumhur İttifakı değil de Millet İttifakı kazansa, Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan değil de Kılıçdaroğlu kazanmış olsa, şu günlerde CHP ve İYİ Parti'ye saydıran güruh, Cumhur İttifakı'na mensup siyasi partilere neler söyleyecekti doğrusu çok merak ediyoruz.
Sürekli belirtiriz yenilginin boynu büküktür. Dolayısı ile başta CHP ve İYİ Parti olmak üzere Millet İttifakı'na sabah akşam saydıran, daha 3-4 ay önce Millet İttifakı'na mensup siyasi partilerin etrafında pervane olan, istifa etmek için 14 Mayıs tarihini bekleyen, hadi meclis kazanılmadı belki Cumhurbaşkanlığını kazanırız diye 28 Mayıs'ı bekleyen, o da olmayınca karşı tarafta sırf iktidar olmak adına iki dünya bir araya gelse birbirlerine tahammül edemeyecek durumda olan MHP-HÜDAPAR-DSP-YRP’yi görmezden gelip, "Millet İttifakı zaten yamalı bohça gibi bunlardan bir şey olmaz" diye sallayanları biraz merhametli, biraz insaflı olmaya davet ediyoruz.
Unutmayalım;
İnsaf dinin yarısıdır.
İnsafı olmayanın imanı da olmaz.
