Ülkücü İşçiler Derneği Gebze Şube Başkanı Fatih Pala kıdem tazminatı ve geçiçi işçiler konusunda basın açıklaması yaptı. 

Çıkacak yeni kanunla 10 milyon çalışana kiralık işçilik yolunun açıldığını belirten Pala şunları söyledi:

TBMM gündemine taşınan düzenleme birçok işçi için tehdit niteliği taşımaktadır. Mevcut 10 milyon çalışana kiralık işçilik yolu açılıyor ve bunun yanında işçinin kıdem tazminatı elinden alınıyor. 

İşçiye ayırım yasallaştırılıyor. İşveren işçiyi istediği gibi çalıştırabilecek, işçiler taşeronluğu bile arar hale gelecek.

Kıdem tazminatı işçinin çeşitli sebeplerle işten ayrılırken, işveren tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu gereğince ödenen bir tazminat şeklidir. Kıdem tazminatı, işçilerin onca çalıştıkları, hizmet ettikleri kurum ve kuruluşlardan ayrılırken, yıpranmasının karşılığı yıpranma payına benzer bir ödül olarak düşünülebilir. Hükümet, çıkartacağı yeni kıdem tazminatı yasasıyla, işçinin kıdem tazminatına göz dikmiştir. 

HÜKÜMET İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATINA GÖZ DİKTİ

Hükümetin yeni kıdem tazminatı yasası, işçiyi yok sayıp, işverenlere haklar tanımaktadır. Hükümetin yeni kıdem tazminatı yasası, tamamen işverene destek verip, kollayan bir yasadır. 

Bu yasanın işçiler için sakıncalı tarafları şunlardır: 

Bu yasaya göre, kıdem tazminatlarının biriktirileceği bir fon kurulacak. İşveren bu fona %4 oranında pirim ödeyecek. İşçi bu fondan parasını ancak 3600 pirim gününü doldurduktan sonra alacak. Yani 10 yıl çalışmayana kıdem tazminatı ödenmeyecek. Kıdem tazminatı pirimlerinin, özel finans şirketleri tarafından oluşturulacak hesaplarda değerlendirilmesi planlanıyor.

İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATI YOK EDİLECEK

Buna göre işveren tarafından belirlenecek finans şirketine kıdem tazminatı pirimi yatırılacak. Bu şirketler de işçiye çeşitli değerlendirme fonları sunacak. 

Geçmiş yıllarda hükümetlerin oluşturduğu fonlar vardı. Bu fonların içleri boşaltılarak insanlar mağdur edildi. Batan bankaları, finans şirketlerini gördük. Daha önce kurulan ve düzgün yönetilmeyen fonları gördüğümüz için, bu fon sistemine de güvenmiyoruz. Bu sistemle işçinin kıdem tazminatı yok edilecektir. Hükümetin ve patronların gözü, işçinin kıdem tazminatındadır.

Yeni kıdem tazminatı yasasıyla,hükümet işverenin üzerindeki finansal yükü hafifletmek isterken,işçinin de kıdem tazminatını buhar etmek istiyor. Bu yasa patronların yasası.  Özel istihdam büroları işçiyi bir eşya gibi kiralayarak, eski çağlarda ki kölelik kavramını 21.yüzyıla taşıyan kuruluşlardır. Özel istihdam büroları, işçiyi işçiyle tehdit ederek, işçiyi işçiye kırdırıp, işçileri, patronları yerine birbirleriyle kavga ettirecektir. 

MODERN KÖLELİĞİN TEMELLERİ ATILACAK

Bu büroların sakıncaları şunlardır; Her isteyen İşkur’dan izin almak koşuluyla teminat yatırıp özel istihdam bürosu kurabilecektir. Ancak kimse büronun mali gücünü denetleyemeyecek. Patronlara kiraya verilen işçiler, bu büroların elemanları haline gelecek. Sigorta pirim borcu olan, büro kapatıp gidince, işçiler ortada kalacak.

Patronlar fabrikalarında çalışan işçilerini işten çıkarıp, bu bürolardan işçiler kiralayacaklar. Bu işçilere verilecek maaşlar da pazarlıklar yaparak, işçi gücünü ucuza satın alacaktır. Tabii ki bu arada, özel istihdam bürosu sahipleri de, çalışan her işçiden komisyonlarını peşin olarak alacaktır. İşçiler çalışacak, büro sahipleri para kazanacak. Resmen bu yasayla modern köleliğin temelleri atılacak.

Kriz dönemlerinde işveren, özel istihdam bürolarıyla yaptığı anlaşmayı dondurabilecek.İyi günlerde yararlandığı işçileri, kötü günlerde yalnız bırakan patronların sayısı, bu yasayla artacak. İşler bozulduğunda, kıdem tazminatı ödemeyecek olan işveren, nasıl olsa benim işçim değil diyerek, bürodan kiraladığı işçileri ay sonunu beklemeden kapının önüne koyacaktır. İşçinin yıllarını vererek, yıpranarak alın terinin karşılığı olan hak ettiği kıdem tazminatını, patronlara yedirmeye çalışan bu yasayı Ülkücü işçiler olarak tanımıyoruz.

TÜRK İŞÇİSİ YALNIZ DEĞİL

İşçiyi bir kiralık eşya gibi gören bu yasaya karşı dik duruşumuzu sürdüreceğiz . İşçiyi köleleştirmeye çalışan, patronları sahip yapmaya uğraşan, bu yasaya birlikte karşı çıkalım.

Ülkemizde kurulmak istenen köle pazarlarını, bunları kurmak isteyenlerin başlarına yıkalım. Sömürücü kapitalist sisteme ve bu sistemin koruyucusu emperyalistlere karşı direnmeye devam edeceğiz. İşçilerin köle olmadığını tüm emekçilere gösterelim. Başı dik, onuruyla bir yaşam hayali kuran Türk işçisi yalnız değildir.