Bilindiği gibi şu sıralar Pandemi dolayısı ile kahvehaneler kapalı, Dolayısı ile "Kırk yıllık hatırı var" dediğimiz Kahve içmek yok, çay yok, tavla oynamak yok, dolayısı ile muhabbet etme imkanı da yok.

Bizde "40 yıllık hatırı ile bilinen "kahvetyi  kendi evimizde, dar çerçeveli dost ziyaretlerinde ve iş yerimizde içebiliyırz, Kahvenin etrafında var olan sohbetler ister istemez kısa vadeli oluyor ancak şu aşaamda yapılacak bir şey yok.

‘Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.’ Bu sözü bilmeyenimiz yoktur.

Kahve lüks içeceklerden biridir. Pahalıdır da. On bardak çay fiyatına bir fincan kahve içersiniz.

Tabi eskiden Anadolu da yoksulluk var halkın çoğu fakir. Yol yok. Bugün ki gibi her köşede markette yok! Kahve, varlıklı ailelerin evinde bulunuyor ve misafire ikram ediliyor.

Misafir baş tacıdır, el üstünde tutulur Anadolu da. Bu kadim bir gelenektir.
Biz küçükken işte bu yokluktan olmalı, ‘Kahve içersen yüzün kararır’ derler ve bizde içmeye korkardık!

Oradan kalan alışkanlıklarda olsa gerek kahve tiryakisi olmadık.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi şimdilerde  gazete de arada gelen misafire kahve yapınca bize de  veriyorlar. Bakıyoruzda da fena bir içecek değil.

Bu kahve faslında iş zaman zaman çığırından çıkmış.

Bu hususta ulema bile fetva vermiş! Hatta sarayda kahve içme âdeti ilerlemiş, kahveci başı diye bir meslek oluşmuş.

Dahası buradan başlayan memuriyettende sadrazamlığa kadar yükselen idareci çıkmış!

Kanuni döneminin şeyhülislamlarından Ebu’s-Suud Efendi kahve hususunda, -artık çok kahve mi tüketilmeye başladı yoksa kahvehanelerde başıboş insanlar mı çoğaldı bilinmez- ‘Kömür derecesinde kavrulan maddeleri yemek caiz değildir. Kahve haramdır.’ diye basmış fetvayı!

Ebu’s-Suud Efendi 30 yıl görevde kalmış şeyhülislam çok yönlü bir âlim. “El cevap. ‘Her nesne ki fahm mertebesine vara, -yani kömür ola- sırf haramdır.”

Kahveler yakılıyor,  denize dökülüyor. Tüccarlar şaşkın. Çareyi Avrupa’ya kahve satışında arıyorlar. Venedikli tacirler Avrupa’ya kahve taşıyorlar.

1600’lü yıllar. Bu kez de Papa Clement ‘Müslüman içeceğidir’ diye kahveyi yasaklıyor.

Dahası içenlerde aforoz ediliyor! Tüccarlar yağmurdan kaçarken doluya tutuluyorlar.

Ne kırk yılı! Dört yüz yıllık hatırası bile olmalı kahvenin.

Ancak yine bir şeyhülislam olan Bostanzade Mehmet Efendi, birinci kez 3 yıl, ikinci kez 5 yıl olmak üzere toplam 8 yıl görev yapmıştır. Kahvenin haram olmadığına dair fetva vermiştir. “El-cevap, kahve hakkında söylenen şüphelerin hepsi boş ve riyadır! Kahve balgamı eritir. Mide bulantısı ve kusmayı engeller. Ağıza da faydası vardır.”

Sufi şeyhi Şazeli’nin, “İbadette dinç ve uyanık kalmak için kahve içilebilir” dediği de rivayetler arasında.

Habeşistan’ın Kaffe yöresinden adını alan kahve, bir ağaçta yetişen bir meyve aslında. Sofraların yemek sonunda vazgeçilmeyen keyfi.

Amerika, kahve üretiminde ve tüketiminde öncü bir ülke.
Adım başı kahveci görürsünüz sokaklarda, caddelerde, ofislerinde, bürolarında lokantalarında, işyerlerinde, arabalarının içinde ellerinde bir kâğıt kahve fincanı 24 saat aralıksız içtiklerini görürsünüz.
Tüm Amerikan filmlerinde alkollü içeceklerle at başı giden kahve!

Kahve deyip geçmemek lazım.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37