BALIKESİR (AA) - BÜLENT YALÇIN - Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 20 yaşında başladığı nalbantlıkta yarım asrı deviren 70 yaşındaki Erduran Erdemir, eskiden yoğunluktan yemek yemeye bile vakit bulamadığı günlerin özlemiyle mesleğini yaşatmaya çalışıyor.

Unutulmaya yüz tutmuş mesleğin son temsilcilerinden Erdemir, ilçeye bağlı kırsal Işıklar Mahallesi'nde tek başına çalışıp at ve eşeklere nal çakarak geçimini sağlıyor.

Erdemir, AA muhabirine, ulaşım, yük taşıma ve tarımda tek ve çift toynaklı hayvanların yoğun kullanıldığı dönemlerde nalbantlığın çok popüler olduğunu söyledi.

Bu mesleğin dedesinden babasına, ondan da kendisine geçtiğini belirten Erdemir, şöyle devam etti:

"15 yaşında öküz güdüyordum. Sonra atlara, eşeklere nal çakmaya başladım. O zamanlar her hanede bir çift öküz vardı. Diyelim bizim köy 150 hane, 150 çift öküz. Babam dükkanımızın içinde saban demiri yapıyor, ben dışarıda eşeklere nal çakıyorum. 20 yaşında usta oldum, bugünlere kadar geldim. 50 yıldır bu işi yapıyorum. 'Bu işten çok para kazandın mı?' derseniz, çok kazanmadım. Milletin işini de çok yaptım. İyi kötü çocuklarımı bu meslek sayesinde okuttum. Hepsini memur yaptım, bugünlere geldim."

- Öküzle tarla sürmek tarihe karışınca işleri azaldı

Erdemir, eskiden işlerinin çok iyi olduğunu, müşterilerin sıraya girdiğini, hatta yemek yemeye bile zaman bulamadığını anlattı.

O dönem sabahları öküzlerini kontrol eden sahiplerinin, nalı düşmüşse topallamasın diye kendisine geldiğini aktaran Erdemir, "Gençliğimde boş bir günüm bile olmadı. Sabah bir bakıyorum 3 çift, 5 çift öküz evin önünde bağlı, çakılmayı bekliyor. Bunları yatır, kaldır, nalını kes, çak. Bir günde 19 çift öküz ve bir eşek ile 39 hayvana nal çaktım." dedi.

Erduran Erdemir, mandalara da nal çaktığını ancak diğer hayvanlara göre zor yatırıldığı için kontrolünün güç olduğunu vurguladı.

Traktörlerin yaygınlaşmasıyla özellikle 1988'den sonra nalbantlığın canlılığını kaybettiğini dile getiren Erdemir, "Son yıllarda komşunun eşeği olur, atı olur onlara nal çakıyorum. Eskiden daha çok öküzlere nal çakardım. Köyde tarlaları öküzle sürerdik. Ben öküze nal çakardım, sahibine derdim ki 'Para verme, benim çiftimi sür.' Adam da kabul ederdi." diye konuştu.