Komedi filmlerinin birinde geçiyordu bu cümle. Mizahi açıdan çok dikkat çekmese de hayli güldürmüş ve düşündürmüştü beni.
Uzunca bir zamandır bir cisim yaklaşıyor. Ve kimsenin hiç umurunda değilmiş gibi gözüküyor.
Az ötemizde kaynayan Suriye, Irak, Filistin. Dünyanın bütün ülkeleri bu topraklarda at koşturuyor.
Terör, kan, gözyaşı hiç durmuyor. Bombalar patlıyor. Her türlü silahlar deneniyor muhtemelen.
Bütün ülkelerin istihbaratçıları ayrı ayrı senaryolar hazırlıyor. Birçok ülke bedelsiz silah dağıtıyor.
Bütün ülkelerin istihbaratçıları ayrı ayrı senaryolar hazırlıyor. Birçok ülke bedelsiz silah dağıtıyor.
Bir cisim yaklaşıyor.
Bir cisim yaklaşıyor ve bu kimsenin umurunda bile değil.
Herkes; bütün ülke vatandaşları için sıkıntı oluşturacak bir cisim yaklaşıyor.
Sanki bir şeyin sonu yaklaşıyor. Sanki artık yüze yüze kuyruğa gelindi.
Artık son demler. Son hesap kitaplar.
Batı yüzyıl sonra yeniden bu ülkeyi paramparça etti. Sanki gizli bir soğuk savaş için düğmeye basılmış.
Spor kulüpleri birbiriyle cepheleşmiş. Dini liderler, din adamları ayrışmış. Cemaatler birbiriyle muhalefet halinde.
Dernekler vakıflar cemiyetler hep karşı karşıya. Askeri sivili tehlike görüyor.
Polisi vatandaşı kuşkulu görüyor. Belediye otobüsü şoförü, yolcuyu potansiyel düşman görüyor. Hâkimi savcısı ayrı guruplarmış gibi görünüyor. Siyasi Partileri mecliste birbirini yiyecek adeta. Vekilleri tahammülsüz. İnsan kardeşine düşman olmuş.
Sokakta sürücüler bir saniyede patlamak üzere. Laz’ı, Kürdü ,Çerkez’i , Abaza’sı , Arap’ı ,velhasıl her vatandaşı kaygılı.
Her meslek erbabı diğerine kuşkuyla bakıyor. Cami de imamı müftüsüne güvensiz. Polis savcıya ,savcı polise kaygıyla bakıyor.
Memuru amirine güvensiz. Komşusuna düşman. Hastanelere güvensiz hastalar.
Batı yüzyıl sonra yeniden bu ülkeyi paramparça etti. Sanki gizli bir soğuk savaş için düğmeye basılmış.
Odalar birbirine düşman. Firmalar birbirine. Kasaptaki ete marketteki yağa güvensiz vatandaş.
Fırıncılar düşman. Gazeteler düşman. Televizyonlar düşman. Sınavlara güven yok. Kadınlar erkeklere düşman. Feministler ,komünistler, realistler hep birbirine düşman bu ülkede.
Batılı bunu iyi kavramış ve bırakın bizi, yetmiş iki fırkayı yetmiş iki bin fırkaya bölmüş.
Deniz otobüsü firmaları düşman. Sanatçılar düşman, oyuncular düşman.
Şairler , gazeteciler, siyasetçiler, yazarlar hep düşman gibi görüyor birbirini.
Rakipten çok düşman.
Zaten ülkenin çepeçevre komşuları düşman.
Bir cisim yaklaşıyor ve kimsenin umurunda bile değil.