Şırnak’ta düşen helikopterde 13 güvenlik görevlimizin şehit olması bütün Türk milletini büyük acılar içerisinde bıraktı, son derece donanımlı subayların yine son derece basit kazalar yüzünden hayatlarını kaybetmesi acıların daha da fazlalaşmasına vesile oluyor.

Biz sürekli belirtiyoruz, Yurt edinmeye çalıştığımız bu zor coğrafyada tutunabilmemizin tek yolu son drece güçlü bir orduya sahip olma mecburiyetidir, Etrafımızı saran ateş çemberinden çıkmak adına birinci derecede önemli olan ordumuzun yeme içme dahil en teknik ihtiyaçlarının karşılanması zaten Türk milletinin en büyük talebi.

Bundan yıllar önce Orgeneral Eşref Bitlis’in yine böylesi bir kazada şehit olması o gün bu gündür kesinlikle unutulmadı, Eşref Bitlis’ten sonra ne zaman içimizi yakan böylesi kazalar meydana gelse milat olarak Eşref Bitlis’in hayatını kaybettiği kaza hatırlanıyor.

Şırnak’ta meydan gelen ve 13 güvenlik görevimizin şehit olması ile sonuçlanan helikopter kazası bir taraftan millet olarak hepimizi derin acılar içerisinde bırakırken diğer taraftan da “Teknolojinin son derece geliştiği bu yüzyılda son derece modern cihazlar ile donatılan helikopter nasıl olursa tellere takılır.? sorusunun da cevabını arıyor.

Orgeneral mertebesine ulaşmış bir Subayın hangi şartlar içerisinde o günlere kadar geldiği, Teğmenlikten başlayan süreçten Orgeneral rütbesine kadar hani merhalelerden geçtiği, bu zaman zarfında ne kadar önemli kurslardan başarı ile çıktığı soruları da aşağı yukarı bilindiğinden 13 güvenlik görevlimizin birden şehit olması acıları kat be kat arttırıyor.

Türk ordusunun 1984 yılından itibaren PKK terör örgütüne karşı mücadele verdiği güneydoğu Anadolu bölgemizdeki coğrafi şartların ne kadar zor ve acımasız olduğu  herkes tarafından biliniyor, Bu coğrafyada mücadele eden güvenlik görevlileri bir taraftan PKK’lı teröristler ile savaşırken diğer taraftan da acımasız coğrafi ve iklim şartlarına karşı mücadele ediyorlar.

Birkaç gün önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili yazdığımız köşe yazısında Türk ordusunun başta PKK olmak üzere diğer terör örgütlerine karşı müthiş bir psikolojik üstünlük kazandığı, kazanılan bu psikolojik üstünlük vesilesi ile mücadelenin bundan sonra Türk ordusu lehine daha da gelişeceğini belirtmiştik.

Bizim yazımızın çıkması ile 13 Güvenlik görevlimizin talihsiz bir helikopter kazası sonrası şehit olmaları hemen hemen aynı saatlere denk geldi, 13 şehidimizin olduğu bir günde İçişleri bakanı Süleyman Soylu ile ilgili yazısının çıkması üzerine arayan çok sayıda okuyucumuz “-Yüksel Bey 13 şehit var siz İçişleri bakanı çok çalışkan diye yazı yazıyorsunuz, olurmu böyle şey.? şeklinde serzenişte bulundular.

1984 yılından itibaren PKK terör örgütüne karşı top yekün bir şekilde verdiğimiz mücadelede sayısını bile unuttuğumuz kadar şehidimizi toprağın kara bağrına verdik, PKK ile mücadelede harcanan paranın haddi hesabı yok, bu mücadelenin daha ne kadar süreceği belli değil ancak artık çok net bir şekilde biliniyor ki PKK yada başka terör örgütlerinin son ferdi ezilmeden bu mücadelenin bitmemesi gerekiyor.

Şırnak’ta meydana gelen helikopter kazası ile ilgili son derece geniş bir araştırma ve soruşturmanın başlatıldığını çok iyi biliyoruz, Türk milletinin kafasında herhangi bir soru işareti kalmaması adına kaza ile ilgili bütün detayların en ince noktasına kadar aydınlatılması aydınlatıldıktan sonra da herkesin anlayabileceği şekilde kamuoyu ile paylaşılması en büyük talebimiz.

Şırnak’ta meydana gelen helikopter kazasında şehit olan 13 güvenlik görevlimize Allah’tan rahmet diliyoruz, Türk milletine ve şehitlerimizin yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz, Bundan sonra da daha büyük acılar ile karşılaşmamak adına en azından güvenlik güçlerimizin kullanımına verilen araç-gerecinde kullanıma başlanılmadan önce en ince detaylarına kadar kontrolden geçirilmesi  gerekmektedir.

Şehit kanları ile sulanmış bu mübarek topraklardan son terörist  temizleninceye kadar mücadele edildiğini ve şartlar ne olursa olsun bu mücadelenin asla durmayacağını biliyoruz, İşte böylesi can siperane bir şekilde verilen mücadele de en azından güvenlik güçlerimizin kullandığı araç-gereçlerin de günün teknolojisine uygun olarak imal edilmesi ve kontrollerinin de yapılması gerekiyor.

Zaten moralimiz bozuk, böylesi kazalar yüzünden içimiz daha fazla acımasın, Canımız yanmasın.