Hastaneler insan yaşamının olmazsa olmaz yaşam üniteleridir… Hastaneler insanın yaşamla ölüm arasındaki ince çizginin geçtiği, hastalanan insanlara şifa bulunması için kurulmuş olan çok önemli kurumlardır…
Hastaneler olmadan insan yaşamının ve yaşamanın idamesi de zor, hatta olanaksız olur…
Hastaneler için, “Allah düşürmesin” de diyebiliriz, “ Allah eksikliğini de göstermesin” diyebiliriz…
İki deyim de geçerlidir, yerindedir…
O denli önemli kurumlardır hastaneler…
Hastanelere bir işletme olarak bakamayız, belki bazıları bakabilir, ama genelde öyle bakılmaz, bakılmamalıdır…
Zira bu müesseseler çok önemli bir husus olan hatta en önemli husus olan insan sağlığının bozulmuş şeklinin yeniden tesisine çaba gösterilen yerlerdir…
Burada Hipokrat yemini etmiş binlerce doktor, zaman içinde hasta olan milyonlarca hastaya sağlık ve şifa vermeye çabalamaktadır…
Kendi yaşamamızın içinde hastanelerin çok önemli bir yeri vardır…
***
Günümüzde hastaneler artık süreli artan nüfusa ve günümüzün yeni türeyen hastalık çeşitlerinden ötürü yetişmekte sıkıntı yaşamaktadır…
Ülke genelinde kamu, özel olmak üzere binlerce hastanemiz vardır…
Ancak ülke nüfusu her geçen gün daha da artıyor ve mevcut hastaneler hastalanan insanlara sağlık hizmeti vermede bayağı zorlanıyor diyebiliriz…
Özellikle bölgemizdeki mevcut sağlık tesisleri, kamu hastaneleri ile özel hastaneler, Tıp merkezleri sürekli artan hasta sayısına cevap vermekte zorlanmaktadırlar…
Gebze Darıca, Dilovası ve Çayırova olmak üzere bizim bölgemizde 20’ye yakın kamu hastanesi, özel hastane, özel tıp merkezi kapılarına şifa bulmak için dayanan binlerce hastaya şifa ve sağlık dağıtmaya çabalıyor…
İmkanlar çerçevesinde her hastane ister kamu olsun ister özel olsun bir çaba içerisinde bulunuyor, ama yeterli değil…
İnanın yeterli değil…
***
Mevcut hastanelere gidin görün her gün binlerce hasta ya acil servislerini, ya da bu hastane ve tıp merkezlerinin poliklinik bölümlerini tıka basa doldurmaktadır…
Burada iğne atsanız yere düşmez…
Acil servislerde zaman zaman yaşanan sıra kavgaları işte bundandır…
Acil servislere doluşan hastalar yoğunluk ve yetersizlik bakımından bile birkaç kategoriye ayrılmak durumunda kalmıştır, zira buralara başvuran hastanın aciliyet durumu da doktor ve ekipman yetersizliği yüzünden yeniden gruplandırma ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır…
Acil servislerin önleri bile sıra bekleyen acil hastalarla dolup taşmaktadır, öncelik bu yüzden çok daha acil durumlar olan yaralamalı, kanamalı hastalarla kalp krizi geçiren hastalara tanınmaktadır…
***
Bölgemiz nüfusu çoktan bir milyonu artık geçmiştir, eski beldelerimiz olan yeni ilçelerimizin nüfusu her yıl çok büyük miktarlarda artmaktadır…
Yapılacak iş mevcut hastanelere yeni doktor ve ekipman takviyesinin yanında, özel hastanelere de devletçe yeni ek birimlerin tesisi için de teşvik yapılmasıdır…
Sadece kamu hastaneleri bölgemizin sağlık hizmeti için yetmiyor, özel hastanelerin bu ihtiyacı karşılamada rolü ve görevi büyüktür…
İşte bu özel hastanelere de yetersiz kalan fiziki durumlarını iyileştirmeleri ve yeni ekipman kazanmaları için teşvik verilmesi de zaruridir…
Bilinmelidir ki hastanelerimiz de önemli stratejik kurumlarımıza dahildir…
Önemleri ve görevleri büyüktür, insan sağlığı açısından, insanlık açısından da idealist kurumlardır.
Bakan bakabilir ama hastanelerimize sadece bir ticarethane gözüyle bakamayız, bakmamalıyız…
Hükümetten, Gebze bölgesinin artan sağlık hizmeti açığına kamu hastane sayısını artırarak, başta araştırma hastanesi olmak üzere yeni hastane birimleri kazandırmasını, mevcut özel hastanelere fiziki durumlarını iyileştirmeleri için yeni teşvikler kazandırarak el atmasını bekliyoruz.
SAĞLICAKLA KALIN!