Normal şartlarda kar yağması gereken bu günlerde havanın kısmen de olsa ılık geçmesi, en azından vatandaşın ısınma giderleri için faydalı olsa da, yaşayacağımız yaz mevsiminde kuraklık olmaması adına kar yağışı için dua edip duruyoruz.
Buna rağmen hepimizi üşüten soğuk hava dolayısı ile doğalgaz ayarlarını bir miktar boşa bırakınca, üst üste gelen zam dolayısı ile gelen yüksek faturalar herkesi ateş topuna çarpmış durumda bırakıyor.
Geçtiğimiz gün misafirliğe gelen kayınvalidemiz evin sıcaklığını görünce "-Siz böyle yaparsanız elbette çok doğalgaz faturası gelir, benim gibi yapın az fatura ödeyin." tavsiyesinde bulununca dinleyip faydalanmak gerektiğine inandık.
Kayınvalideye "Madem sen de iyi bir çözüm var neden bizden esirgiyorsun, söyle bakalım reçeteyi" dediğimizde "-Reçete son derece kolay. Kombiyi kapatın üzerinize birer battaniye alın televizyonun karşısına geçin" şeklindeki muhteşem cevabı kucağımızda bulduk.
Kendisine "-Hadi doğalgazdan battaniyenin altına girerek kurtulduk, peki televizyon seyrederken harcadığımız enerji karşısında gelen faturayı nasıl göğüsleyeceğiz?" sorusuna da kayınvalide "-Siz de tüm gün televizyon seyretmeyin. Günde yarım saat bilemedin bir saat televizyon seyredin. Göreceksiniz çok az fatura gelecek." şeklinde iktisat reçetesini tamamladıktan sonra "Fazla gecikmeden gidip kombinin derecesini kısayım" diyerek evden ayrıldı.
Kayınvalide ayrıldıktan sonra biraz düşündüğümüzde güleriz ağlanacak halimize ifadesini daha derinlemesine düşünmek durumunda kaldığımızın farkına vardık.
Daha rahat bir şekilde yaşamanın yerine en azından yaşamaya çalışmak adına bu şekilde çözüm önerisine daha pek çoğunu eklemek mümkün.
-Doğalgazı kıs, battaniye altına gir.
-Evdeki suyu kullanma, cami şadırvanından su taşı.
-Akşamdan sabaha kadar gaz lambası kullan.
-Fırından bir önceki günden kalma bayat ekmek al.
-Pazarın akşam saatlerinde bitmesini bekle, orada kalan sebzeleri topla.
İle başlayan yüzlercesiyle devam eden çözüm önerileri ile hayatımızı kolaylaştırmak mümkün.
Son dönemlerde hayatımızı olumsuz yönde etkileyen hayat pahalılığı dolayısı ile milyonlarca insan bırakın rahat yaşamayı, adeta hayata tutunmaya çalışıyor. Bir arkadaşımız "2 gün önce mahalle arasındaki bir esnaf lokantasına girip sadece bir çorba içtim, çıkarken 60 lira hesap ödedim. Bir daha bırakın dışarıda yemek yemeği, su bile içebileceğimi düşünmüyorum" diye şikayet ediyordu.
Bu durumun daha uzun bir süre devam etmesi mümkün değil. Asgari ücrete ne kadar zaman yaparsanız yapın, emeklinin maaşına istediğiniz kadar ilave edin, vatandaşın temel ihtiyaçlarını üretecek bir süreci başlatamıyorsanız, bunların hiç birisinin önemi yoktur.
Allah hepimize yardım etsin.
İşimiz gerçekten zor.
